SAĞLIK - 30 Nisan 2024 Salı 09:31

Şanlıurfa’da 68 yıl sonra gelen mutluluk

A
A
A
Şanlıurfa’da 68 yıl sonra gelen mutluluk

Şanlıurfa’da yaşayan ve 68 yıldır şaşı olan İsmail Çobanlı, yapılan başarılı şaşılık operasyonuyla sağlığına kavuştu.


Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesinde başarılı bir ameliyat daha gerçekleştirildi. 68 yaşındaki İsmail Çobanlı adlı hasta, gözlerindeki şaşılık rahatsızlığından dolayı Harran Üniversitesi Hastanesine başvurdu. Harran Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Lokman Balyen tarafından yapılan kontrollerinin ardından 68 yaşındaki hasta şaşılık ameliyatına alındı. Yapılan başarılı operasyonun ardından hastanın gözündeki şaşılık düzeltildi.


Ameliyatı gerçekleştiren Göz doktoruu Lokman Balyen, 68 yıldır dünyaya şaşı bakan hastanın başarılı bir şaşılık ameliyatı geçirdiğini söyledi. Balyen, “Hastamız bize geldiği zaman her iki gözü dışa bakıyordu. Bazen sağ bazen de sol gözü dışa bakıyordu. Hasta tek gözü ile dünyayı görüyordu. Şaşı bakıyordu. 68 yıldır böyle gezen bir hasta ve yüksek derecede kayması olan bir hastanın biz muayenelerini yaptık. Kayma ölçülerine baktık, prizmalarını ölçtük ve ameliyata karar verdik. Ameliyatımızı yaptık, Allah’a şükürler olsun ilk ameliyatta her iki gözü paralel oldu ve kayma açısı sıfır oldu. Bu açıdan çok mutluyuz 68 yıldır böyle gezen bir insan toplumda çok acı çeken, sıkıntı çeken, insanların karşısına çıkamayan bir hastamızdan bahsediyoruz. Artık ameliyat sonrası her iki gözünü beraber kullanıyor ve sosyal açıdan da hasta artık daha çok kendine güveni var. Hiçbir problemi kalmadı, hastamız mutlu olunca, biz de mutlu olduk” dedi.


İsmail Çobanlı ameliyatı gerçekleştiren doktor ve ekibine minnettar olduğunu söyledi. Çobanlı “Birçok hastaneyi gezdim, tedavi oldum, bir türlü çare bulamadım. 68 yıl sonra dünyayı düz görmenin mutluluğunu yaşıyorum" ifadelerini kullandı.



Şanlıurfa’da 68 yıl sonra gelen mutluluk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Turkcell Akademi ve TEV, yeni mezunları iş hayatına hazırlıyor Turkcell Akademi ve Türk Eğitim Vakfı’nın, Türkiye’nin genç yeteneklerine destek olmak amacıyla başlattığı ‘Dünyanın Geleceği ve Geleceğin Dünyası Gelişim Programı’nın bu yıl ikincisi gerçekleştiriliyor. TEV’in yeni mezun bursiyerlerine özel olarak hazırlanan programla, gençlerin kariyer ve uzmanlık yolculuklarına ilk adımlarını atmaları hedefleniyor. Turkcell Akademi ve Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV), iş hayatına yeni atılan genç yeteneklere destek vermek amacıyla yaptığı iş birliği, bu yıl da devam ediyor. ‘Dünyanın Geleceği ve Geleceğin Dünyası Gelişim Programı’ ile TEV mezunlarının kariyer ve uzmanlık yolculuğundaki ilk adımlarında daha donanımlı olmaları amaçlanıyor. Şirketin gençlerin eğitimine ve gelişimine yönelik destek verdiği projeler, yetenek dönüşümünü sağlarken, gençleri yarının yetkinliklerine hazırlıyor, aynı zamanda geleceğe yatırım yapma vizyonunu da güçlendiriyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen program, canlı sanal sınıflar, dijital içerikler ve uygulamalı deneyim seansları gibi çeşitli etkinliklerle toplamda 3 bin 100 öğrenciye 3 ay sürecek bir gelişim fırsatı sunacak. TEV’in yeni mezun bursiyerlerinin kariyerlerindeki ilk adımı atmalarını da destekleyen bu program, iş hayatlarının başlangıcında genç yeteneklere rehberlik ederek, onları sektörel deneyimlerle donatmak amacıyla oluşturuldu. Gelişim programı, kişisel gelişim eğitimleri ve teknik eğitimlerden oluşuyor. TEV mezunları için “İş Hayatına Merhaba”, “Kendine Yatırım Yap” ve “Tekniğini Geliştir” başlıklı 3 ayrı modülden oluşan bu programla, öğrencilerin 21. yüzyılın gerektirdiği yetkinlikleri kazanması ve multidisipliner çalışma becerilerini geliştirmesi hedefleniyor. Programın başarılı olan katılımcıları, Turkcell Akademi katılım sertifikası almaya hak kazanacak ve şirket yöneticileri ile mentorluk seanslarına katılma fırsatı elde edecekler. “Yeni mezunların kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapmalarına destek oluyoruz” Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, programa ilişkin şunları söyledi: “Türkiye’nin Turkcell’i olarak, bugüne dek eğitim alanında hayata geçirdiğimiz projelerle her zaman toplumsal fayda sağlayan bir dönüşüme öncülük etmeyi amaçladık. TEV de bu misyonumuzla örtüşen, eğitimde fırsat eşitliği ve gençlerin geleceğe güvenle bakmaları için çalışan köklü bir vakıf. Şirket olarak TEV’in vizyonuna inanıyor ve ülkemizin bu değerli kurumuyla genç yeteneklere destek olmak adına güç birliği yapıyoruz. Yeni mezunlar için kariyer yolculuğu oldukça heyecan verici ancak bir o kadar da zorlayıcı olabilir. Bu programla, genç yeteneklere sektördeki iş fırsatlarını keşfetme, kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleme imkânı sunuyoruz. Turkcell Akademi’de sunduğumuz eğitim imkânları ile teknolojiye erişimi kolaylaştırarak dijital okuryazarlık düzeyini arttırıyor ve yeni dijital dünyanın gerekliliği olan yetkinlikleri kazandırıyoruz. Hızla değişen yeni teknolojilere ve iş modellerine adapte olabilme, veri analizi ve yapay zekâ konularına kadar geniş bir yelpazeden oluşan eğitimlerle yeni mezunların kariyerlerinde güçlü bir başlangıç yapmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz.” Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın ise programın hayata geçirilmesine olanak sağlayan herkese teşekkür ederken; “Turkcell Akademi ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle, ‘Geleceğe Hazırlık Programı’nı öğrencilerimiz ile buluşturduk. Türk Eğitim Vakfı olarak bu yıl da ‘Turkcell Dünyanın Geleceği ve Geleceğin Dünyası Gelişim Programı’ projesine ortak olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Topluma faydalı olmanın sırrına mazhar olmuş insanların öğretilerinden de gördüğümüz üzere bilgi ve bilgelik paylaşımı toplumsal bir sorumluluktur. Bilgiyi paylaşarak, toplumun geneline ışık saçmak ve birlikte daha iyi bir dünya inşa etmek mümkündür. İşte Turkcell ailesinin bu çok değerli projesinin hizmet ettiği ilke tam olarak budur. Gençlerimizin eğitim hayatlarına yönelik burs desteği sağlamanın yanı sıra, onları yaşama hazırlayacak değer ve niteliklerin de kazandırılmasına yönelik fırsatlar sağlama noktasında gayretlerimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da otobüste “neden arka kapıdan bindin” tartışması kamerada: “Arkadan alanlar özürlü o zaman” Sarıyer Ayazağa-Alibeyköy seferini yapan İETT otobüsünün sürücüsü, araca arka kapıdan binen kadın yolcuya tepki gösterdi. Bunun üzerine ikili arasında yaşanan tartışmada kadın yolcu, “Arkadan bindiren otobüs şoförleri de var. O kapıyı açanlar özürlü o zaman” diyerek kendini savundu. Yaşananlar yolcunun cep telefonuna kamerasına anbean yansıdı. Olay Sarıyer Ayazağa-Alibeyköy seferini yapan bir İETT otobüsünde geçtiğimiz Perşembe günü saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre Vadi İstanbul durağında bulunan bir durakta bekleyen kadın yolcu, diğer yolcuların indiği sırada arka kapıdan araca bindi. Ardından şoförün tepkisi üzerine kartını okutmak için ön tarafa gelen yolcu ile sürücü arasında tartışma çıktı. “Arkadan bindiren özürlü o zaman” Otobüs sürücüsü, “Hanımefendi, yaptığımız işe saygı duyun. Sen otobüse nereden binileceğini bilmiyorsun. Arkadan otobüse binilmiyor. Buraya gelerek benim psikolojimi bozma” diyerek kadına tepki gösterdi. Bunun üzerine kadın yolcu, “Ben duyuyorum, üslubun güzel değil. Arkadan bindiren otobüs şoförleri de var. Nasıl arkadan binilmiyor? O kapıyı açanlar özürlü o zaman” diyerek kendini savundu. İkili arasında çıkan ilginç tartışma kısa sürede son bulurken, o anlar yolcunun cep telefonu kamerasına yansıdı.
Adana Katil 22 sene sonra cezaevinde çıkıp 300 bin lira gasp etti iddiası Adana’da 23 sene önce evini hacze gelen icra memurunu ve avukatı öldürüp cezaevine giren şahıs, tahliye olduktan sonra eniştesi ve ablasının 300 bin lirasını ‘Bana cezaevinde bakmadınız’ diyerek gasp etti. Ayrıca şahıs, eniştesini de silah zoruyla mezara götürüp ölmüş insanlara küfür ve hareket ettirip video çektirdi. Adana’da 2001 yılında evine icra gelen iş adamı Sedat G. (61), avukat Savaş Bedir ve İcra Memuru Hasan Fındıl’ı tabancayla öldürdü. Cinayetin ardından cezaevine giren ve 22 sene hapis yatan Sedat G., 1.5 sene önce tahliye oldu. Sedat G.‘nin tahliye olduğu dönemde ise ablası ev kadını S.Ş.’nin (56) eşi A.Ş.’nin (56) babası hayatını kaybetti. Babasının ölümü üzerine A.Ş.’ye 300 bin lira miras kaldı. ‘Bana cezaevinde bakmadınız deyip ceza kesti’ Eniştesine miras kaldığını öğrenen Sedat G., iddiaya göre, eniştesini taziye evinden alıp ölen kardeşi Vedat G.’nin Akkapı Mezarlığı’ndaki kabri başına götürdü. Burada silah zoruyla video çeken Sedat G., ardından eniştesi ve ablasına miras kalan 300 bin lirayı, ‘Bana cezaevinde bakmadınız’ diyerek gasp etti. 4 kız babası A.Ş. ise evlatlarının başına bir şey gelmemesi için şikayetçi olmadı. ‘Yeğenini vurdurdu’ Geçtiğimiz aylarda ise Sedat G., jandarma olan yeğeni A.D.‘yi alacak verecek meselesi nedeniyle takside vurdurdu. Bunun üzerine kardeşinden korkan S.Ş., eşiyle birlikte adliyeye gidip şikayetçi oldu. İfadesi alınan Sedat G., çıkartıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Tedirgin oldum” Halen ağabeyinden tehditler aldığını anlatan ve can güvenliği olmadığını söyleyen S.Ş., “Elim kan kokuyor, parasızım diyerek eşimin üstüne çöktü. Bana para vereceksin dedi. Eşimi bir tuzakla mezarlığa götürdü, silah zoruyla parasını elinden almışlar. Haliyle bende tedirgin oldum. Her gün telefon ediyordu, silahla evime geliyordu. Altınlarımı da bozdurup verdim” dedi. “Böyle ağabey olmaz olaydı” Ağabeyinin cezaevine geri girmesini istediğini anlatan S.Ş., “Cezaevinden çıkınca çok üzüldüm. İlk başta sevinmiştik ama sonra böyle yapınca üzüldüm. Gidip yeğenimi de vurdurtunca çok üzüldüm. Keşke çıkmasaydı cezaevinden. Benim paramı getirsin, geri cezaevine girsin ben ancak öyle rahatlarım. Çok korkuyorum, mağduruz. Böyle ağabey olmaz olaydı” ifadelerini kullandı. “Kendisine cezaevinde baktım” Enişte A.Ş. ise kendisinin zorla mezarlığa götürüldüğünü belirterek, “Beni mezarlığa götürüp video çektirdi. Silahları vardı ellerinde. Dediklerini yaptım. Sonrasında da 300 bin lira para istedi benden. O parayı da verdim. Çocuklarıma, torunlarıma bir şey olmasın istedim. Ben kendisine zaten cezaevinde elimden geldiğince baktım. Harçlıklarını gönderiyordum. Ondan yetinmedi demek ki. Çıkınca hepiniz bedel ödeyeceksiniz diyordu. Yeğenini vurunca artık korkup şikayetçi olduk” diye konuştu.
Adana Vestel marka sıfır çamaşır makinesi hasarlı ve kullanılmış çıktı Adana’da sıfır teşhir ürünü Vestel marka çamaşır makinesi alan kadın, aldığı makinenin kullanılmış ve hasarlı olduğunu fark edince şikayetçi oldu. Evindeki çamaşır makinesini yenilemek isteyen Fulya Örtücek (40), yeni bir çamaşır makinesi almak üzere Vestel bayisine gittiğini belirterek, "Bir Vestel çamaşır makinesi aldım. Evime gelip teslim aldıktan sonra detaylı incelediğimde camında ve çeşitli bölgelerinde kırıklar olduğunu gördüm. Ayrıca iç yüzeyinde deterjan kalıntıları olduğunu, kapak lastiğinde kullanıma bağlı gevşeme olduğu da fark ederek bununla ilgili şikayetlerimi oluşturduğumu bayiye bildirdim. Şikayetim devam ediyor. Bayi ile ilgili bir çözüm yok. Ayıplı ve kusurlu, kullanılmış bir ürün. Sıfır diye aldım, kullanılmış ürün olarak geldi ve hiçbir çözüm bulamadım" dedi. Ürünü satın alırken bayideki satış temsilcisinin makinenin sol üst tarafında küçük bir çiziğin olduğunu ve bu nedenle kendisine 8 bin TL’lik bir indirim sağlanacağının söylendiğini iddia eden Örtücek, "Makinenin asıl değeri 23 bin TL iken bana makineyi 15 bin TL’ye satabileceklerini söylediler. Sadece köşesinde bir çizik kusuru var dediler. Ben de sadece çizik olacağı için bu tip indirimden faydalanarak belirli bir tutarda indirim tekliflerini kabul ettim. Ama gelen üründe çizik bir yana, ürünün kullanılmış ve ikinci el olduğunu fark ettim" şeklinde konuştu. "Ben indirim yaptıklarını düşünüyordum" Makineyi 15 bin TL’lik bedel ile aldığını kaydeden Örtücek, "Ben indirim yaptıklarını düşünüyordum. Daha sonrasında gerekli internet araştırmalarını yaptığımda ürünün pazarlamasının zaten bu fiyatta olduğunu ve ürünün bu fiyatta satıldığını gördüm. Ancak bana bayide çizik dolayısıyla yaklaşık 8 bin TL daha indirimli olduğunu söylemişlerdi, o yüzden makul gelmişti bana. Aldıktan sonra inceleyerek baktığımda internet pazarında veya diğer bayiliklerde arada bir fark olmadığını gördüm. Aslında hiçbir fiyat farkı da yokmuş. Bayinin samimiyetine güvenerek köşesindeki çiziğe rağmen almıştım ben. O da doğru çıkmadı. Ben ürünü istemiyorum. Hijyen dolayısıyla bunu kullanmak istemiyorum. Tercihim ikinci el olsaydı ikinci el bulurdum" ifadelerini kullandı. Örtücek ayrıca, ürünün ayıplı ve kullanılmış çıkması sonrasında ürünü eve teslim eden yetkili servis ile iletişime geçerek geri dönmeleri talebinde bulunduğunu, birçok kez telefonda yetkililerle görüşmesine rağmen servisin, ’gün içerisinde tutanak tutmak için geliriz’ diyerek gelmediklerini iddia etti.