SAĞLIK - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 14:01

Şanlıurfa’da artan korona virüs vakaları tedirgin ediyor

A
A
A
Şanlıurfa’da artan korona virüs vakaları tedirgin ediyor

Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, son günlerde korona virüs salgını nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde artan vakalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, son günlerde korona virüs salgını nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde artan vakalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erkuş, gençlerin maske takmayarak sevdiklerinin hayatını kaybetmelerine neden olduğunu söyledi.


Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, son günlerde korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde artan vakalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Müdür Erkuş, gençlerin birer taşıyıcı olduğunu, maske takmayarak sevdiklerinin hayatını kaybetmelerine neden olduğunu ve toplum genelinde ‘sıcaklık virüsü öldürür’ gibi yanlış algılar nedeniyle vaka sayılarında artış yaşandığını aktardı.



“Normalleşme ile rehavete kapıldık”


İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, “Tüm Türkiye’de başlayan normalleşme süreci ile birlikte Şanlıurfa’da da Alışveriş Merkezlerinin (AVM) açılması, kafelerin, kıraathanelerin açılması yeni normalleşmeye doğru adımların atılması ile vaka sayılarında bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Normalleşme sürecini vatandaşlarımız tam normal hayat gibi olarak algılamaya başladı ve o şekilde hareket etmeyi sürdürdü. Özellikle taziye, cenaze, düğün-nişan, asker uğurlamaları, bağ evinde kalabalık olarak zaman geçirmeler ve sosyal mesafe ile maske kurallarının ihmal edilmesi gibi durumlardan kaynaklı vaka sayılarında bir artış yaşandı. Tabii ki yeni dönemde yeni normalleşme ile beraber bakanlık olarak 1 Haziran başlangıcında Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin başkanlığındaki pandemi kurulumuzca aldığımız kararları bu dönemde daha etkin hale uygulamaya başladık. 14 Mayıs itibarıyla İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile kentte maske takma zorunluluğu getirildi. Özelikle sosyal mesafe konusunda bilinçlendirmeler daha fazla yapılmaya başlandı. Yine bakanlığımız tarafından alınan karar ile bir pozitif vakanın bir başka kişiye bulaşımını engellemek adına hızlı bir şekilde değerlendirmesi yapılıp hastane ve yurtlarda bunların 14 günlük karantina uygulaması devam etmektedir” dedi.



“Sıcak hava virüsü öldürür algısı yanlış”


Erkuş, açıklamasının devamında, “Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son dönemlerdeki artışın başlıca sebeplerinden biri de vatandaşların ‘sıcak hava virüsü öldürür’ algısından da kaynaklandı. Havaların ısınması ile beraber bir virüsün aktivitesinin azalacağı düşüncesi vardı maalesef bunun doğru olmadığını biz biliyoruz. Defalarca uyarılarımızı da yaptık. Virüsün aktivitesi azalmadı ve hala virüsün aktivitesi devam ediyor. Bu bulaş riski devam ediyor. Bu bölgelerimizde sıcaklığın yoğun olarak kendini hissettirmesi ile beraber sosyal ortamları daha çok kullanır hale geldik. Özellikle kırsal kesimlerimizde sosyal mesafe ve maske bilinçlendirmesinin biraz daha az olduğunu görüyoruz. Kırsalda geleneksel yöntemlerden kaynaklı olarak önyargıların olması nedeniyle bu süreçte Urfa’da bu vakaların artış gösterdiğini görüyoruz. Vatandaşlarımız özellikle sokağa çıkarken kesinlikle maskesiz çıkmasın. Eğer bir kamu kurumuna gideceksek, başka bir ortama gideceksek, kalabalık bir yere gideceksek ya da hiçbir kimse olmasa bile bir arkadaşınızla görüşecekseniz dahi mutlaka maske ve sosyal mesafeye dikkat edin. En az bir buçuk metre kuralına uyun. Bunu yerine getirmemiz gerekiyor ve bunların yanında da aralıklı olarak el enfeksiyonlarına dikkat edeceğiz. Elimizi sabunla 20 saniye boyunca yıkamamızın mutlaka önemine vurgu yapıyoruz. Aksi takdirde bunlara uymadığımız zaman vaka sayılarımızı azaltamayız. Dünyada bir kişi ile başlayan bu virüs ülkemizde, toplumumuzda özellikle bölgemizde ve ilimizde de bu vakaların artışına neden oldu, oluyor. Tüm il ve ilçe hastanelerinde örnek değerlendirme, test numuneleri alıyoruz. Bu süreç içerisinde vatandaşlarımız eğer ateşi varsa son günlerde öksürük, solunum sıkıntısı, kas ağrıları gibi rahatsızlıkları varsa korona virüs olma ihtimali de düşünülerek, geç kalmadan en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Gençler taşıyıcı görevi görüyor”


Gençlerin taşıyıcı olduğunu belirterek uyarıda bulunan İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, “Tabii bunun süresi içerisinde özellikle 50 yaşın üzerindeki kronik rahatsızlığı olan riskli hastalarımız daha sıkıntılı bir durumdalar. Şöyle ki gençlerimiz bu hastalıkları bir yerlerden çok aktif olarak dışarıda dolaşıp gezerek evlere taşıyorlar. Gençler eve geldikleri zaman sevdiklerine bulaştırıyor. Annelerine, babalarına bulaştırıyor, kardeşlerine, dedelerine, amcalarına bulaştırıyor. Şunu iyi bilmeliyiz. Virüs en çok bize sevdiklerimizden bulaşır ve bizlerde sevdiklerimize bulaştırıyoruz, eşimize, dostumuza, akrabamıza tüm ailemize bulaştırıyoruz. Bu yüzden özellikle gençlerimizin bu konuda hassas olması gerekiyor. Yani biz belki hastalığı hafif atlatıyoruz. Belki çok hissetmiyoruz ama biz dışarıdan bir yerden aldığımız bu virüsü getirip sevdiklerimize ulaştırıyoruz. Onların ölümlerine neden olabiliyoruz. Onların yoğun bakıma yatmalarına, sürekli olarak karantinada kalmalarına ve tedavilerinin belki bazen kötüye gitmelerini sebep oluyoruz. Bulaş kapan yaşlı hastalarımız bir bakıyoruz bir gün içerisinde vefat ediyor. Eski toprak dediğimiz o ellerini öptüğümüz büyüklerimizin başucumuzda her daim durmaları için onlara daha çok sevgimizi göstermemiz için onları korumak adına kurallara uymalıyız” dedi.



“Düğünlerde bulaş riski çok yüksek”


Erkuş, son olarak düğün-nişan gibi toplu kulanım alanları ile ilgili ise “Başka sıkıntılarımızdan bir tanesi de Şanlıurfa nüfusunun yüzde 50’si genç nüfustur. Bu nüfus evlilik dönemlerine geldiği zaman bu dönemlerdeki düğünlerin yapılması ve düğünlerde kurallara uyulmaması bulaş riskini artırıyor. Yeni dönemde düğünlerde, nişanlarda sosyal mesafe ve maske kurallarına çok dikkat edilmesi gerekiyor. Eğer biz aynı ortamda küçücük bir 20 metrekarelik bir alanda 30 kişi, 40 kişi bulunursak kesinlikle oradan birimize hastalık bulaşacaktır. Valiliğimiz, kaymakamlarımız kolluk kuvvetlerimiz, sağlık müdürlüğümüz, gerekli denetimleri yapıyorlar ama 7/24 bu denetimlerin yapılması, herkesin başında bir güvenlik görevlisinin olması mümkün değildir. Hepimiz bilinçli olarak bu yönde hareket etmemiz gerekiyor. İşte esnafımız, berberlerimiz, kuaförlerimiz örnek olarak sakal tıraşı yapılmayacaksa yapmamız gerekiyor. Maskeli bulunmamız gerekiyorsa maskeli bulunmamız gerekiyor. Bir eğitim kurumunda bile bu virüs bulaşabilir. Yani bunun için her bulunduğumuz ortamdaki temel amacımız yeni kontrolü sosyal hayat dediğimiz yeni normalleşme döneminde maske sosyal mesafe ve el dezenfeksiyonuna önem vermeliyiz. Bu konuda gerekli hassasiyetin toplumumuzca gösterildiği takdirde yeni normalleşme sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütüp vaka sayılarını da azaltabiliriz” ifadelerini kulandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.