EKONOMİ - 22 Eylül 2025 Pazartesi 12:44

Şanlıurfa’da fıstık fiyatı iki katına çıktı

A
A
A
Şanlıurfa’da fıstık fiyatı iki katına çıktı

Şanlıurfa’da bu yıl fıstıktaki düşük rekolte, fiyatları iki katına çıkardı. Esnaf suni yükselişlerin piyasayı durma noktasına getirdiğini belirterek yetkililerin fiyat dengesizliğine çözüm bulmasını istedi.


Fıstık üretiminde önemli bir konumda olan Şanlıurfa’da piyasa durma noktasına geldi. Bu yıl rekoltenin geçen yıla göre düşük olması fiyatları pozitif yönde etkiledi. Geçtiğimiz yıl 250-300 lira arasında satışı yapılan fıstık bu yıl 500 ile 600 lira arasında satışa sunuluyor. Fiyatların iki katına çıkmasıyla üreticinin stoktaki on binlerce ton fıstığının piyasaya sürülmeye başlandığı bildirildi.


Fiyatlardaki ani yükseliş piyasayı durma noktasına getirdi


Fıstık tüccarları, fiyatlardaki suni yükselişler nedeniyle piyasanın durma noktasına geldiğini belirtti. Tüccarlar, ellerinde on binlerce ton fıstığın olduğunu ifade ederek yetkililerin fiyat dengesizliğine bir çözüm bulması gerektiğini söyledi. Fıstık tüccarları, fiyatı 650 lira olan fıstığa 500 liradan alıcı bulamadıklarını belirterek suni yükselişlerin piyasayı olumsuz yönde etkilediğini aktardı.


Şanlıurfa Şıracılar ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Aslan, "Bu yıl fıstıkta rekolte geçen yıla göre düşüktü. Geçen yıl ortalama 200 bin ton civarında bir rekoltemiz oldu. Bu yılın hem kurak geçmesi hem don olması nedeniyle ve 2 yılda bir fıstık ağaçlarının meyve vermesinden dolayı rekolte düşük. Bu yıl yüzde 30 ila 35 civarında fıstık rekoltemiz oldu. Fiyatlara gelince, geçen yıl sezonun ilk ürününde kabuklu fıstık fiyatları 180 ila 200 lira iken bu yıl fiyat 550 ila 600 lira civarında. Bunun yanında boz kavlak dediğimiz baklavalık olan fıstığımızın fiyatı ise geçen yılın 2 katı oldu, şu anda fiyatı 730 ila750 civarında kalitesine göre değişiyor. Siirt cinsi fıstığımızda Şanlıurfa TİGEM’de yetişen bir üründür. Siirt cinsi fıstığın fiyatı da 550 ila 650 arasında değişiyor. Şuan fıstık üreticilerine sorarsanız fiyatlardan bayağı memnun. Tüketici ise fiyatı biraz yüksek buluyor. Bir fıstık ağacını dikip 10 yıl hizmet ettikten sonra ancak verim alabiliyorsunuz. Bunun da karşılığı aslında 600 lira da olsa 700 lira da olsa hesapladığınız zaman yine fiyat düşük kalıyor. 2024 yılından 2025 yılına devreden birçok fıstık üreticimizin mahsulü var. Geçen yıldan kalma bizim tahminlerimize göre 100 bin ton civarında geçen yıldan kalan ürün var" şeklinde konuştu.


Bu yıl fıstık fiyatlarındaki ani yükseliş nedeniyle alıcı bulamadıklarından dert yanan Fıstık Tüccarı Metin Erişen, "Bu seneki sıkıntımız, fiyatların birden şişmesiyle alıcı bulamamız. Bir günde 100 lira zam alan fıstık şuan 100 lira geriledi. Şuan gördüğünüz mahsul geçen yılın mahsulü. Geçen yıl bu ürün 280 lira iken bu yıl fiyatları birden şişirince 650 lira oldu. Bu hafta içinde de 500 liraya alıcı bulamıyoruz. Piyasamız şu anda durgun, alıcı yok. Normalde sabah saatlerinden öğle saatlerine kadar buralarda kalabalıktan geçilmezken, şuan kimse olamadığı için, alıcı olmadığı için, esnaf erkenden işyerini kapatıp gidiyor. Alıcı bulamıyoruz biz de kara kara düşünüyoruz. Hepimizin elinde stokta ürün de var" ifadelerini kullandı.


Fıstık piyasasının durgun olduğuna değinen Fıstık İşletmecisi Hasan Kılıç ise "Fıstıkta fiyatlar yüksek, biz de alış veriş yapamıyoruz. Kırmızı kabuklu fiştik şu anda 600 ila 650 bandında ama son zamanlarda piyasada bir durgunluk var. Fiyatları aşağıya çekmeye çalışıyorlar ama çiftçi ürününü düşük fiyata satmaz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.