GENEL - 31 Mart 2018 Cumartesi 18:40

Siirt’te şehit olan korucuların acıları dinmiyor

A
A
A
Siirt’te şehit olan korucuların acıları dinmiyor

Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Siirt’in Eruh ilçesi Ormanardı köyünde hain saldırı sonucunda şehit olan 6 güvenlik korucusunun arkalarında bıraktığı acıdan dolayı vicdan azabı çektiğini söyledi.

Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Siirt’in Eruh ilçesi Ormanardı köyünde hain saldırı sonucunda şehit olan 6 güvenlik korucusunun arkalarında bıraktığı acıdan dolayı vicdan azabı çektiğini söyledi.


Dün sabah saatlerinde Siirt’in Eruh ilçesi Ormanardı köyü kırsalında teröristler tarafından düzenlenen hain saldırıda 6 güvenlik korucusu şehit olmuş, 4 asker ile 3 güvenlik korucusu ise yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte cenaze törenine katılan Ziya Sözen, şehit korucuların arkada bıraktığı acıdan dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını ve vicdanen rahatsız olduğunu söyledi. Sözen, "Hepimizin bildiği üzere önceki gün Siirt’te PKK terör örgütünün saldırısı sonucu 6 güvenlik korucumuz, 6 dava arkadaşımız şehit olmuştu. Dile kolay tam 6 cenaze, tam 6 gencecik fidan hayatlarının baharında bağımsızlığımız için, özgürlüğümüz için, vatan için, bayrak için kendi hayatlarından ve sevdiklerinden vazgeçtiler. Sadece hayatlarından vazgeçmediler. Geriye gözü yaşlı eşler, anneler, babalar ve 38 boynu bükük yetim çocuk bıraktılar. Evet dile kolay. Tam 38 yetim. Bu sayılar kimileri için hiç bir anlam ifade etmeyebilir. Kimileri için sadece rakamdan ibaret olabilir. Ama bu acıyı yaşamış biri olarak 6 şehidimiz ve geride bıraktıkları benim yüreğimi yaktı, içimi dağladı, ciğerimi parçaladı. Cenaze töreni için gittiğimiz Ekmekçiler köyünde Kürtçe ağıtlar yeri göğü inletiyordu. Evet yanlış duymadınız Kürtçe ağıtlar yeri göğü inletiyordu. Bu acıya dayanmak gerçekten çok zor. Yan yana dizilmiş al bayraklara sarılı tam 6 cenaze. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Sadece babasını daha önce teröre kurban veren bir şehit çocuğu olarak değil, korucuları temsil eden bir konfederasyonun başkanı olarak dün vicdanım sızladı. Vicdan azabı çektim. Korucularımızın evlerini, yaşadığı ortamları, eşlerinin, çocuklarının üzerindeki kıyafetlerini, fakir hallerini görünce içim parçalandı, kendimi suçlu hissettim, vicdan azabı çektim. Cenaze töreninden sonra olayın olduğu yere gittik. Nöbet yerlerini, kumanyalarını gördükten sonra bu üzüntüm ve vicdan azabım katbekat arttı. Hayatı vatan sevgisi ile kurşun arasında geçen bu insanlarımız fakirlik çekmemeli, kimseye, kimselere muhtaç olmamalı. Vatan için ölmeye giden birinin acaba evde eşim, çocuklarım neler yiyiyor, ne giyiniyor, nasıl geçiniyor diye düşünmemeli. Hayatını vatana feda etmeye koşarak giden korucularımız asgari ücretle çalışmamalı. Aileleri bu sefaleti çekmemeli. Kimseye muhtaç olmamalı. Başları dik yürümeli. Bunu kimseleri suçlamak için söylemiyorum. Bu sorun sadece bugününün sorunu değil. Hatta şimdi en iyi haldeyiz. Bu fakirlik, bu çaresizlik yıllardan devam edip gelen bir sorun. Bunu söylerken vicdanımın sesini dinliyorum. Bunları bugün dile getirmeyeceksek ne zaman dile getirebiliriz? Ben konfederasyon başkanı olarak kendimi suçlu hissediyorum ve vicdan azabı çekiyorum. Geçmişte milletin verdiği fitrelerle geçinen, milletin ikinci el kıyafetlerini bayramlarda giyen bir şehit çocuğu olarak vicdan azabı çekiyorum. Vatan için canlar veren bu aileler, bu fakirliği çekmemeli, bu mağduriyeti yaşamamalı. Bunu görmemiz için daha kaç can vereceğiz? Devlet büyüklerimden rica ediyorum. Evet vatan savunmanın bir bedeli olamaz, olmamalı. Ama korucularımızın aileleri aç ve açıkta. Yokluk ve sefalet içinde. Artık dayanacak güçleri kalmadı. Hepsi borç batağında, hepsi banka kredileri ile boğuşuyor" dedi.



Sözen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi


Ziya Sözen, açıklamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şunları söyledi:


"Bütün dünya mazlum ve mağdurlarının sesi olan, dünyadaki bütün mazlum ve mağdurlara sahiplik yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu feryadımızı duymasını ve bize kulak vermesini rica ediyorum. Göreve geldiği günden beri korucular için bir şeyler yapmak için çabalayan, çırpınan İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun korucularımızın bu mağduriyetlerine çare bulmasını rica ediyoruz. Biliyorum ve inanıyorum ki Bakanımızda en az bizim kadar üzülüyor ve en az bizim kadar vicdan azabı çekiyor. Bu satırları yazarken üzüldüm, sıkıldım çünkü bu konularla gündeme gelmekten, bu konuları gündeme getirmekten gerçekten üzülüyor ve utanıyorum. Bu satırlar bizi sevmeyen PKK’lıları ve yandaşlarını da sevindirmiştir. Onu da biliyor ve hissediyorum. Ama dün o ailelerin çaresizliğini, mağduriyetlerini gördükten sonra, şahit olduktan sonra bun dile getirmemenin vicdansızlık olduğunu düşündüm. Ben bu sorunları dile getirmek zorundayım. Çünkü bu insanlar bizi umut olarak, çare olarak görüyorlar. Ben bunları dile getirmezsem dava arkadaşlarıma ihanet etmiş olurum. İnşallah devlet büyüklerimiz sesimizi duyar, bu sorunları çözer ve bizde bir daha bu konularla gündeme gelmeyiz. Bu vesilelerle şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu Ailelerimizin acısını yüreğimde paylaşıyorum. Şehitlerimize kurşun sıkan hain, alçak teröristleri lanetliyorum".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.