EKONOMİ - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 11:39

Siirt’ten 22 ülkeye mücevher ihraç ediliyor

A
A
A
Siirt’ten 22 ülkeye mücevher ihraç ediliyor

Siirtli mücevher uzmanı Yunus Acet, dünyanın farklı yerlerinden ham olarak aldığı taşları işleyerek 22 ülkeye ihraç ediyor.

Siirtli mücevher uzmanı Yunus Acet, dünyanın farklı yerlerinden ham olarak aldığı taşları işleyerek 22 ülkeye ihraç ediyor. İhraç ettiği ülkeler arasında İsrail ve Amerika da var.


Acet, hobi olarak başladığı bu işe profesyonel olarak devam ediyor. Ham olarak aldığı farklı taşları işleyip 22 ülkeye ihraç ettiğini söyleyen Acet, işlediği taşlara talebin her geçen gün arttığını söyledi.


Acet, “Mücevher işine 10 yıl kadar önce hobi olarak başladım. Son 7 yıldır da profesyonel olarak yapmaktayım. İzmir, Antalya ve İstanbul’da bu işi ağırlıklı yapıyordum. Güneydoğu’da bu taşlar fazla bilinmediği için biz doğal taşları hem tanıtmak için hem de bulunduğumuz il ve ilçede istihdam olması için Güneydoğu’ya taşıdık mağazamızı. Burada şu an bu işi faal olarak yapmaktayız, aynı zamanda buradan 22 ülkeye mücevher ihraç etmekteyiz. Ağırlıklı olarak Amerika ve İsrail’e gönderim sağlamaktayız. Bunun yanında 13 kişinin çalışabileceği 1 buçuk milyon liralık bir yatırımımızın olduğu kesimhane atölyesi açıyoruz burada. 6 tane kesim makinesi ile çalışmaya devam edeceğiz inşallah. Onun dışında gönderdiğimiz ülkelerin sayısını yükseltmeye çalışacağız” dedi.



Ülke ekonomisine büyük katkı


Acet, “Avrupa’nın birçok ülkesine de bu taşları göndermekteyiz. Dünya’nın farklı ülkelerinden taşları ham olarak almaktayız. Bulunduğumuz ilçede bunları tekrardan işleyip mücevher haline getirip dünya pazarına çıkarıyoruz. Bu da ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlamaktadır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.