GENEL - 19 Mart 2019 Salı 15:21

Bakan Soylu Siirt’in Eruh ilçesinde halka seslendi

A
A
A
Bakan Soylu Siirt’in Eruh ilçesinde halka seslendi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim çalışması kapsamında geldiği Siirt’in Eruh ilçesinde, 15 Temmuz Demokrasi Meydanında vatandaşlarla seslendi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim çalışması kapsamında geldiği Siirt’in Eruh ilçesinde, 15 Temmuz Demokrasi Meydanında vatandaşlarla seslendi. Konuşmasında terör örgütleri ve yandaşlarına sert tepki veren Bakan Soylu; "Ne cami, ne ezan, ne iman, ne bayrak, ne kardeşlik, ne insanlık hiçbir değer tanımıyorlar. Kendi vekilleri kendi çocuklarını dağa gönderseler ya hadi göndersinler. Onlar terörist olsunlar o zaman kendi çocuklarını dağa göndersinler. Benim Kürt kardeşlerimin çocuklarından ne istiyorlar. Kendi kızlarını göndersinler eğer böyle hayvanca bir muameleye maruz bırakmak istiyorlarsa göndersinler" dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu terör örgütü PKK’nın ilk eylemlerini gerçekleştirdiği yer olan Siirt’in Eruh ilçesinde vatandaşlara seslendi. Konuşmasında terör örgütünün bölgeye verdiği zararları anlatan Bakan Soylu, "31 Martta yerel seçime gidiyoruz. 31 Martta seçime giderken şöyle bir tablo içerisindeyiz. Size şu soruyu sormak istiyorum. 2 yıldır burada kayyum belediye görev yapıyor. Ondan öncede HDP’li bir belediye görev yapıyordu. 2 yıldır şurada ki hizmetlerin tamamını görüyorsunuz. Yaklaşık 50 dönüm botanik parkı gösteriyor. Şu ilçedeki sağlıklaştırma 6 tane cadde de ve sokakta sağlıklaştırma yaptık. Bugün Eruh batıdaki ilçelerimizi aratmayacak derecededir ve çevre güzelliğine sahiptir. Eruh ilçemizin 7 kilometre içme suyu hattı yapıldı. 5 kilometre kanalizasyon yapıldı. 15 kilometre sıcak asfalt yapıldı. Eruh’ta çocuk parklarından taziye evlerine kadar Eruh’un çok iyi bir noktaya gelmesi adına çok güzel hizmetler gerçekleştirildi. Bir taraftan çocuklarımızın okuması için onlara eğitim yardımı ve desteğinden tutunda çok güzel adımları hep beraber burada gerçekleştirme şansına sahip olduk. Eğer HDP devam etseydi bu hizmetler yapılacakmıydı. Çünkü onların derdi başkadır. Onları derdi hizmet değildir. Onların derdi millete hizmetkarlık değildir. Onların derdi bu ülkede insanlar huzur içerisinde yaşasın değildir. Onların derdi çocuklarımız okusun öğretmen olsun, çocuklarımız okusunlar doktor olsunlar Eruhlu bir doktor olsun Eruhlu bir öğretmen olsun Eruhlu bir hemşire olsun, bir mühendis olsun Eruhlu bir avukat olsun Eruhlu bir profesör olsun dertleri bu değildir. Dertleri şudur, buradan çocuklar alınıp dağa götürülecek orada ellerinde Kaleşnikof verecekler. 13-14 yaşındaki çocuklarımızı, kızlarımızı alıp dağa götürecekler orada onlara tecavüz edecekler taciz edecekler bir daha anasını babasının yüzüne baktırmaz hale getirecekler yıllardır böyle yapıyorlar. Onların derdi şudur; 2 yıldan beri kayyum belediyeleri yönetiyoruz. 7 buçuk katrilyon kayum belediyeler hizmet yaptı. Beytüşşebap’ta su yoktu. Kahve rengi su akıyordu. Beytuşebap’a su getirdik. Şuanda pırıl pırıl su akıyor. Aynı Beytüşşebap’ın caddeleri da böyledir. Hakkari’nin merkezinde haftada bir gün 2 saat su veriyordular. Şuanda Hakkari’de 24 saat şu veriliyor. Allah’ımıza şükürler olsun. Hatırlarsınız yaktılar yıktılar her tarafı çukur olaylarında evleri camileri, hastaneleri yaktılar Siirt Hastanesini kaç defa yaktıklarını biliyor musunuz, bir günde Siirt Hastanesini 7 defa yaktılar. Spor salonlarını yaktılar. Meslek liselerini yaktılar, kütüphaneleri yaktılar bizi kökümüzden bağımızdan ayırmak istiyorlar bizi kardeşliğimizden ayırmak istiyorlar ve bunu yapabilmek içinde de hiçbir değer tanımıyorlar. Ne cami, ne ezan,ne iman, ne bayrak, ne kardeşlik ne insanlık hiçbir değer tanımıyorlar. Kendi vekilleri kendi çocuklarını dağa gönderseler ya hadi göndersinler. Onlar terörist olsunlar o zaman kendi çocuklarını dağa göndersinler. Benim Kürt kardeşlerimin çocuklarından ne istiyorlar. kendi kızlarını göndersinler eğer böyle hayvanca bir muameleye maruz bırakmak istiyorlarsa göndersinler" diye konuştu.



"Onların milleti temsil edecek bir karakteri yok"


HDP’li vekillere de tepki gösteren Bakan Soylu, onların milleti temsil edecek karaktere sahip olmadığını söyledi. Bakan Soylu, "Geçen Batman’da bir anne aynısını söyledi. Benim oğlumun katili sizsiniz dedi. Türkiye Cumhuriyeti devleti benim oğluma bir şey yapmadı. Siz benim oğlumu kandırdınız, götürdünüz. Senin çocuğun ne yapıyor diye sordu vekile ben milletvekili demem onların milleti temsil edecek bir karakteri yok. Onların işi gücü Kandil’i temsil etmek. 2 yıldır burada insanlar işlerini güçlerini yapıyorlar. Mardin’e 3 milyon turist geldi. Siirt, Mardin ve Diyarbakır’ın manevi havasını bizim bıraktığımız medeniyet mirasını dünyanın her tarafından herkes gelip gezip, görüp koklamak istiyor. Buralar bizim memleketimiz. Yıllardır bu millete yapmadıkları kalmadı. Tayyip Erdoğan bu millete bir şey yaptı tam 17 yıldır iktidarda sadece bu ülkede köprüler yollar yapmadı. Tayyip Erdoğan bu ülkede bir şey yaptı. Sadece bu ülkede havalimanları yapmadı. Sadece 81 ilde üniversite yapmadı. Türkiye’de bir devrimi gerçekleştirdi. Bizim çocukluğumuzda doğu ve güneydoğuda okul, öğretmen, havayolu, hastane, doktor, yol, iş, güç yok herkes bunu söylerdi. 17 yıl geçti. Eruh’un nüfusuna denk batıdaki ilçeden hiçbir fark yok. Okul var öğretmen var her yerde. Doktorlar var hastaneler var doğuda güneydoğu da. 81 vilayette olduğu gibi doğuda ve güneydoğuda üniversite var. PKK ne yapmışsa terör örgütü ne yapmışsa Amerika’nın uşağı olarak ne yapmışsa bu bölgenin kalkınmaması için, çocuklarımızın geleceğinin kararması için gerçekleştirmiş ve yapmıştır. Bizim ne yaptığımız ortadadır. Bende iki tane evlat babasıyım. Benim de kızım var. Ben nasıl kızımın meslek sahibi olmasını istiyorsam burada yaşayan kızlarında okul okuyan kızlarında doktor, öğretmen olmasını istiyorum. Bu memlekette insanlar kendini ifade edemezdi. Dindar ben dindarım diyemezdi. Bugün herkes göğsünü gere gere ben dindarım diyor. Kürt ben kürdüm diyemezdi bugün herkes ben Kürdüm diyor. Alevi ben aleviyim diyemezdi şimdi herkes ben aleviyim diyebiliyor. Türkiye’nin 15 yıl 20 yıl öncesini de biliyoruz. Türkiye’nin bu konularda çektiği sıkıntıları dertleri de biliyoruz. Bugün Türkiye herkesin kendini ifade ettiği herkesin anlattığı anladığı herkesin yarına umutla bakabildiği bir ülke olabilmek için güçlü adımlar atıyoruz" şeklinde konuştu.


Bakan Soylu, Eruh’taki ziyaretlerinin ardından Pervari’ye gitmek üzere ilçeden ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.