- 04 Kasım 2019 Pazartesi 14:17

Sinoplu iş adamının Almanya’da başarı öyküsü

A
A
A
Sinoplu iş adamının Almanya’da başarı öyküsü

Çocuk yaşta eğitimini yarıda bırakarak Sinop’tan Almanya’ya giden ve çırak olarak başladığı iş hayatında zirveye tırmanan İlhami Atalay, şimdi Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ’tel’ ihraç ediyor.

Çocuk yaşta eğitimini yarıda bırakarak Sinop’tan Almanya’ya giden ve çırak olarak başladığı iş hayatında zirveye tırmanan İlhami Atalay, şimdi Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ’tel’ ihraç ediyor.


Merkezi Almanya’nın İserlohn kentinde bulunan Avrupalı Sinoplular Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (ASİDER) üyeleri, sektöründe Avrupa’nın sayılı sanayici ve iş adamlarından biri olan Sinoplu İlhami Atalay’ı fabrikasında ziyaret etti. ASİDER Genel Başkanı Ali Çalışkan ile Denetleme Kurulu Başkanı Birol Üstün’e ziyarette başarılı sanayici yassı tel üretilen fabrikayı gezdirdi. Avrupa’da yaşayan Sinoplulara verdiği destekten dolayı ASİDER Başkanı Ali Çalışkan tarafından plaket takdim edilen Atalay, 14 yaşında İmam Hatip Okulundaki eğitimini yarıda bırakarak Almanya’ya geldiğini söyledi. Atalay, “Almanya’ya gelir gelmez babam okula yazdırdı. Devamında meslek eğitimine başladım. Ancak biraz da ailemin isteğiyle meslek eğitimini bırakarak tel fabrikasında yardımcı işçi olarak işe başladım. Her ne kadar yardımcı işçi statüsünde de olsam kısa sürede makine başına geçirdiler. Devamında bölümü yönetir duruma geldim. Fakat ücretimde herhangi bir artış olmamıştı. Bu süreçte sanırım işimi çok iyi yaptığım için başka bir fabrikadan teklif aldım. Bu bir anlamda geri çevirmesi zor bir teklifti ve kabul ettim. Yeni fabrikada işe başladıktan iki-üç ay sonra eski iş yerim usta başı olarak geri çağırdı. Yardımcı işçi olarak işe başladığım fabrikaya artık usta başı olarak geri dönmüştüm. O tarihlerde böylesi fabrikalarda bir Türk’ün usta başı olması çok önemliydi. Ancak fabrikaya yeni gelen müdürle ciddi uyuşmazlıklar yaşadık. Oradan ayrıldım ve devamında kendi işimi kurmaya karar verdim. Üç ortak olarak ilk iş yerimizi kurduk. Ancak işler istediğimiz gibi hiç gitmedi. Her gün zarar eder durumdaydık. Ortaklarım ayrıldı, ben tek başıma kalmıştım. Ama yılmadım, devam etmekte kararlıydım. Şimdi 50’yi aşkın çalışanımıza burada iş veriyoruz. 4 bin metrekarenin üzerinde kapalı bir alanımız mevcut. Üretimimiz olan yassı tel dünyanın her yerinde alıcı buluyor” dedi.



"Türkiye’ye yatırım yaptık ve yapmaya devam ediyoruz"


Firma olarak Türkiye’ye de yatırım yatıklarını ifade eden Atalay, “Geçmiş dönemde İstanbul’da üretim konusunda denemelerimiz oldu. Fakat ürün kalitesi konusunda sıkıntı çekince üretimden çekildik. Almanya’da ürettiğimiz ürünlerin Türkiye pazarında yer alması konusunda özel uğraş içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Kendi üretimimiz olan özellikle mermer ocaklarındaki tel kesimlerindeki çelik tellerin Türkiye piyasasında da yer almasına büyük özen gösteriyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzcespor Kayyum Başkanı Kaltu: "Düştük ama çıkacağız" TFF 3. Lig’e düşen takımın gelecek sezonda yeniden şampiyon olarak 2. Lig’e çıkacağını söyleyen Düzcespor Kayyum Başkanı Caner Okan Kaltu, "Ben takımımızın önümüzdeki sezonda şampiyon olarak yeniden 2 lige yükseleceğine inanıyorum. Düştük ama çıkacağız" dedi. Düzcespor Kayyum Başkanı Caner Okan Kaltu, düzenlediği basın toplantısında ligi ve kulüpte yaşananları basın mensuplarıyla paylaştı. Yeni sezon öncesi kongrenin yapılacağını belirten Okan Kaltu, öncelikli hedeflerinin altyapı olacağını, bunun için tesis çalışmalarına kısa sürede başlayacaklarını söyledi. Kaltu ayrıca, 3. Lig’e düşen takımın gelecek sezon şampiyon olarak yeniden 2. Lig’e çıkacağını da söyledi. "Önceliğimiz altyapı ve altyapı tesisleri olacak" Gelecek sezona daha enerjisi bol, yetenekli futbolculardan kurulu bir kadroyla gidileceğini dile getiren Kaltu, “Bizim eski futbolcularımıza olan borçlarımız var. Bu borçları da düzenli periyotlarla ödeyeceğiz. İlk yarının son maçında biliyorsunuz 5- 2 yenildiğimiz İskenderunspor maçının hemen ardından söz vermemize rağmen futbolcularımız alacaklarını alamadıkları gerekçesi ile formalarını çıkartarak orta sahaya bırakmışlardı. Bu şehrimiz için çok onur kırıcı, affedilmez bir olaydı. Bu nedenle bu olayı gerçekleştiren 13 futbolcuyla yollarımız ayırdık. Kısa süre içerisinde de 13 futbolcu ile anlaşarak yeni bir takım kurduk. Bu takımla ikinci yarıya başladık” dedi. “Belediye başkanı Özü altyapıya çok büyük önem veriyor” Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün özellikle kulübün altyapısına çok büyük önem verdiğini belirten Caner Okan Kaltu, “Belediye Başkanımız Faruk Özlü, bu kentin takımında Düzce’nin çocuklarının oynaması için büyük önem veriyor. Bu nedenle tesislerimizin hemen yanına, altyapı tesisleri kurmak için çalışmalarımızı yaptık. Böylelikle Düzcespor’da, Düzce’nin çocukları oynayacak. Özellikle altyapıda oynayacak çocuklarımız için ülke genelinde bir tarama yapacağız. Bu taramalarda başarılı olanları takıma kazandıracağız ve okullarını burada okumaları için her türlü desteği vereceğiz. Bunun için kuracağımız tesisimiz 20 odalı 60 yataklı olacak. Oyuncularımız burada yaşayacaklar. Okullarını burada okuyacak, antrenmanlarını burada yapacaklar. Böylece de eğitimli ama altyapıdan yetişmiş oyuncularımız olacak" diye konuştu. "Düştüğümüz gibi çıkmasını da biliriz" "Ben takımımızın önümüzdeki sezon şampiyon olarak yeniden 2 Lig’e yükseleceğine inanıyorum. Düştük ama çıkacağız" diyen Kaltu, "Önümüzdeki günlerde kongre yapacağız ve kayyum yönetimi olarak takımı yeni yönetime devredeceğiz. Belediye Başkanımız Faruk Özlü’de Düzce’nin gözbebeği olan takımımıza büyük bir önem veriyor. Seçim döneminde Düzcespor’un siyasete alet edilmesi de başarısızlığa neden oldu. Ben takımımızın önümüzdeki sezonda şampiyon olarak yeniden 2. Lig’e yükseleceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Erzurum FEDEK, Atatürk Üniversitesinden 11 programı akreditasyon için değerlendirdi Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında çağdaş eğitimde mükemmeliyeti yakalama hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Atatürk Üniversitesi, eğitimde kalitenin adresi olmayı sürdürüyor. Her geçen gün yeni fakülte ve programları akredite olan Atatürk Üniversitesinde Edebiyat Fakültesinden 10, Fen Fakültesinden ise 1 programın akredite edilmesi için denetleme süreçleri devam ediyor. Fen, Edebiyat, Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (FEDEK) tarafından yürütülen değerlendirme sürecinde Edebiyat Fakültesinden Alman Dili ve Edebiyatı, Arap Dili ve Edebiyatı Birinci ve İkinci Öğretim, Bilgi ve Belge Yönetimi Birinci ve İkinci Öğretim, İngiliz Dili ve Edebiyatı İkinci Öğretim, Sanat Tarihi İkinci Öğretim, Sosyoloji İkinci Öğretim, Türk Dili ve Edebiyatı İkinci Öğretim, Tarih İkinci Öğretim programları ile Fen Fakültesinden Astronomi ve Uzay Bilimleri programının akredite işlemleri için Atatürk Üniversitesinde bulunan FEDEK yetkililerinin, saha ziyaretleri kapsamındaki denetleme ve incelemeleri sona erdi. İstanbul Teknik Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Figen Kadırgan başkanlığındaki FEDEK heyetleri, gerçekleştirilen incelemelerin ardından fakülte dekanları ve akademisyenlerle birlikte akreditasyon sürecini değerlendirmek üzere Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile bir araya geldiler. “Atatürk Üniversitesi, Hiçbir Zaman İyiyle Yetinmeyerek, Daima Daha İyiye Ulaşma Gayreti İçerisindedir” Rektörlük Senato Salonunda gerçekleştirilen toplantılarda değerlendirme takımlarının sonuç bildirgelerini okumaları ve dekanlar ile bölüm başkanlarına sunmalarının ardından konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Rektör Çomaklı, fakülte ve bölümlerin akredite edilme işlemlerinin üniversiteye değer kattığını belirterek eğitim, araştırma ve toplumsal katkı sürekliliğinin sağlanmasında akreditasyon uygulamalarının etkili olduğunu söyledi. Rektör Çomaklı: “Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yükseköğretim kurumlarındaki niteliğin yükseltilmesi ve kalite güvencesine katkı sağlanması amacıyla uygulanan Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında 2021 yılında akredite olan üniversitemiz, 2 yıl süreyle yeniden akredite edildi. Atatürk Üniversitesi yetkin bilim insanları ve gelişmiş araştırma alt yapısıyla hiçbir zaman iyiyle yetinmeyerek, daima daha iyiye ulaşma gayreti içerisindedir. Edebiyat ve Fen Fakültelerindeki akredite sürecinin tamamlanmasıyla fakülte ve ilgili bölümlerin her yönden daha güçlü hale geleceği inancındayım. Bu süreçlerin olumlu bir şekilde sona ermesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta Güvenç Apartmanı’nda yakınlarını kaybedenler ’adalet’ istedi Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerin ilk saniyelerinde yıkılan ve 97 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı’nın ilk duruşması bugün yapılacak. Duruşma öncesinde apartmanda yakınlarını kaybeden vatandaşlar, adliye önünde basın açıklaması yaparak ‘adalet’ çağrısı yaptı. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan, ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen depremlerin henüz ilk saniyelerinde yıkılan ve 97 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı’nın ilk duruşması bugün Kahramanmaraş Adliyesi’nde görülüyor. Duruşma öncesinde Güvenç Apartmanı’nda hayatını kaybedenlerin yakınları, adliye binası önüne gelerek basın açıklamasında bulundu. Yakınlarını kaybeden vatandaşlar, sorumluların gerekli cezaları almaları gerektiğini vurguladı. "Ölene kadar mücadele edeceğim" Depremde annesini ve kardeşlerini kaybeden Emine Biçici, "Annemi ve 3 kardeşimi toprağa verdim, daha ilk duruşmamızı yapacağız. Adalet daha sağlanmadı, ne zaman sağlanır bilmiyorum, dilerim ki ben ölmeden görürüm adaletin sağlandığını. Kalabalık olmadığımız için Kahramanmaraş halkından destek istedik ve maalesef bir kişiyi getirebildik. Biz şehir olarak yalnız kaldık, akrabalarımız yalnız bıraktı. Acıyı sadece çekenler bilir, ateş düştüğü yeri yaktı, maalesef ki hepimiz yaralıyız. Bundan sonra her önüne gelen ev yapmasın, yıkıldığı an ortaya çıktı her şeyin çürük yapıldığı. Ben kardeşlerim için annem için ölene kadar mücadele edeceğim. Adaletimiz er ya da geç sağlanacaktır, bunun için de halktan destek bekliyoruz" dedi. "Bizler geniş ailelerdik ama şimdi bir avuç kaldık" Bir diğer vatandaş Merve Aksu da, "Gözünüzü kapatıp 5 saniye yaşadığınız yerin yerle bir olduğunu düşünün ve ailenizi yataklarında ezilmiş şekilde aldığınızı hayal edin. Biz bu hayalleri yaklaşık 1 buçuk senedir yaşıyoruz ve biz orada 6 Şubat’ta kaldık. Bizler geniş ailelerdik ama şimdi bir avuç kaldık. Eskişehir’den geliyorum buraya artık burada yaşayacağım çünkü davama sahip çıkmam gerekiyordu" diye konuştu. “Bin 400 yaşam 4 saniyede yok oldu” Yakınlarını kaybeden bir diğer vatandaş Tuğçe Demir ise, "Bugün burada Ebrar Sitesi ailelerinin davalarında gelmeyen adaleti kabul etmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak için buradayız. Ebrar Sitesi’nde bin 400 yaşam 4 saniyede yok oldu. Evim dediğimiz Ebrar Sitelerinde en değerlilerimizi yapılan usulsüzlüklerle kurban verdik. Uygun olmayan bir zemini imara açan, zemine uygun bina yapmayan, denetleyen ve tüm bu olmazlara rağmen ruhsat veren ve imzası bulunan herkesin yargılanmasını istiyoruz. Adil ve etkin bir yargı süreci talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Davanın Avukatı Mustafa Yıldız ise şunları söyledi: "Güvenç Apartmanı’nda toplam 97 kişi ölmüştür. Dosyanın içerisinde mali hesap ve aynı şekilde statik hesap raporu bulunmamaktadır. Kat izni verilenden daha fazla çıkıp 11 kat olarak dikilmiştir. Dosyamızda şu an tutuklu bulunmamaktadır ve bugün tekrardan tutukluluk talep edeceğiz."