EKONOMİ - 08 Ekim 2025 Çarşamba 15:17

Sinop’ta üreticinin sorunlarına yerinde tespit

A
A
A
Sinop’ta üreticinin sorunlarına yerinde tespit

Sinop Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün "Sen Üret Yeter" temasıyla yürüttüğü Tarım Sahada çalışması Erfelek ilçesinde devam etti.


İl Müdür Yardımcısı Dr. Çiğdem Tuncay, Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Şube Müdürü Faruk Üresin, İlçe Müdürü Özgür Dağdeviren ve teknik personel, Gökçebel ve Tekke köylerinde hayvan işletmelerini ziyaret ederek üreticilerin sorun ve taleplerini yerinde dinledi.


Ziyaretlerde üreticilere bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Tuncay, küçük aile işletmelerinde hayvan varlıklarının aile ekonomisine önemli katkı sağladığını vurguladı. Ayrıca, Bakanlığın yeni destekleme modeli ile hayvancılığın gelişeceğini belirterek üreticilere bol ve bereketli kazançlar diledi.



Sinop’ta üreticinin sorunlarına yerinde tespit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ardahan Bölgenin değeri: Ardahan Kavılcası Ardahan Üniversitesi Dünya Toprak Günü kapsamında "Buğdayın Atası Ardahan Kavılcası Etkinlikleri-2" programına ev sahipliği yaptı. Aşık Şenlik Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe, Ardahan Vali Vekili Mustafa Berat Kasımoğlu, Rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yıldız, Genel Sekreter H. Caner Akkurt, Tarım ve Orman Bakanlığı Yayın ve Tanıtım Hizmetleri Daire Başkanı Şaban Özakın, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, SERKA Ardahan Koordinatörü Eren Yurtalan, Erzurum Orman Bölge Müdürü Serkan Karakurt, akademik ve idari personel, panelistle ve çok sayıda öğrenci katıldı. Protokol konuşmalarında Kavılca buğdayının bölgesel değeri vurgulandı. Programda konuşan Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, Kavılca buğdayının yalnızca bölgenin kadim bir tarım ürünü değil, aynı zamanda Ardahan’ın geleceğe dönük ekonomik vizyonunda yer alması gereken stratejik bir marka değeri olduğunu dile getirdi. Demirci, Kavılcanın işlenmesi, ambalajlanması ve katma değer üreten bir ürün haline getirilmesinin, şehrin ekonomik büyümesine doğrudan katkı sağlayacak önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Erzurum Orman Bölge Müdürü Serkan Karakurt ise, iklim değişikliğiyle mücadele eden güncel ormancılık uygulamalarını anlattı. Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu ise konuşmasında, Kavılca buğdayına yönelik yürütülen bilimsel çalışmaların yükseköğretim sistemi içinde özgün bir model oluşturduğunu belirterek, "Üniversitemiz, bu yıl 80 dönümlük uygulama arazisinde Kavılca buğdayının üretim ve hasadını başarıyla tamamlamıştır. Standlarımızda gördüğünüz kavılca unu, bulguru ve makarnası, üniversitemizin bilimsel üretim kapasitesinin somut çıktılarıdır." Rektör Emiroğlu, konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, bölgesel kalkınma üniversitelerine sağladığı güçlü destekten dolayı teşekkür ederken; YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a da yükseköğretimde yerel üretimi ve üniversite-bölge bütünleşmesini teşvik eden vizyoner yaklaşımları dolayısıyla teşekkür etti. Ayrıca, Prof. Dr. Özvar’ın Kavılca üzerine yürütülen çalışmaları "yükseköğretim adına örnek bir model"olarak nitelendirmesinin kendileri için önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı. Tarım ve Hayvancılık Bilimleri Enstitüsü’nün yerel tohumların korunması, yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve çiftçilerin güncel bilgiyle desteklenmesi açısından bölgeye stratejik katkılar sunacağını da ayrıca ifade etti. Etkinliğin panel bölümü; toprak, bitki besleme, organik gübre yönetimi, iklime dirençli ormancılık, yerel buğdayların besin değerleri ve sürdürülebilir üretim modelleri gibi geniş bir alanı kapsayan bilimsel sunumlarla gerçekleştirildi. Murat Mengüloğlu, Murat Kurt, Selen Beder ve Çağdaş Göl toprak ve doğal kaynaklar ekseninde değerlendirmelerde bulunurken; Prof. Dr. Hamit Köksel ve Dr. Ayten Salantur Kavılca buğdayının besinsel özelliklerinden çeşitlerine, yerel üretimdeki öneminden sürdürülebilirlik perspektifine uzanan kapsamlı bilgiler sundu. Sunumlarda Kavılcanın düşük glüten oranı, yüksek besin değeri ve bölgesel kalkınma potansiyeli ortak bir vurgu noktası olarak öne çıktı. Oturumların ardından panelistlere teşekkür belgeleri Rektör Emiroğlu ve SERKA Ardahan Koordinatörü tarafından takdim edildi. Programın devamında Ardahan üniversitesi tarafından çiftçilere Kavılca tohumu dağıtımı yapıldı. Program kapsamında "Doğa Bize Emanet" temalı dış mekân sergisi açıldı; öğrencilerin ekolojik farkındalık çalışmalarından oluşan sergi, katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Etkinlik, Kavılca unundan ve diğer yerel ürünlerden hazırlanan kokteyl ile sona erdi.
Bingöl Tek öğretmen, dört öğrenci: Köy okuluna yürek ısıtan dokunuş Bingöl’ün Yaygınçayır köyünde, genç bir kadın öğretmenin özverisiyle yeniden hayat bulan sınıf, 4 küçük çocuğun umutla dolu yolculuğuna dönüşüyor. Şeyma Nur Ataş, sevgisi ve emeğiyle köy okulunu yalnızca bir derslik değil, güven veren sıcak bir yuva haline getiriyor. Bingöl merkeze bağlı Yaygınçayır Köyü İlkokulu’nda tek öğretmen olarak görev yapan 26 yaşındaki Şeyma Nur Ataş, 4 öğrencisiyle birlikte kısıtlı imkanlara rağmen örnek bir eğitim ortamı oluşturuyor. Geldiğinde fiziki şartları yetersiz olan sınıfı kendi imkanlarıyla boyayan, halılar sererek düzenleyen genç öğretmen, öğrencilerine hem güvenli hem de sıcak bir öğrenme ortamı sağladı. Sabah erkenden okula gelerek sobayı yakarak öğrencilerini bekleyen Ataş, sıcak bir ortamda 4 öğrencisine eğitim veriyor. Yaygınçayır köyünde tek öğretmen olarak görev yaptığını belirten Şeyma Nur Ataş, "4 öğrencim var. Şuan 1 öğrencim izinli. Okula koşa koşa gelmeleri, gözlerindeki o heyecan benim için çok özel. Ben de onların mutlu olacağı, kendilerini güvende hissedeceği bir alan oluşturmak için çabalıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. En büyük amaçlarımdan biri de öğrencilerimizin şehirdeki imkanlardan mahrum kalmamasıdır. Onlara imkan oluşturmak için elimden geleni yapıyorum. Hepimizin içinde birçok yetenek gizli ama bu yeteneklerin ortaya çıkması için de bir imkan lazım. Bir öğrencimin müzik yeteneğimi fark edip, o alanda çalışmalar yapmaya başladık. Onun gözlerindeki değişimi görmek bana tarif edilemez bir mutluluk veriyor. Öğrencilerimin hata yapmaktan çekindiğini fark ettim. Hata yapmaktan korkmamaları gerektiğini, her hatanı aslında bir öğrenmenin parçası olduğunu anlatıyorum. Derslerimizde bu şekilde ilerliyoruz" dedi. "Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor" Köy okulunda tek öğretmen olmanın çok yönlü sorumluluklar getirdiğini ifade eden Ataş, " Öğretmensiniz birçok rolü aynı anda üsteleniyorsunuz. Bazen sadece bir öğretmen değil, bazen abla, bazen arkadaş, bazen anne babanın yerini tutuyorsunuz. Bu çok büyük bir sorumluluk gibi görünse de aslında beni en çok iyileştiren kısmı da budur. Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor. Az sayıda öğrenciler ile sosyal oyunlar kurmamız zor. etkileşimi zenginleştirmek her zaman kolay olmuyor. Bende bu sebeple kalabalık etkinlikler düzenlemeye çalışıyorum. Köy halkını davet ediyorum. Öğrencilerin velileri ile oyunlar oynatıyorum" diye konuştu. "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim" Lojmanda kaldığını aktaran Ataş, "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim. Burada attığım her adım, yaptığım her çalışma aslında kendi hayallerimi gerçekleştirdiğim bir yolculuk gibi. Öğrencilerimin gözlerindeki umut oldukça ben de bu mesleğin güzelliğine daha da bağlanıyorum" ifadelerini kullandı. (FB-CK-
Sivas Şehit yakınları ve gazilere özel poliklinik açıldı, tüm hizmetler ücretsiz sunuldu Sivas’ta şehit aileleri ve gazilere yönelik özel poliklinik hizmeti devam ediyor. İmzalanan protokol ile birlikte Diş Hekimliği Fakültesi’ne giden şehit aileleri ve gaziler, tüm hizmetlerden ücretsiz yararlanıyor. Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol çerçevesinde Diş Hekimliği Fakültesine başvuran şehit yakınları ve gazilere, haftada bir gün özel poliklinik hizmeti sunuluyor. Her cuma günü fakülteye giden aileler, öğretim üyeleri ve uzman personel tarafından öncelikli olarak kabul ediliyor. Detaylı diş taramaları yapılan ailelerin tedavi masrafları ücretsiz karşılanıyor. Normal şartlarda yaklaşık 3 ay süren tedavi süreci, özel poliklinik uygulamasıyla birlikte 2 haftada sonuçlandırılıyor. "Gurur verici bir program" Uygulama ile birlikte 65 kişiye hizmet verdiklerini ifade eden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Şengönül, "Bugün üniversitemiz için anlamlı ve gurur verici program vesilesiyle bir arada bulunmaktayız. Bildiğiniz üzere vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, kıymetli emanetleri olan ailelerini ve toprakların bekası uğruna fedakarlıklar göstermiş olan kahraman gazilerimizi ve ailelerine yönelik tüm diş tedavi hizmetlerinin karşılanmasını amaçlayan bir protokol imzaladık. 31 Temmuz 2025 tarihinde Sivas Şehit Aileler ve Gaziler Derneği üniversitemiz ve Diş Hekimliği Fakültemiz arasında imzalanan bu protokol sonucunda bugüne kadar 4 aylık süreçte 25 şehit yakınımız, 40 gazi ve gazi yakını olmak üzere toplam da 65 hastanın tedavilerini başarıyla ve sağlıkla tamamlamış bulunmaktayız. Burada önemli olan husus bütün şehit yakınları, gazilerimiz ve gazi yakınlarımızın tüm tedavi talepleri yüzde yüz oranında tamamlanmıştır. Aynı zamanda bu tedaviler gerek uzman hekimlerimiz ve uzman asistanlarımız tarafından itinayla yürütülmektedir" dedi. "Teşekkürlerimi sunuyorum" Projenin dernek üyelerince olumlu karşılandığını kaydeden Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Fatih Deveci, "Sivas Diş Hekimliği ile yapmış olduğumuz protokol vardı. 31 Temmuz itibariyle yaklaşık olarak 65 şehit ve gazi ailemize hizmet verdiler. Buradan ailelerim adına ve şahsım adına sayın rektör hocama ve sayın dekana sonsuz teşekkür ediyoruz. Rektör hocamın dediği gibi özel bir proje oldu 2025 ve bundan sonra ki 10 yıl süre içerisinde aile yılı olması sebebi ile ‘aile yılı’ çalışma gibi de oldu bir taraftan. Bu süre içerisinde aziz şehitlerimizin emaneti olan anneleri, babaları, eşleri, çocukları ve kahraman gazilerimizin kendileri çocukları, eşiyle birlikte aile olarak ya da bireysel olarak geliyorlar. Bu anlamda üniversitemizin bize yaklaşımlarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu. "Güzel bir imkan oldu" Diş Hekimliği Fakültesi’nde tedavi gören terörle mücadele gazisi Hakan Kaya ise, "Biz dernek yönetiminde derneği aldıktan sonra rektör hocanın da değişmesi ile beraber, rektör hocamızı ziyarete geldik. Rektör hocanın bu durumu olumlu karşılamasından memnun kaldık. Daha sonra başkanımızın girişimi ile Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Recai hocamızla da görüştük. Şehit ailelerinden ve gazi aileleri yakınlarından diş ile ilgili sorunları olanlar var nasıl bir proje yapabiliriz dedik. Daha sonra fakülte ile derneğimiz arasında bir protokol imzalandı. Onun üzerine sağ olsun fakülte dekanı Recai hoca burada özel bir bölüm açtı. Bu bölümde hastalarımız geliyor, sıra beklemeden randevularını alıyorlar ve ona göre diş tedavisi oluyorlar. Bugün yaptığımız programda sayın rektör hocamız kontrol etmek üzere, hem anlaşma devam ediyor mu hem de şehit ve gazi ailelerimiz memnun mu bunu öğrenmek için geldi. Diğer hastane birimlerimizde de gerçekten şehit aileleri ve gazilerimize çok imkan sağlanıyor. Hem sonuçları hocalara gösteremiyorlardı hem de kolay ulaşamıyorlardı. Rektör hocamızın gelmesi ile beraberde o engel de önümüzden kalkmış oldu. Sağ olsun yeni hastanemizin faaliyete girmesi ile birlikte rektör hocamızın, o hastanenin bir bölümünün şehit aileler ve gazilerimiz için olacağını söyledi. Buradan rektör hocama dekan hocama ve dernek başkanımıza teşekkür ediyorum. Bizim için çok güzel bir imkan oldu" şeklinde konuştu.
Eskişehir Bu okul futbol branşında üst üste 10 yıldır şampiyon Eskişehir’de düzenlenen futbol turnuvalarında üst üste 10 yıldır şampiyon olan Melahat Ünügür Ortaokulu takımı, bu yıl Türkiye Şampiyonu olmayı hedefliyor. Vişnelik Mahallesi’nde bulunan Melahat Ünügür Ortaokulu, spor branşlarındaki başarılarıyla adından söz ettiriyor. Atletizm, hentbol, badminton ve yüzme gibi birçok branşta Türkiye dereceleri elde eden okul, özellikle futbol alanındaki şampiyonluk serisiyle öne çıkıyor. İl genelinde yapılan futbol turnuvalarında üst üste 10 yıldır şampiyon olan okul takımı, bu yıl ise Türkiye Şampiyonu olmayı hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde özverili bir şekilde antrenmanlarını sürdürüyor. "Bu sene takımımız iyi, kazanacağımızı düşünüyorum" Hem okul takımında hem de Eskişehirspor’da oynadığını belirten 13 yaşındaki Umut Bayram Öneş, "Bu sene de şampiyon olduk. Şimdi ise Türkiye Şampiyonası’na gideceğiz. Orada da şampiyon olmaya çalışıyoruz. Bu sene takımımız iyi, kazanacağımızı düşünüyorum" dedi. "Takımca çok çalışıyoruz, herkes elinden geleni yapıyor" Gelecekte bir futbolcu olmayı hayal eden 13 yaşındaki Ata Burak, "Her sene üst üste şampiyon oluyoruz. Şu anda Türkiye Şampiyonası’na hazırlanıyoruz. Orada da güzel başarılar elde ederiz. Hocamız bize özel olarak antrenmanlar yaptırıyor. Biz kendimiz de çalışmalar yapıyoruz. Takımca çok çalışıyoruz, herkes elinden geleni yapıyor" ifadelerini kullandı. "Futbolda 10 yıl üst üste Eskişehir Şampiyonu olduk" Yaklaşık 38 yıldır beden eğitimi öğretmeni olan Ahmet Süer Öztürk, şunları söyledi: "Futbol branşında okulumuzda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Hem okul içi hem de okul dışı antrenmanlarımıza devam ediyoruz. Futbolda 10 yıl üst üste Eskişehir Şampiyonu olduk. Eskişehir’i il dışında, gruplarda ve Türkiye şampiyonalarında temsil ettik. Türkiye ikinciliklerimiz var. Eskişehir’de bizim başarımıza ulaşan takım yok. 10 yıl üst üste şampiyon olmak büyük bir başarı. Geçen sene Düzce’de yapılan Türkiye Şampiyonası’na katıldık ama şanssız bir şekilde grupta son 4’e kalamadık. Türkiye 5’incisi olduk ama bu sene o başarıyı tekrar edip, finallere gitmek ve şampiyon olmak istiyoruz." "Bu başarıların devamı gelecek" Melahat Ünügür Ortaokulu Müdürü Erhan Güneş ise, "Spor branşlarında çok önemli başarılarımız var. Melahat Ünügür Ortaokulu ailesi olarak, sportif başarılarımız zaten Eskişehir’de hep ilk sıralarda geliyor. Bu sene de sportif başarılarımızı atletizm, hentbol, voleybol, badminton ve futbol gibi branşlarda devam ettiriyoruz. Geçtiğimiz cuma günü, Yıldız Erkekler kategorisinde Eskişehir birinciliği kazandık. Bunun mutluluğu içerisindeyiz. Ben hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Muhammed Ali’nin çok güzel bir sözü var: ‘Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa başarabilirim.’ Biz uyandık, aklımız kesiyor, yüreğimiz de inanıyor. Bu başarıların devamı gelecek" şeklinde konuştu.
Ankara Tamamlandığında dünya sıralamasına girecek Tamamlandığında dünya sıralamasına girecek olan Ankara’da yapımı süren 19 Mayıs Stadyumu’nun inşaatı hızla devam ediyor. Ankara’nın simgesi olacak 19 Mayıs Stadyumu’nun inşaatı hızla ilerliyor. Drone ile kaydedilen son görüntülerde, stadyumun çelik çatısının montaj aşamasına geldiği ve yapısal iskeletin büyük ölçüde tamamlandığı görüldü. 50 bin kişilik kapasite Eski stadyum 2018 yılında yıkılmış ve yerine modern, çok amaçlı bir tesis inşa edilmeye başlanmıştı. Yeni stadyum, yaklaşık 50 bin kişilik kapasiteye sahip olacak ve sadece futbol maçları için değil; kongre, kültürel etkinlikler ve farklı spor branşları için de kullanılabilecek. Dünya çapında tek olan özellik Stadyumun çatı yapısı 17 bin ton ağırlığında ve dünya çapında tek olma özelliğini taşıyor. Toplam 182 bin 984 parçadan oluşan çelik çatı, mühendislik hesaplamalarına göre dayanıklılığı ve güvenliği en üst seviyede sağlamak için tasarlandı. Çatı, ODTÜ ve İTÜ tarafından onaylanan statik hesaplara uygun olarak 8 farklı betonarme temele oturtuluyor ve tribün betonarmesine 4 farklı noktadan süper kayıcı mesnetlerle bağlanıyor. Birçok birime ev sahipliği yapacak Tamamlandığında stadyum; ticari alanlar, mağazalar, restoranlar, müze ve konferans salonları gibi birimlere ev sahipliği yapacak. Ayrıca okçuluk, tekvando, boks, eskrim, dans, atıcılık, karate, judo, masa tenisi, kick boks ve muay thai gibi farklı branşlar için de alanlar bulunacak. Uluslararası organizasyonlara uygun bir stat Taraftarların ve sporcuların konforu düşünülerek tasarlanan stadyumda, 695 açık ve 460 kapalı otopark kapasitesi bulunacak. Zeminin bozulmasını engelleyen teknolojik donanımlar ile stadyum hem güvenli hem de konforlu bir spor ve etkinlik merkezi olarak planlanıyor. Yeni 19 Mayıs Stadyumu, Ankara’ya çağdaş bir spor ve kültür kompleksi kazandırmanın yanı sıra, uluslararası organizasyonlar için de uygun bir tesis olacak. Ankara’da yaşayan futbolseverler yapımı devam eden stadyumla ilgili görüşlerini paylaştı. "Herkes boru yığını olarak görüyor ama inşallah muhteşem bir şey çıkacaktır" Fenerbahçe taraftarı olduğunu dile getiren Tekin Var, "Milli maçların olması tabii ki duygulandırır, heyecanlandırır. Elbette bir emek var, projedir ancak o tesisleri değerlendirirken Şükrü Saraçoğlu Stadyumu ile bakarım. İlk etapta gören herkes orayı boru yığını olarak görüyor ama inşallah muhteşem bir şey çıkacaktır. Tabii ki proje için biz yetkili insanlar değiliz ama dışarıdan gördükçe inşallah bir an önce tamamlanır diyoruz. Şu anda demir yığını olarak görünüyor. Milli maçlar olduğu zaman da bir heyecan getirecektir" ifadelerini kullandı. "Koskoca Ankara’da güzel bir stat yoktu" Ankaragücü taraftarı olduğunu belirten Burak Silay, "Stadın Ankara’ya daha önceden yapılması lazımdı. Başkent sonuçta. Koskoca Ankara’da güzel bir stat yoktu. 20 sene önce olması gereken projeyi yeni yeni bitiriyorlar. İnşallah biter ve milli maçlar, Avrupa şampiyonluğu gibi herhangi maçlar olduğunda gidip izlemeyi çok isterim. Daha çabuk ve erken biterse, maçları izlemeyi istiyoruz" diye konuştu. "Heyecanlıyız, milli takımımızı destekleriz" Stadın ulaşım kolaylığı açısından taraftarın katılımını da etkileyeceğini vurgulayan Ahmet Musa Yeşilkaya, "Çok güzel bir gelişme. Faydalı olacağını düşünüyorum. Tabii görsel açıdan da önemli olacaktır. Bir kere metroya ulaşım kolay. Ulus, Ankara’nın göbeği. Futbol taraftarla var sonuçta. Gençlerbirliği takımını severim, desteklerim. Aynı zamanda Keçiören’de ikamet ediyorum. Keçiörengücü de favori kulüplerimden bir tanesidir. Heyecanlıyız, milli takımımızı destekleriz. Olursa, halktan birisi olarak kendi açımdan çok memnun olurum" diye konuştu. "İngiltere’de olduğu gibi milli takımın kendine has stadı olması lazım" Türkiye’nin başkenti olarak stat eksikliğinin olduğunu ifade eden Hayrullah Sırakaya, "Bir an önce tabii Gençlerbirliği’nin ligde kalmasını, Ankaragücü’nün de lige gelmesini istiyoruz. Başkent’e yakışır bir stat. Bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Görsellerde gördüğümüz gibi olacaksa yakışır bir stat, Avrupa standartlarında bir stat. Konum olarak Ankara’nın merkezi, göbeği. Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği yerde. İngiltere’de Wembley Stadyumu’nda olduğu gibi milli takımın kendine has stadı olması lazım. Büyük bir ihtimal Avrupa maçları burada oynanacak. Milli takımımızı canı gönülden destekliyoruz" dedi.