EĞİTİM - 26 Haziran 2019 Çarşamba 11:36

Eğitimciler, Şırnak’ın LGS başarısızlığını değerlendirdi

A
A
A
Eğitimciler, Şırnak’ın LGS başarısızlığını değerlendirdi

ŞIRNAK (İHA) – Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) Şırnak’ın en başarısız il olmasını değerlendiren eğitimciler, “Kaliteli öğretmenlerin bu bölgeye gelip, gönüllü olarak çalışması lazım.

ŞIRNAK (İHA) – Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) Şırnak’ın en başarısız il olmasını değerlendiren eğitimciler, “Kaliteli öğretmenlerin bu bölgeye gelip, gönüllü olarak çalışması lazım. İyi yöneticilerin görev alması gerekir. Kendi mesleğin bilincinde olan insan ancak başarıyı elde edebilir” dedi.


Eğitimciler, LGS sonuçlarına göre Şırnak’ın son sırada bulunmasını değerlendirdi. Listede son sırada bulunan Şırnak ile ilgili değerlendirmede bulunan emekli öğretmen Mustafa Uçar, eğitimin bir bütünlük içinde ele alınmasını ve öyle değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti. Uçar, “Sadece eğitimin bir ayağını düşünerek ele aldığınız zaman diğer ayakları eksik kalır ve siz istediğiniz başarıyı da elde edemezsiniz. Bir eğitimci olarak yıllardır bu bölgede öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Eğitimi değerlendirirken, sadece yöneticilere de bağlamak bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Eğitim öncelikle aileden başlar, okulda gelişir ve çevresel koşullarla birlikte değerlendirildiğinde iyi sonuçlar ve başarı elde edilebilir” dedi.


Bölgenin uzun bir süredir şiddet olaylarıyla tahribata uğradığını ifade eden Uçar, şöyle devam etti:


“Ancak son dönemlerde gerek öğretmen ve yönetici bazında olsun ve fiziki altyapı bakımından olsun gelişmelerin olduğunu görüyoruz. İstenilen düzeyde midir, hayır. Bunun geliştirilmesi lazım. Eğitim öğretimin ana motor gücü öğretmenlerdir. Öğretmen profili çok önemlidir. Ben şu eğitim süreci içerisinde şunu gördüm. Öğretmen bir dağın başında da olsa, koşulları ne kadar zor da olsa, mesleğin bilincindeyse, ben iyi insan yetiştireceğim ülkeme, milletime, vatandaşlarıma anlayışı içerisinde hareket ettiği zaman başarılı olacağız. Ancak sadece bir geçim mesleği olarak bakıldığı zaman başarıyı elde etmek mümkün değildir. Türkiye de olduğu gibi Şırnak’ta ta öğretmenlerimizin çok zor koşullarda görev yaptıklarını biliyoruz. Ancak önemli olan o zor koşulları ortadan kaldırmak. Ve o zor koşullarda istenilen başarıyı elde etmektir. Zaten öğretmenin amacı da odur.”



“Şırnak’a pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor”


Devletin bölgeye pozitif ayrımcılık yapması gerektiğini kaydeden Uçar, şu ifadeleri kullandı:


“Özellikle Şırnak için pozitif bir ayrımcılık yapması gerekir her konuda. Sadece ücretli öğretmenlik görevlendirmekle, sözleşmeli öğretmenle bu olmaz. Kaliteli öğretmenlerin bu bölgeye gelip, gönüllü olarak, çalışması lazım. İyi yöneticilerin görev alması gerekir. Kendi mesleğin bilincinde olan inşa ancak başarıyı elde edebilir. İş olsun diye yaptığınız zaman evet o işi bir süre götürürsünüz. Ama sonuca geldiğiniz zaman başarısızlıkla karşılaşırsınız. Eğitime önem vermek zorundayız. Bu memleketi ancak eğitim kurtarır. Bizim kurtuluşumuz eğitimle olur. Bu Şırnak’ın düzelmesinin tek şartı vardır. Çocuklarımıza önem vermeliyiz. Onları iyi yetiştirmeliyiz. Okullarımıza, okuldaki yöneticilerimize, öğretmenlerimize yardımcı olmalıyız. Çocuklarımıza ve onları yetiştirenlere elimizden geldiğince her konuda kolaylık sağlamalıyız.”



“Öğretmen eksikliği başarısızlıkta önemli etken”


Emekli öğretmen İhsan Gören ise, bu başarısızlıktan herkesin ıstırap duyduğunu söyledi. Gören, “Bunun çeşitli sebepleri arasında, öğretmen faktörünü hiçbir zaman gözden çıkarmamak gerektiğine inanıyoruz. Çünkü eğitimin kalitesi ancak görevinin bilincinde hareket eden öğretmelerle mümkün olabilir. Yönetici kadrolarıyla mümkün olabilir. Hiçbir zaman okullarımızın tam kadro ile göreve başladığına denk gelmedim. Bu büyük bir eksikliktir ve maalesef hala çözüm bulunmamış büyük bir sorundur. Başarısızlıkta en büyük etkenlerin başında öğretmen yetersizliği çok önemli bir yer işgal etmektedir. Hiçbir zaman buradaki okullarımızda tam kadro ile ve görevinin bilincine varmış öğretmen kadrosu ile eğitim vermek mümkün olmamıştır. İl milli eğitim müdürün bize verdiği bilgiye göre, Şırnak il genelinde bin 600 öğretmen açığının olduğunu ifade etmişti. Bin 600 öğretmen açışı Şırnak gibi küçük bir yer için büyük bir açıktır. Bunun yanında her atama döneminde verilen öğretmen okul sıralarından kalkıp uygulamanın içine geçmektedirler. Öğretmenler Şırnak’ta bir veya iki yıl kalıp, bir şekilde yollarını bulup diğer illere tayin olmaktalar. Başka illere gidip tecrübeli öğretmen vasfını alarak göreve devam ediyorlar. Tecrübeli ve vasıflı öğretmenleri burada bırakılmaya yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerekir. Öğretmen açığını kapatmak için yıllardan beridir süre gelen ücretli öğretmenlik uygulaması yapılmaktadır. Ücretli öğretmenlikte de eğitim fakültesi mezunları veya fen edebiyat fakültesi mezunu olmuş kişiler bir şekilde bir yerlere takılıyor. Onların yerine meslek yüksekokul ve yüksekokul mezunlarına daha fazla yer veriliyor. Bu kişiler bazen güvenlik soruşturmasına takılıyor. Bazen sendikaların görüşlerine takılan öğretmenler oluyor. Bu şekilde liyakatsiz insanlara daha fazla teslim edilmiş oluyor çocuklar” şeklinde konuştu.



“Hendek olayları çocuklara çok şey kaybettirdi”


Şırnak’ın bu son 5 yıl içerisinde çok yıprandığını kaydeden Gören, şöyle dedi:


“Hendek süreciyle başlayan o kötü süreç, çocuklarımıza çok şey kaybettirdi. Yeniden bir Şırnak oluşturulmaya çalışıldı. Başarısız olan yöneticiler sanki yerlerine yapışmış, bunların değiştirilmesi yönünde en ufak bir hareketliliği biz göremiyoruz yıllardır. Liyakatsiz ve başarısız yöneticilerin yönetiminde olan eğitim yapılarından çıkacak olan kalite bu kadar olabilir. Yıllardır söylüyoruz, öğretmenin bu bölgede daha fazla kalması için bakanlığımızın daha fazla tedbir alması gerektiğini söyledik. En azında özlük haklarında bir iyileştirme yapılması kaçınılmaz bir olaydır. Bodrum’da bu görevi ifa eden öğretmen ile Beytüşşebap’ın Pirinçli köyünde görev yapan öğretmenlerin çalışma şartları ve özlük hakları eğer aynı seviyede tutturuluyorsa Pirinçli’de çalıştırılan bir öğretmen ülkenin daha çok gelişmiş yerlerine gitmek için her türlü yolu deneyebileceklerini gözden çıkarmamak lazım. Her yıl okullarda yapılan tadilatlar zamansız yapıldığına şahit oluyoruz. Her yıl okulların tam açıldığı dönemde çalışma başlatılıyor. Okullarda eğitimde aksamaya neden oluyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Datça’da 2 bin 500 yıllık hayal, temsili olarak gerçeğe dönüştürüldü Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, düzenlenen törenle Ege Denizi’ne döküldü. Antik çağda Muğla’nın Datça ilçesinde yaşayan Knidosluların, Akdeniz ile Ege Denizi suyunun birleşmesini sağlamak amacıyla kanal açmaya çalıştıkları bilinirken, başarısızlıkla sonuçlanan çalışma yaklaşık 2 bin 500 yıl sonra gerçek oldu. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü kapsamında Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşturuldu. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel yürüyüş sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine doldurulan Akdeniz suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Yaklaşık 4 saat süren yürüyüşün ardından testilerle birlikte Katıyalı mevkiine ulaşan ekip, Akdeniz’den alınan deniz suyunu Ege Denizi’ne döktü. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan sular, Ege Denizi’ne döküldü. 2 bin 500 yıllık hayalin temsili olarak gerçeğe dönüştürüldüğü etkinliğin ardından, vatandaşlara keşkek ikram edildi. Piknik havasında geçen etkinlikte, katılımcılar doyasıya eğlenirken, davul zurna eşliğinde gerçekleştirilen kutlamalarda renkli görüntüler ortaya çıktı.
Burdur Burdur’da dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalar kameralara yansıdı Burdur’da mart ayında dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalara ait KGYS görüntüleri yayınlandı. Kazaların birinde, park halindeyken arkasını kontrol etmeden yola fırlayan sürücünün kullandığı otomobile çarpıp, refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralandı. Burdur’da geçtiğimiz Mart ayında meydana gelen ve KGYS kameraları tarafından kaydedilen trafik kazaları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından “Biraz daha dikkatli olsalardı, bu kazalar olmayabilirdi” mesajıyla yayınlanan görüntülerde, 4 kazanın da sürücü dikkatsizliğinden kaynaklandığı görüldü. Görüntülerdeki birinci kaza, Necati Bey Mahallesi Manastır kavşağında meydana geldi. Kavşak içerisinde bekleyen otomobilin, Tugay istikametinden Antalya kavşağı istikametine doğru sağ şeritte seyir halinde olan otomobili beklemeyip, bir anda sağ şeride atlaması sonucu, iki otomobil birbirine çarptı. Görüntülerdeki ikinci kaza yine Manastır kavşağında meydana geldi. Şehir içinden kavşağa kontrolsüz giren otomobile; Antalya kavşağı istikametinden gelip Tugay istikametine doğru seyir halinde olan başka bir otomobilin çarpması sonucu, iki otomobilin de sürücüsü kazayı hafif şekilde yaralı olarak atlatıyor. Üçüncü kaza ise Bülent Ecevit Bulvarı Vali Konağı kavşağında oluyor. Nene Hatun Caddesi üzerinden kontrolsüz bir şekilde kavşağa çıkan minibüse, Tugay kavşağından Fethiye istikametine seyir halindeki otomobilin yandan çarpması sonucu, iki otomobilde de maddi hasar meydana geliyor. Otomobile çarptıktan sonra refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralanıyor Görüntülerdeki son kaza ise Özgür Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde meydana geliyor. Arkadaşına ait 15 ACK 022 plakalı motosiklet ile cadde üzerinde süratle ilerleyen E.E. (22), yol kenarında park halindeyken yola çıkmak üzere hamle yapan E.D. idaresindeki 15 ER 060 plakalı Honda marka otomobile sol kapı kısmından çarpıp yola savrulduktan sonra, motosikletten düşüp refüje vuruyor. Kaskı olmayan E.E., kafasını yere çarptığı için ağır yaralanıyor. Savrulan motosiklet ise karşı şeride geçip, park halindeki 15 LK 808 plakalı Kia marka otomobile çarparak duruyor. Hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsü E.E.’nin ehliyetinin olmadığı öğrenilirken, E.E.’ye ehliyetsiz motosiklet kullanmaktan, motosiklet ruhsat sahibine ise ehliyetsiz birine araç vermekten, toplamda 25 bin 954 TL para cezası uygulandı.
Antalya Yaya önceliği olan yerlerde araç kullananlara 37 bin TL ceza Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde özellikle sahil yürüyüş yolları, kaldırımlar ve trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ile motosiklet kullanan 17 sürücüye, "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" ve "saygısızca araç kullanmak" maddelerinden toplam 37 bin 332 lira ceza uygulandı. İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği Jandarma ve Zabıta ekipleri, özellikle akşam saatlerinde çocuk, yaşlı ve ailelerin park ve yeşil alanlarda gönül rahatlığı ile vakit geçirebilmeleri için sürekli devriye halinde oluyor. Ekipler, yaya güvenliğini bozacak şekilde kuralları ihlal eden motosiklet ve bisiklet kullanıcılarını affetmiyor. Ekipler, yayaların kullanımında olan ya da yaya önceliği olan alanlarda bisiklet ile motosiklet kullanılmaması ve kurallara uyulması konusunda sürücüleri uyarıp, kurallara uymayanlara ise para cezası uyguluyor. 37 bin 332 lira ceza yazıldı Ekipler, gerçekleştirdikleri denetimlerde ise Gazipaşa’da sahil yürüyüş yolları, park, yeşil alanlar, kaldırımlar ile trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ve motosiklet kullanan 17 sürücüye; "trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan yönetmelikte gösterilen diğer kurallara uymamak" maddesinden 690 lira, "saygısızca araç kullanmak" maddesinden 690 lira ve "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" maddesinden ise bin 506’şar lira toplam 37 bin 332 lira para cezası uyguladı.