GENEL - 17 Aralık 2019 Salı 20:26

Cizre’de ’Sözleşmeli istihdam bitmeli, aileler birleşmeli’ eylemi

A
A
A
Cizre’de ’Sözleşmeli istihdam bitmeli, aileler birleşmeli’ eylemi

Eğitim-Sen Şırnak Şube Başkanlığı tarafından Cizre ilçesinde ’Sözleşmeli istihdam bitmeli, aileler birleşmeli’ eylemi gerçekleştirildi.

Eğitim-Sen Şırnak Şube Başkanlığı tarafından Cizre ilçesinde ’Sözleşmeli istihdam bitmeli, aileler birleşmeli’ eylemi gerçekleştirildi.


Şırnak’ın Cizre ilçesinde ’Sözleşmeli istihdam bitmeli, aileler birleşmeli’ temasıyla Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın katıldığı basın açıklamasında sözleşmeli öğretmenlerin kadro talebi ve eş özrü hakkından yararlanmak için eylem yapıldı. Cizre Sanat sokağında düzenlenen ve Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren 11 sendikanın üyelerinin de katıldığı basın açıklamasında Türkiye genelindeki sözleşmeli öğretmenler adına açıklama yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sözleşmeli öğretmenler için eşit özlük hakları ile kadro taleplerini dile getirmek, parçalanmış aileleri kavuşturacak bir düzenlemenin yapılması çağrısında bulunmak için burada bir araya geldiklerini ifade etti. Yalçın, ’’Geleceğin nesillerini yetiştirmenin övüncünü yaşamak isteyen kamu görevlisini, ailesinden ayrı, çocuklarına hasret bırakan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının mağduriyetlerine dur demeye geldik. Kamu hizmetlerinde kalite, süreklilik, kapsayıcılık ve güvenlik kadar, kamu görevlilerinin istihdam şekli, çalışma şartları, mali, sosyal ve özlük hakları da önemlidir. Kamu görevlilerinin genellik, adillik, eşitlik ilkelerine uygun hükümlerle muhatap olması, saygın iş anlayışının bir gereğidir. Sözleşmeli öğretmen istihdamı gerek sözleşmeli eğitimciler, gerek istihdamı gerçekleştiren kurumlar, gerekse de farklı statüdeki personelden aynı kamu hizmetini alan öğrenci ve ebeveynler açısından ciddi sorun oluşturmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik, kabul edilmiş hatanın tekrarı, geçmiş sıkıntıları unutmanın, aynı kısır döngüyü yeniden kurup, birçok değeri heba etmenin adıdır’’ dedi.



’’Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir’’


Türkiye’nin 2006-2011 tarihleri arasında sözleşmeli öğretmen istihdamı deneyiminin yaşadığının altını çizen Yalçın, ’’Bu tarihler arasında 70 bin civarında sözleşmeli öğretmen istihdam edilmiştir. Ancak, kurum içi çalışma barışının bozulması, öğretmenlerin verimliliğinin düşmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve eğitim politikalarına olan güvenin azalması. Sözleşmeli ile kadrolular arasındaki farklılıklardan doğan dava yükü ve de hukuki karmaşa gibi sebeplerden dolayı eğitim-öğretim faaliyeti olumsuz etkilenmiş 2011 yılında sözleşmeli öğretmenliğe son verilmiştir. Peki, aradan geçen zaman zarfında ne değişti de bugün sözleşmeli öğretmenlik dayatmasında ısrar ediliyor? Kimse bunun cevabını kamuoyuna ve eğitimcilere veremiyor. Ama bu sorun can yakmaya, mağdur etmeye devam ediyor. Aynı vazifeyi yapan kamu görevlileri arasında hak ve ücretlerde eşitsizlik kabul edilemez. Aynı sınıfta aynı dersi anlatan aynı okulda aynı isim ve vasıfla görev yapan öğretmenler arasında ayrımcılık olmaz, olmamalıdır. Aksi halde çalışma barışı yara alır, iş verimi azalır. Haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız yanlış istihdam politikası öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, eğitimde verimliliği düşürmektedir. Kadrolu öğretmen mevzuatın verdiği güvenceyle aile bütünlüğünü sağlarken, sözleşmeli öğretmen ailesine kavuşacağı gün için şafak saymaktadır. Eğitimciler işi ile eşi arasında tercihte bulunma çelişkisinden kurtarılmalı, anasından babasından ayrı büyüyen çocukların aile hasretine son verilmelidir. Öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, hak ve ücretlerde haksızlıklara fırsat veren sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir. Eğitim Bir-Sen olarak diyoruz ki Türkiye’nin gücü ve tarihi birikimi sahip olduğu inanç ve medeniyeti insan, insan onuru, aile ve emek konusundaki güçlü hassasiyeti, güvencesiz istihdamı kamuda terk etmeyi aile kurumunu muhafaza etmeyi zorunlu ve mümkün kılmaktadır. Bizler, Türkiye’nin gerek mali gerekse fikri gücünün en kısa süre içerisinde sözleşmeli öğretmenleri kadroya taşımaya sözleşmeliliği tarihte kötü bir anı olarak bırakmaya yeteceğine inanıyoruz. Yetkililerden, Sözleşmeli öğretmenlerimizin aile hasretine son verecek, onları ailelerine kavuşturacak adımı atmalarını, ara tatilde tayin hakkı vererek mahzun yüzleri güldürmelerini istiyor ve bekliyoruz’’ diye konuştu.


Sanat sokağında geniş bir katılımla düzenlenen basın açıklamasında sözleşmeli öğretmenler ve aileleri ”Bizi kadrosuz bırakma Reis”, “Eşim orada, işim burada”, ”Ailemi istiyorum”, ”Sözleşmelilik bitmeli”, ”Zorunlu hasrete son”, ”Sözleşmeli çözüm bekliyor”, ”Sözleşmeliye kadro hayal değil gerçek olsun” pankart ve dövizleri açıp slogan attı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.