KÜLTÜR SANAT - 21 Kasım 2021 Pazar 12:54

Doğaseverler Gabar Dağı’ndaki 7 katlı apartman mağaraya hayran kaldı

A
A
A
Doğaseverler Gabar Dağı’ndaki 7 katlı apartman mağaraya hayran kaldı

Şırnak’ta terör olaylarının son bulması ile huzur bulan Gabar Dağı’nda doğa yürüyüşü etkinliği düzenlendi.

Şırnak’ta terör olaylarının son bulması ile huzur bulan Gabar Dağı’nda doğa yürüyüşü etkinliği düzenlendi. Geziye katılanlar, yedi katlı apartman mağaraya hayran kaldı.


Şırnak Üniversitesi öncülüğünde Gabar Dağı’nın doğal güzellikleri ve tarihi yapılarını tanıtmaya yönelik trekking etkinliği düzenlendi. İlk olarak Akdizgin köyündeki mağara evleri gezen doğaseverler, ardından Gabar Dağı’ndaki vadilerden geçerek, Kırkağaç bölgesindeki yedi katlı apartman mağaraya ulaştı. Mağara doğaseverleri kendine hayran bıraktı.


Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, “Şırnak Üniversitesi öncülüğünde DİKA’nın destekleriyle Şırnak genelinde kültür rotaları oluşturuluyor. 10 rota belirlendi. Bunların bazıları Hz. Nuh, ters lale, Cehennem Deresi, Şerefiye rotası ve bugün de Akdizgin rotasını gezdik. Bu rotada 100 yaşındaki zeytin ağaçlarını gördük. Burada çok yoğun tarihi eserler var. Herkesi rotam Şırnak gezilerine davet ediyoruz. Özellikle tarihi olmayanın geleceği olmaz. Biz özellikle tarihimizi, doğal güzelliklerimizi tanıtıp, bu güzellikleri görebilmenin huzurunu yaşıyoruz. 40 yıldır çıkamadığımız Sefine bölgesine bu sene çıktık. Annelerimizin ve büyüklerimizin Sefine’deki gözyaşlarını gördük ve çok etkilendik. Tarihten bir kopuşumuz var. Bu medreseleri, kültür abidelerini muhakkak bütün dünyaya tanıtmamız gerekiyor” dedi.


Şırnak Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Çelik de, “Bu günkü trekking yürüyüşümüzü Akdizgin köyünden başlayıp, Kırkağaç mıntıkasında bulunan 7 katlı mağarada tamamladık. Şu an bulunduğumuz yer de apartman mağaraları. Bu apartman mağaraları 7 katlıdır. Burada daha önce yaşam olmuş ve İslam alimlerinin burada çok fazla talebe yetiştirdiği biliniyor. Bu tarihi unsurlar burayı çekici hale getiriyor. Dolayısıyla gelen kişiler de hem yatırımcılar hem de turizmciler olsun çok memnun kaldılar. Bu trekking yürüyüşümüz geçen yıl Şırnak Üniversitemiz tarafından yürütücülüğü yapılan ve Dicle Kalkınma Ajansı tarafından finansman sağlanan bir projedir. Şırnak’ta sürdürülebilir kültür ve turizm rotaları adı altında biz bu proje kapsamında var olan potansiyeli, fizibilite raporunu ortaya koymaya çalıştık. Bir ay sonra projemizin bütün faaliyetleri tamamlanmış olacak. İnternet sitemiz ve bütün rotaların yer aldığı, haritaların da çizildiği, aynı zamanda tanıtım kitapçığının da yapıldığı bir şekilde proje tamamlanacak” diye konuştu.


Akdizgin köyü sakinlerinden Nesim Sevgin, “Akdizgin köyünde 1991 yılından önce yerleşim vardı. Biz o dönemde ihtiyaçlarımızı katırla görüyorduk. Akdizgin köyünde pirinç, mercimek, buğday, bıttım, zeytin yetişiyordu. Hepsi doğal bir şekilde yetişiyordu. Biz hayvancılıkla geçiniyorduk. O dönemde tek masrafımız elbiselerdi. Bu taş mağaralar Artuklular döneminden kalma ve Müslüman köyü. Çünkü oyulan kayalarda cami yapmışlar” şeklinde konuştu.


Cizre’de bir otelin müdürü olan Nail Turunç, uzun zaman İstanbul ve Irak’ta otelcilik yaptıktan sonra farklı bir deneyim olması için Cizre ilçesine özel bir otele tayin olduğunu söyledi. Turunç, "Yaklaşık 11 aydır burada görev yapıyorum. Şırnak’ın öyle kadim bir tarihi var ki, Mezopotamya’nın beşiği dediğimiz yer. Ben de burayı keşfetmek için böyle bir projede yer aldık. Gerçekten bölgeye ciddi yatırımcıların gelmesinin gerekli olduğunu gösteren iyi bir işaret. Bunun devamının gelmesi lazım. Şu an Gabar Dağı apartman mağaraların olduğu yerdeyiz. Burası gerçekten ulaşım anlamında biraz zor olmakla birlikte keşfetmek isteyen herkese açık olan yerlerdir. İnanılmaz bir doğası var. İnanılmaz bir coğrafya, inanılmaz bir tarihi var. Burayı dinlediğinizde, hissettiğinizde aslında tarih, coğrafya dediğimiz turizm hissederek yapılması gereken bir şeydir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.