GENEL - 25 Ocak 2012 Çarşamba 22:46

BABA ERŞEK: "ÇOCUĞUMUN HASTANE KAPISINDA ÖLMESİ ACIMI İKİYE KATLADI"

A
A
A
BABA ERŞEK: "ÇOCUĞUMUN HASTANE KAPISINDA ÖLMESİ ACIMI İKİYE KATLADI"

Şırnak’ın İdil ilçesinde rahatsızlanan ve sevk edildiği hastanede oda olmadığı iddiasıyla hastane kapısında bekleyen ambulansta hayatını kaybeden 2 yaşındaki Muhammed Erşek’in babası Abdulselam Erşek, çocuğum hastanenin içinde ölseydi bu kadar acı duymazdım ancak çocuğum hastane kapısında öldü" dedi.
Şırnak’ın İdil ilçesinde, rahatsızlandıktan sonra sevk edildiği hastanede boş oda olmadığı gerekçesiyle hastane kapısı önünde bekleyen ambulansta hayatını kaybeden Küçük Muhammed için Yeni Mahalle’deki evlerinin önünde taziye çadırı kuruldu. Taziye çadırında taziyeleri kabul eden acılı baba Abdulselam Erşek, "Çocuğum hastanenin içinde ölseydi bu kadar acı duymazdım ancak çocuğum hastane kapısında öldü" dedi. İdil Devlet Hastanesi’nde hiç kimsenin kendileri ile ilgilenmediğini iddia eden acılı baba
Abdulselam Erşek, çocuğunun ilgisizlikten öldüğünü iddia etti.
Yaşanan olayla ilgili gazetecilere açıklama yapan baba Abdulselam Erşek, Muhammed gece saat 23.00 kadar gayet sağlıklı bir şekilde evde oynuyordu ve onun hasta olduğunu gösteren bir halini de gece görmedik. Sabaha karşı çocuğun ağlama sesi ile uyandığımızda çocuğun ateşinin olduğunu ve biraz kustuğunu fark ettik. Çocuğun böyle olduğunu görünce hemen İdil Devlet Hastanesi acil servisine götürdüm. Acil servisteki doktorlar bize gündüz hastalara bakmadıklarını ve bir çocuk uzmanına çocuğumuzu götürmemizi
söyledi. Biz de acil servisteki doktorların söylediği gibi hemen bir çocuk uzmanına başvurduk ancak önümüzde bekleyen çok hasta olduğu için bir müddet bekledim. Çocuğumun durumunun düzelmediğini görünce daha fazla dayanamayıp poliklinik girişindeki sekretere; ’çocuğumun çok hasta olduğunu ve bizi doktorla görüştürmesini’ rica ettim ancak sekreter bize ’herkes sizin gibi hasta. Siz de sıranızı bekleyin’ deyince ben de bunun normal olduğunu düşündüm ve sıramda bekledim. Bir müddet daha poliklinik kapısında
bekledikten sonra çocuğumu uzman bir doktora gösterebildim ve doktor çocuğun çok hasta olduğunu ancak hastalığının teşhis edilebilmesi için bu tetkikleri biran önce yapmamızı istedi. Fakat tetkikleri çekmemize ve çocuğun durumunun acil olmasına rağmen sonuçları öğleden sonra aldık ve hemen doktora gösterdik. Çocuğun çekilen tetkiklerinde hastalığının Meningokoksemi hastalığı olduğu, hastalığın bulaşıcı olduğunu ve çocuğun tam teşekkülü bir hastanede hemen tedavi altına alınmasının gerektiğini ve çocuğu
acilen Batman, Mardin, Diyarbakır gibi bir yere götürmemizi istedi. Bunun üzerine ben de çocuğumun başka bir hastaneye doktor gözetiminde sevki için ambulans talebinde bulundum ve acil servisteki doktorlar 112 acil servisi arayıp ambulans istedi. Ancak istenilen ambulans saatlerce gelmeyince yaşadığım acı ikiye katlandı" dedi.
Saatler sonra beklenilen ambulansın gelmesiyle saat 19.00 sıralarında İdil’den Diyarbakır’a doğru yola çıktıklarını ifade eden baba Erşek, Diyarbakır’da Çocuk Hastanesi’ne geldiğimizde hastane yetkilileri ’hastanede yer olmadığı için hastayı kabul etmeyeceklerini ve durumunuzdan bilgilerinin olduğunu ancak başka bir hastayı çıkarıp yerine sizin hastanızı alamayacağımızı’ bize söyledi. Bizler çocuk hastanesi yetkilileri ile konuşurken çocuğum hastane kapısında ambulansın içinde hayatını kaybetti. Oğlum
hastanenin içinde bile hayatını kaybetseydi fazla üzülmezdim. Ancak hastanenin kapısında öldü. Bir baba için bundan daha acı ne olabilir ki?" dedi.
Erşek ailesi yakınlarından Yeni Mahalle Muhtarı Selim Zeyneloğlu ise, küçük Muhammed’in ölümünde ihmal olduğunu düşünüyorum. Dünyada sağlık açısından en gelişmiş ülkelerden biri olmamıza rağmen böyle bir olayın yaşanması bizlere büyük bir acı ve üzüntü veriyor. Çocuğun hastanede beklediği yedi saat içerisinde, Amerika’ya ve dünyanın farklı bir ülkesine götürülebileceğini belirten Zeyneloğlu, Sağlık Bakanlığına ait ambulans helikopter ve uçakların bulunuyor ancak ambulans helikopter talebimize rağmen bize
gece olduğu için ambulans helikopterin havalanmayacağını söyledi.
İdil Devlet Hastanesi’nden bir sağlık ekibi Küçük Muhammed’in hastalığının bulaşıcı olmasından dolayı Erşek ailesinin yaşadığı eve gelip sağlık taraması yaptı. Yüzlerinde maskeyle önlem alan sağlık ekibi baba Abdülselam Erşek, anne Şükrüye ile çocukları, Hatice (10), İbrahim (9), Bünyamin (8) ve İrem’i (6) sağlık taramasından geçirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya MEVKA ve Aselsan Konya’dan savunma sanayi üreticilerine eğitim Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), Konya Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası ve Aselsan Konya işbirliği ile savunma sanayii firmalarına yönelik olarak Tedarikçi Gelişim Eğitimleri düzenlendi. Aselsan Konya öncülüğünde başlatılan Gücümüzü Artırma Projesi (GAP) kapsamında gerçekleştirilen ve ana amacı olan Konyalı sanayicilerin savunma sanayi ekosistemine adaptasyonunu hızlandırmak, geliştirmek ve bu sayede Konya’daki yan sanayi yüklenici sayısını belirli bir seviyeye getirmek için sürdürülen çalışmalara, Mevlana Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde düzenlenen eğitim programı ile devam edildi. İki gün süren eğitim programı boyunca Konyalı sanayicilerden oluşan katılımcılara, tedarik süreci, kalite gerekleri, temel kalite kuralları, FAI (First Article Inspection), ölçüm sistemleri analizi ve ölçme teknikleri, teknik resim okuma ve geometrik ölçülendirme, hassas unsurların işlenmesi, Helicoil uygulaması, alüminyum malzeme işleme, kaplama-boyama teknolojileri gibi çeşitli alanlarda eğitimler verildi. "Aselsan Konya yatırımı, Konya için bir dönüm noktası niteliğindedir" Gerçekleştirilen eğitimlerin ardından değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, “Hepimizin yakından takip ettiği üzere ülkelerin savunma stratejileri iki önemli unsurdan oluşmaktadır; bunlardan birincisi, sahip olunan asker gücü, diğeri ise sanayi ve teknoloji gücüdür. Askeri ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak kartların yeniden dağıtıldığı ve küresel dengelerin yeniden kurulmaya zorlandığı günümüzde, ülkeler, ordularının operasyonel yetkinliklerini artırmak ve bölgelerinde caydırıcı güç olabilmek adına savunma harcamalarına, özellikle teknoloji yatırımlarına bütçelerinden önemli paylar ayırmaktadır. Bu noktada, bulunduğu coğrafi konumu itibarı ile jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahip olan ülkemizde de bölge istikrarını sağlamak, her türlü tehdide karşı caydırıcı bir güç oluşturabilmek modern ve güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmak için özellikle son yıllarda önemli üretim hamleleri gerçekleştirilmektedir. Yürütülen bu çalışmaların bir sonucu olarak Türk Savunma Sanayii, işbirliği içerisinde olduğu yan sektörlerle beraber güçlü bir yapılanmaya girmiş, kamu eliyle başlatılan kazanımlar özel sektörün inisiyatif almasıyla daha da güçlenmiş, savunma sanayii alanında kullanılan ürünlerin yerlilik oranlarını yüzde 80’lere çıkartarak kendine bu alanda yeni hedefler belirlemiştir. Bu süreçte, ülkemiz savunma sanayisinin gurur kaynağı kurumlarından olan, ürettiği yenilikçi teknolojiler ile ordumuza güç katan ve ihracat anlamında da ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sunan Aselsan’ın şehrimiz sanayicilerinin de ortak olduğu bir sistemle şehrimizde gerçekleştirmiş olduğu Aselsan Konya yatırımı, Konya için bir dönüm noktası niteliğindedir” dedi. MEVKA Genel Sekreteri Bostancı, “Sivil amaçlı sanayiye nazaran kendine has yapısıyla, ekonomik dinamiklerinden çok, stratejik boyutları ağır basan ve diğer bütün sektörleri katalize etme özelliğine de sahip olan savunma sanayii alanında yürütülen çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla ajans olarak bizler de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk olarak, savunma sanayisinde özellikle av tüfeği üretimi alanında büyük bir öneme sahip olan Beyşehir ilçesine bağlı Huğlu ve Üzümlü çevresinde silah sanayi potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla hazırlanan iki ayrı raporla başlayan ajansımız savunma sanayii çalışmaları, gelinen noktada büyük bir ivme kazanmış ve ajansımız tarafından bugüne kadar 43 projeye güncel rakamlarla yaklaşık 215 milyon lira destek verilmiştir. Ayrıca, ajansımız tarafından 2023 yılında ilan edilen Finansman Desteği Mali Destek Programı kapsamında Aselsan Konya Fabrikası tarafından başvurusu yapılan ve başarılı ilan edilen Teknolojiye ve Gençlere Yatırım İle Savunma Sanayimiz Güçleniyor Projesi’ne 15 milyon lira kaynak ayrılmış ve proje devam etmektedir. Ajansımız tarafından bu alanda yürütülen çalışmalar kapsamında son olarak, ülkemizin savunma sanayii çalışmalarına Konya ve Karaman olarak katkı sunmak, ekosistem ve firmalarımızın kabiliyet ve yeteneklerini tespit ederek, destekleyip yönlendirmek, firmalarımız tarafından savunma sanayi gerekliliklerini yerine getirmek suretiyle kazanılacak yeni yetenek ve yeterliliklerle ihracatı artırmak ve korumak gibi amaçlarla Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. işbirliği ile hayata geçirilen Savunma Sanayi Sektörü Kabiliyet Atlası Projesi tamamlanmıştır. Proje kapsamında, Konya’dan 30 ve Karaman’dan 10 olmak üzere toplamda 40 firmaya STM uzmanları tarafından; ajans tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde, firmaların mevcut kurumsal yapıları, üretim altyapıları, ürün/teknoloji yetenekleri değerlendirilmiş ve bu temelde katma değeri daha yüksek ürün/teknolojilerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu çerçevede, firmaların yapabilecekleri en uygun destek türleri ve izleme süreçleri belirlenerek bir destek modeli önerisi geliştirilmiştir. Sonuç olarak, Konya ve Karaman illeri için savunma sektörü kabiliyetlerini belirleyen ayrı ayrı kabiliyet atlasları oluşturulmuştur. Kurum olarak, ülkemizin savunma sanayi alanında yakaladığı ivmenin artarak devam etmesi adına bölgemiz savunma sanayii ekosisteminde yer alan tüm paydaşlarımıza yönelik çalışmalarımızın devam edeceğini özellikle ifade ederek; ilimizdeki savuma sanayisinin güçlenmesi ve daha ileriye gitmesi için yaptığımız çalışmalarda en önemli paydaşlarımızdan birisi olan, gerçekleştirdikleri üretimin yerlileştirilmesi, millileştirilmesi çalışmalarının yanı sıra Konyalılaştırılması adına ortaya önemli bir irade koyan Aselsan Konya’ya teşekkür ediyor, düzenlenen eğitim programının hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Bursa Eşi boşanmak isteyince evi ateşe verdi Bursa’da boşanma aşamasındaki eşinin evini ateşe veren koca, eşini arayarak ’evin yanıyor git kurtar’ dedi. Yangın sonrası 5 katlı bina tahliye edildi. Olay, merkez Nilüfer ilçesi Kızılcıklı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, uzun süredir şiddetli geçimsizlik yaşayan M.A. (30) ile N.Ö.A. (26) ayrı yaşamaya başladı. Boşanmak istediğini kocası M.A.’ya ileten N.Ö.A., eşi tarafından büyük bir tepkiye maruz kaldı. Evden ayrılan M.A., eşyalarını da alarak annesinin yanına yerleşti. Geçen süre zarfında eşini ikna edemeyen öfkeli koca M.A., gece saat 02.00 sıralarında birlikte yaşadıkları evin önüne geldi. Çarşafları yakarak evi ateşe verdi Evde kimsenin bulunmadığı gören M.A., evdeki çarşafları ateşe verdi. Kısa sürede tutuşan çarşaflar tüm evi sardı. Gece yarısı neye uğradığını bilmeyen tüm apartman sakinleri tahliye edildi. Tüm binayı dumanlar sararken bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kendisinden ayrılmak isteyen karısını arayarak evin yandığını haber etti Evin içerisini alevler kaplarken, kendini dışarı atan M.A., telefon ile kendisinden boşanmak isteyen eşini arayarak ’Evin yanıyor. Git kurtar’ dedi. Olay yerine gelen Nilüfer Suç Önleme ve Soruşturma (SÖS) Büro Amirliği ekipleri şüpheli M.A.’yı olaydan kısa bir süre sonra kaçarken, kıskıvrak yakaladı. Emniyete götüren M.A., işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşiyle kendisinin kalp pili olduğunu ve canlarını zor kurtardığını söyleyen üst komşu Süleyman Hancıoğlu, "Gece 2-3 sıralarında gürültüye uyandık. Ayrılmak istemiş eşi, kocası ayrılmak istememiş. Evi yakmış ve kaçıyor. Dumanlar çıkınca çıkamadık bizde. Hanımında benim kalp pili var. Bir türlü dışarı çıkamadık. Herkes uyku sersemi olduğu için kimse ne yapacağını bilmiyor. Bütün bina duman içerisinde kaldı. Bina oturulacak gibi değil. Zehirleniyorduk. En çok zararı da ben gördüm" dedi.