GENEL - 04 Haziran 2019 Salı 09:28

Bakan Soylu Kato Dağı’nda

A
A
A
Bakan Soylu Kato Dağı’nda

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bulunan Kato Dağı’na çıkıp bayram namazı kıldıktan sonra Mehmetçiklerin Ramazan Bayramı’nı kutladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bulunan Kato Dağı’na çıkıp bayram namazı kıldıktan sonra Mehmetçiklerin Ramazan Bayramı’nı kutladı.


İçişleri Bakanı Soylu, Ramazan Bayramı dolayısıyla 2 bin 800 rakımlı Kato Dağı’na çıktı. Burada bayram namazını kılan Bakan Soylu, daha sonra askerlerin bayramını kutladı. Ardından askerlerle birlikte kahvaltı yapan Bakan Soylu, beraberindekilerle birlikte İlçe Tabur Komutanlığı’na geldi. Burada bir konuşma yapan Bakan Soylu, tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelelerinin büyük bir anlayışla, kararlılıkla, ettikleri yemine sadık kalarak devam edeceğini söyledi. Bakan Soylu, "Bunu birlikte başaracağız ve bu milletin başından bu musibeti hep birlikte söküp atacağız. İsimlerinizi herkes bilmeyebilir ama biliniz ki isimleriniz hem milletimizin nezdinde hem de Cenabı Allah’ın katında mahfuzdur. Evlatlarınız Cenabı Allah’ın koruması ve gözetimi altında bu yaptığınız kahramanlıklarla birlikte olacaktır. Bu mücadeleyi, bu kahramanlığı aynı şekilde devam ettireceğiz. Nereye kadar giderse, oraya kadar gitmek bizim milletimize verdiğimiz söz ve bu topraklarda yaşamamız için namusumuzdur. Ne toprağımızı kimseyle paylaşırız ne de şurada oluşturduğumuz huzuru birisine bozdururuz. Bir taraftan işimizi iyi yapacağız, bir taraftan da Allah’ın ipine sımsıkı sarılacağız. Anneleriniz, babalarınız, evliyseniz eşleriniz çoluk çocuğunuz, akrabalarınız ve onların çerçevesinde bir büyük millet size dua etmektedir. Allah ayağınızı taştan esirgesin diye dua etmektedir. Burada bir tarih yazıyorsunuz ve bir büyük millet ve dünya buna şahitlik ediyor. Yolculuğumuza devam edeceğiz. Şu anda operasyonlarda bulunan bütün evlatlarımızı kahramanlarımızı, polisten askerimize, jandarmamıza korucumuza kadar herkesi muhafaza etsin. Bu bayramlar buralarda daha şenlikli olacak" dedi.



"Ne dağları tutsak ettiririz ne de insanlarımızı"


Bugün yine Kato Dağı’nda olduklarını kaydeden Bakan Soylu, "Bazen kış geldik bazen yaz geldik, buradan bu dağları tutsak etmek isteyenlere diyoruz ki bunu başaramadınız ama biz başardık hep birlikte. Ne dağları tutsak ettiririz ne de insanımızı. Yine burayı gördük, yine sizinle birlikte olduk, yine burada birlikte hemhal olduk. Yorgunluklarımız bitmiştir sizin güzel yüzlerinizi gördükçe. Bilesiniz ki heyecanımız daha da artmıştır, enerjimiz, kuvvetimiz ve cesaretimiz toplanmıştır. Buraya geldik buradan giderken yine enerjimiz ile kuvvetimiz ile cesaretimiz ile birlikte gideceğiz. Allah bizi milletimize, aldığımız kararlarla bizi sizlere geçmişlerimize ve gelecek nesillerimize mahcup etmesin. Bileğinize, yüreğinize, gözünüzün keskinliğine, aklınıza zihninize kuvvet. Sizlerin, sevdiklerinizin ve sizden haber bekleyen herkesin bayramlarını tebrik ediyoruz. Allah nice bayramlara her birimizi afiyetle huzurla, ağız tadı ile ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde ezan-ı Muhammed’inin sesinin altında nasip etsin inşallah. Yaptığınız iş sadece memleketinize ait bir iş değildir. Yeminimiz artık başkadır. Bu coğrafyayı gül bahçesine sizler çevireceksiniz, hep beraber çevireceğiz. Bu coğrafyadaki ateşi söndüreceğiz, huzuru kardeşliği ve herkesin, dini bizden olsun olmasın, rengi bizden olsun olmasın herkesin Anadolu’ya dönüp Allah bunlardan razı olsun dedirtene kadar bu coğrafyada zulmedenlerle hesabımızı göreceğiz. İnşallah Allah bizimledir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde “I. Erzurum Fen Liseleri Sempozyumu” gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “I. Erzurum Fen Liseleri Sempozyumu”, büyük bir katılımla ve coşkuyla başladı. Sempozyumda, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Erzurum Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit İncekara, Yakutiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu ve Oltu İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin Kara protokolde yer aldılar. Sempozyumun Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit İnce Kara açılış konuşmasında; “Bu sempozyumun amacı, liseler ile üniversiteler arasında köprü oluşturmak ve karşılıklı etkileşimi teşvik etmek için platform sağlamaktır. Öğrencilerin aktif katılımıyla gerçekleşen bu programda temel hedef, öğrencilerin üniversite hayatıyla tanışmalarını ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır. Bu yıl elde edilen sonuçlardan sonra, gelecek yıllarda bölgesel düzeyde daha kapsamlı çalışmalar yapılması ve ulusal çapta kurumsal bir platform oluşturulması hedeflenmektedir” dedi. Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız motivasyon dolu konuşmasında öğrencilere; “Hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin. Bu ülkeyi hayalinizle geliştirip inşa edeceksiniz.” diyerek geleceğe dair umut dolu perspektif sundu. Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı ise, sempozyuma desteklerini esirgemeyen il ve ilçe milli eğitim müdürlerine ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek, en büyük teşekkürün öğrencilere olduğunu belirtti. 400’ün üzerinde kayıtlı öğrenci, öğretmen ve müdürün katılımıyla 2 gün sürecek olan sempozyuma büyük ilgi gösteriliyor. 100’ün üzerinde sözlü sunumun gerçekleşeceği etkinlik, öğrencilerin deneyim kazanmaları ve bilgi alışverişinde bulunmalarına önemli bir fırsat sunuyor.
Malatya 45 yıldır zamana ayar veriyor Deprem bölgesi Malatya’da, yaşayan 57 yaşındaki saat ustası Mehmet Üzmez ilerleyen yaşına rağmen mesleğini sürdürüyor. Yaklaşık yarım asırdır zamana ayar veren Üzmez, deprem sonrası kenti terk etmeyerek ekmek mücadelelerine devam ettiklerini söyledi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde kent merkezinde bulunan iş yerlerinin yıkılmasının ardından Valilik tarafından tahsis edilen konteynerde ekmek mücadelesine devam eden 57 yaşındaki saat ustası Mehmet Üzmez ilerleyen yaşına rağmen mesleğini sürdürüyor. Yaklaşık yarım asırdır zamana ayar veren Üzmez deprem sonrası çeşitli meslekte bir çok ustanın şehir dışına çıktığını ifade ederek, kendilerinin ise kenti terk etmeden ayakta durmaya çalıştıklarını kaydetti. “Mesleğe 1976 yılında başladım” Mesleğe küçük yaşlarda başladığını belirten kentteki zanaat ustalarının son temsilcilerinden biri olan Mehmet Üzmez, “Deprem sonrası memleketimizi terk etmedik. 20 yıldır Söğütlü caminin alt kısmında esnaflık yapıyordum, daha sonra cami yıkılınca valilik bizlere konteyner tahsis etti altı-yedi aydır buradan evimize ekmek götürüyoruz. Saatçilik mesleğini 1976 yılından beri yapıyorum. Saat ustası olarak çok fazla zanaatkar bulunmuyor, eski ustalardan beş-altı kişi kaldı. Bizlerde şehrimizi terk etmedik. Konteynerde işlerimizi sürdürüyoruz. Bugünde bir süre yanında kalfalık yaptığım ustamız Ömer Mecit’de ziyaretimize geldi mutlu olduk. Büyük bir felaket atlattık Allah bugünümüzden beter etmesin” dedi. “Müşterilerimiz bizi görünce mutlu oluyor” Depremler sonrası mesleğini sürdürmesi için çeşitli illerden teklifler de aldığını belirten Üzmez, çok fazla saat tamiri talebinin de bulunmadığını ifade ederek,” Saat satışlarımızda idare eder düzeyde. Müşteri potansiyelimiz yüksek. Az miktarda bir kaybımız oldu. Bizleri yeni yerimizdeki konteynerde gören müşterilerimiz mutlu oluyor, geçtiğimiz günlerde ziyaretimize gelerek gözyaşları döken müşterilerimizde var” diye konuştu. Bir süre beraberinde kalfalık yaptığı 86 yaşındaki ustası Ömer Mecit’inde ziyaret ettiği Üzmez, Ustası Mecit’te çok şey öğrendiklerini söyledi.
Denizli 10 yıl sonra yargı yolu gözüken taciz sanığı ortadan kayboldu Denizli’de 2013 yılında oyun oynama bahanesiyle evine çağırdığı iki çocuğa istismarda bulunduğu iddia edilen sanığa verilen 22,5 yıl hapis cezası kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Sadece 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen ve yeniden yargılanmasına karar verilen sanığın, duruşmaya katılmayınca hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Denizli’de 27 Temmuz 2013 tarihinde bir sitede meydana gelen olayda; 32 yaşındaki M.O.’nun aynı sitede yaşayan komşularının 5 yaşındaki kız çocuğu E.M.D. ile erkek çocuğu İ.D.’yi oyun oynama bahanesiyle evine götürüp defalarca cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. Gözaltına alınan M.O., sevk edildiği adliyede ’çocuğun cinsel istismarı’ ve ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Ocak 2014 tarihinde görüşen 5’inci duruşmada, tutuklu kalınan süre, delillerin toplanmış olması, sanık ve mağdurlara ait raporların alınması sürecinin uzun sürecek olması ve sanığın sabit ikametgah sahibi olması dikkate alınarak tahliye kararı verildi. Temmuz 2017’de görülen karar duruşmasında ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraat eden M.O.’ya, iki çocuğa ’cinsel istismar’ suçundan ise 22,5 yıl hapis cezası verildi. Aile, 6 ay tutuklu kalan sanığın tutuklanmamasına, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nde itiraz etti. 2019 yılında dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, M.O.’nun beraat kararını bozarak, iki çocuğa ’cinsel istismar’ suçundan aldığı 22,5 yıl hapis cezasının üzerine ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da her bir çocuk için 5’er yıl daha hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtip, dosyayı tekrar görüşülmek üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Yeniden yargı yolu gözüken M.O.’nun, çocuğun babasının şikayeti üzerine kendi öz yeğenine de cinsel istismarda bulunduğu şüphesiyle soruşturma geçirdiği belirlendi. Yeniden yargı yolu gözüken taciz sanığı M.O.’nun yargılanmasına Antalya Bölge İdare Mahkemesi’nde başlandı. Denizli 1. Ağız Ceza Mahkemesi’nden Antalya’daki duruşmaya SEGBİS üzerinden bağlanarak savunma yapmasına karar verilen sanık, yeniden açılan dosyanın ilk duruşmasına katılmadı. Mahkeme heyeti firari pozisyona düşen sanık hakkında yakalama kararı çıkartarak, duruşmayı Ekim ayına erteledi. "30 yıla yakın ceza alırdı" Duruşmanın ardından Denizli Adliyesi önünde bir açıklama yapan mağdur çocuk ailelerinin avukatı Fersu Ege Kandemir, "2 çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunda 22 yıl 6 ay hapis cezası alan sanık hakkında bugünde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeniyle yargılanması yapıldı. Yargılamanın birinci celsesinde beklediğimiz gibi sanığın ve müdafisinin olmadığını gördük. Sanık duruşmaya gelmedi. Şu anda yasal anlamda kaçak pozisyonundadır, firaridir. Mahkemede kendisinden ifade alabilmek ve daha sonraki aşamalarda tutuklama yapılabilmesi için yakalama kararı çıkarttı. Sanık şu an sabit ikametgah sahibi değil. Evinde bulunamadı, tebligatları ne elden ne muhtardan almamış, kendisine de ulaşılamıyor. Sanık net anlamda azılı bir suçlu olarak toplumun içerisinde saklanıyor. Yurt dışı çıkış yasağı olmadığı için yurt dışına firar etmişte olabilir. Geç gelen adaletin sonucu bu. 11 yıldır elini kolunu sallayarak sokaklarda, kamuya açık alanlarda, çocuk oyun alanlarında rahatlıkla gezen ve mağdurlarına bir yenisini daha ekleyen sanık adaletin karşısına çıkmadı. Belki de elini kolunu sallayarak gezebileceği daha uzun ömrü var. Sanık mahkemeye gelmiş olsaydı, karar çıkabilirdi. Karar çıkmasa dahi tutuklama kararı çıkartılır, bir sonraki celse karar çıkardı. Karar açıklanmış olsaydı da kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan her iki çocuğa da haksız eyleminden dolayı en üst hadden, çocuk başına 15 yıldan başlayarak, toplamda 30 yıla yakın ceza alırdı" dedi.