GENEL - 08 Kasım 2018 Perşembe 11:44

Denizi olmayan Şırnak’ta gemi maketi üretiyorlar

A
A
A
Denizi olmayan Şırnak’ta gemi maketi üretiyorlar

Şırnak’ın simgesi olarak kabul edilen Nuh’un gemisinin maketleri Belediye Gençlik Merkezi tarafından açılan atölyede üretiliyor.

Şırnak’ın simgesi olarak kabul edilen Nuh’un gemisinin maketleri Belediye Gençlik Merkezi tarafından açılan atölyede üretiliyor.


Nuh’un gemisinin Şırnak yakınlarındaki Cudi Dağı’nda olduğuna yönelik yaygın inanış, Şırnak Belediyesini harekete geçirdi. Kentin simgesi haline genel Nuh tufanı ve gemisinin tanıtımı için çalışma başlatan Şırnak Belediye Gençlik Merkezi, Şırnaklı gençlere gemi maketi yapmayı öğretmek için Gemi Maketi Atölyesi açtı. Kurslarda gençlerin ürettiği Nuh’un gemisi maketleri, valilik, belediye, üniversite gibi kurumları ziyaret eden konuklara hediye ediliyor. Şırnak Belediye Gençlik Merkezi Koordinatörü Nihat Tekin, Şırnak’ın tanıtımına önemli katkı sağlayan gemi maketlerinin daha önce dışarıdan getirildiğini belirterek, artık gemilerin Şırnak’ta üretilmeye başlandığını söyledi. Atölyede 12 gencin gemi maketi yapmayı öğrendiğini belirten Tekin, üretilen maketlerin resmi kurumlara ve hediyelik eşya satan mağazalara verildiğini söyledi. Şırnak Belediye Gençlik Merkezi Koordinatörü Nihat Tekin, “Hz. Nuh’un kenti olduğu için Hz. Nuh’un en büyük sembollerinden bir tanesi de Tufan için yaptığı gemidir. Bizde bu gemiyi Şırnak’ın sembolü haline getirmeye çalışıyoruz. 7 aylık bir çalışmamız oldu. Bu çalışmalardan sonra el sanatları hocamızla beraber bunun üretimine başladık. Kursiyerleri ile birlikte eğitimleri alındıktan sonra parçaları bileştirmeye başladık. Atölyemiz tamamen bizim Şırnaklı gençlerden oluşuyor. Şırnak Belediyesi Gençlik Merkezine gelen gençlerin oluşturduğu bir gurupla şu anda gemilerimizi üretmeye başladık. Buradaki amacımız Hz. Nuh’un gemisini Şırnak’ın markası haline getirmek. Biz bunu başardığımıza da inanıyoruz. Çünkü şu an tüm Şırnak’ta kamu kurumlarında Hz. Nuh’un gemisinin maketi Şırnak Belediyesi Gençlik Merkezi logosuyla bulunmaktadır. Amacımız sadece Şırnak’ta değil, tüm Türkiye’de bunu yaygınlaştırmak. Bundan sonra nerede bir gemi görülürse bunun Şırnak’a ait olduğunu bilinmesini sağlayacağız. Atölyemizden çıkan gemileri biz genelde resmi kurumlarımıza veriyoruz. Onlarda dışarıdan ilimize gelen heyetlere, bakanlara, milletvekillerine veya misafirere hediye ediyorlar. Şu an talepleri var. Ama üretimi zor. Çünkü fabrikasyon değil tamamen el emeğidir. Bir tane gemiyi ortalama bir gencimiz dört günde bitiriyor. O yüzden biz şimdilik sadece misafirlerimize hediye etmek amaçlı üretiyoruz” dedi.


Gençlere maket yapımını öğreten Mehmet Yardımcı da, “Şırnak Belediyesi Gençlik Merkezinde açtığımız maket gemi kursunda şu anda 12 öğrencimiz var. Kursumuz haftada 5 gün devam ediyor. Burada gençlerimize hem el becerisi kazandırıyoruz. Hemde bir meslek edindiriyoruz. Ayrıca gençler için boş zamanlarını değerlendirecek bir aktivite oluyor. Hz. Nuh gemisinin maketi Şırnak’a özgü bir şey. Gençlerimize iş sahası oluşturmak amacıyla başlattık” diye konuştu.


Kursiyer Evin Yıldırım ise kendini geliştirmek ve kente katkıda bulunmak amacıyla kursa katıldığını, kursun devam etmesini istediklerini belirtti. Bu türden kurslarla meslek öğrendiklerini belirten Yıldırım, "Projeyi hayata geçiren yetkililere teşekkür ediyorum. Biz boş zamanlarımzda buraya gelerek, değerlendirmeye çalışıyoruz. Kendimizi meslek olarak geliştiriyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Dayıdan yeğenlerine bakırcılık mirası Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’nda 22 yıldır Turistlik El Sanatları Bakır ustalığı yapan Gökhan Bilici, 4 küçük yeğenine el sanatlarının püf noktalarını öğretiyor. Geleneksel bakırcılık sanatını gelecek nesillere taşıma misyonuyla hareket eden Bilici, bu zanaatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğuna inanıyor. Çocukların her biri, dayılarının yanında hem eğleniyor hem de bakırı şekillendirmenin inceliklerini öğreniyor. Gaziantep’in tarihi çarşısında, bu 4 genç çırak, bakırcılık sanatının inceliklerini öğrenirken, aynı zamanda bu mesleğin geleceğini de şekillendiriyorlar. “Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir iş yapıyoruz” Bakırcılık sanatının hiçbir zaman ekonomik sıkıntı yaşatmayacağını söyleyen Bilici, “Turistlik El Sanatları Bakır ustasıyım. 22 yıldır bu işi yapıyorum. İşimi severek yapıyorum. Yeğenlerimde benimle birlikte çalışıyorlar. Bana yardımcı oluyorlar. Yeğenlerim yaklaşık 5 - 6 yıldır benimle çalışıyor. Mesleğimiz iyi bir meslek. Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir meslek yapıyoruz. Fakat temelden eleman yetişmiyor. Mecbur biz yeğenlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeğenlerimde severek yapıyor işini. Zaten bir işi severek yapmazsan ondan bir verim alamazsın. Biz burada çaydanlık, sürahi, cezve ve ayran bardağı gibi birçok şey yapıyoruz” dedi. “Meslekler bir altın bileziktir” Meslek öğrenmenin gelecekte avantaj oluşturacağına değinen Bilici, “Bu mesleğin ölmemesi için herkesin kendi çocuğunu tüm meslek dallarında bir işe başlatmalı. İlerleyen zamanlarda esnaf olarak mesleğimiz ölmek durumunda. Biz son aşamasındayız. Belki bundan 5 yıl sonra hiç eleman yetişmeyecek. Okuyan kişinin mesleği oluyor. Eğer okumazlarsa ellerinde bir meslek olması onlar için gelecekte avantaj olur. Meslekler bir altın bileziktir” şeklinde konuştu. “12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum” Henüz 18 yaşında olmasına rağmen 12 yıldır çıraklık yaptığını söyleyen yeğen Ahmet Kaya, “6 yaşında başladım. 12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum. Ben çok sevdiğim için kardeşlerimde ilgi duymaya başladı mesleğe. Kardeşlerimde artık severek yapıyor işini. Ben bu mesleği ustaların eline bakarak öğrendim. Benim bir küçüğüm Ömer, 8 yıldır yapıyor bu işi. Onun küçüğü Mehmet, 4 yıldır yapıyor. En küçüğümüz Emre, 9 yaşında 3 yıldır da o yapıyor” diye konuştu.
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.