GENEL - 10 Nisan 2017 Pazartesi 10:09

Modern toplumların en büyük sorunu ’yaşlılık’

A
A
A
Modern toplumların en büyük sorunu ’yaşlılık’

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Güney Nair, modern toplumların en büyük sorununun yaşlılık olduğunu söyledi.


Dünya nüfusunun yaşlandığında dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Güney Nair, "Günümüz modern toplumlarının en ciddi sorunlarının başında hızla yaşlanan nüfus geliyor. Bu sanayi toplumları ve modern toplumların genel sorunu. Ülkemizde ne yazık ki sanayileşme süreci hız kazandıkça bu sorunla yüzleşiyor. 2015 verilerine göre Monaco nüfusunun Yüzde 30.4’ü altmış beş yaş üzerinde. Monaco’yu, Japonya izliyor. Onlar da yüzde 26.6’sı yaşlı nüfus. Almanya da ise bu oran yüzde 21.5" dedi.


Nair, Türkiye’nin yaşlı nüfus açısından avantajlı konumda olduğunu ve Türkiye’de 2015 verilerine göre yüzde 8.2 oranında yaşlı nüfus olduğunu söyledi.


Yaşlanan nüfus beraberinde istihdam, büyüme, işgücü, sosyal güvenlik sistemi, vergi, sağlı sistemi ve birçok alanda sosyo ekonomik sonuçlar doğurduğunu ifade eden Nair, "İş gücü kapasitesi giderek daralıyor ve iş gücü verimliliği düşüyor. Sanayi Devrimi’nden sonra hızla yaşanan kentleşme dünya toplumlarında geleneksel aileden çekirdek aileye doğru bir kaymayı gündeme getirdi. Büyük kentlerin yaşam koşullarının ağırlaşması bireyleri daha az çocuk yapmaya itti. Tabi kuşkusuz hiçbir sosyal sorunu biz tek nedenle açıklamıyoruz. Tek bir sonuçta doğurmuyor. Fakat yaşlılık sorununun günümüzdeki en önemli nedenlerinin başında doğurganlık oranlarının giderek azalması, tıptaki gelişmelere paralel olarak da ortalama insan ömrünün giderek uzaması gösteriliyor. Tabi bu işgücü konusunda ki verimlilik kayıplarının yanı sıra özelikle sosyal güvenlik politikalarında yeni yeni düzenlemeleri de beraberinde getiriyor. Avrupa Birliği ülkelerinde Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Yüzde 10.6’sı sağlık harcamalarına ayrılıyor. Bu oran 2050’de Yüzde 12.9’a çıkacak. Bu çok yüksek bir oran. Kamu harcamalarının sürdürülebilirliği bu anlamda ciddi bir tartışma konusu. Genç çalışan nüfusa vergi yükü doğal olarak beraberinde geliyor. Yaşlanan nüfus beraberinde istihdam, büyüme, işgücü, sosyal güvenlik sistemi, vergi, sağlı sistemi ve birçok alanda sosyo ekonomik sonuçlar doğuruyor. Tabi bu süreç böyle gitmeyecek. Kuşkusuz önümüz de geçen zaman diliminde giderek büyüyen sosyal soruna bir takım çözüm önerileri de kaçınılmaz" şeklinde konuştu.



"Yaşlanan nüfus modern toplumların üzerinde yük"


Nüfusun yaşlanmasıyla sağlık harcamalarının da arttığına dikkat çeken ve bunun önüne geçilebilmesi için dünya toplumlarının çeşitli çabalar içinde olduğuna dikkat çeken Nair, "Örneğin emeklilik yaşının ülkemizde de olduğu gibi yukarıya çekilmesi, emeklilere yeniden iş olanaklarının yaratılması ya da onların iş yaşamına dahil edilmesi sosyal hizmet politikalarındaki birtakım yeni düzenlemeler yakın gelecekte sanıyorum düşünülecek veya düşünülmekte olan çözüm önerileri. Tabi bilişim teknolojilerindeki gelişmeyi de göz ardı etmemek gerekiyor. Belki verimlilik, iş verimliliği ya da istihdam konusunda robotik teknolojiler çözüm olabilecektir insanlık için. Ama hızla yaşlanan nüfusun özellikle sağlık harcamalarının toplumların ekonomik bütçelerine getirdiği yük sanıyorum bu teknolojilerle aşılacak bir sorun değil ciddi bir sorun. Yakın gelecekte ülke olarak ne yazık ki bizde bu yaşlanma sorunuyla daha fazlasıyla yüzleşeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.