KÜLTÜR SANAT - 17 Kasım 2017 Cuma 12:26

Anadolu’daki üç güneşten biri Şems-i Sivasi

A
A
A
Anadolu’daki üç güneşten biri Şems-i Sivasi

Türk-İslam tarihindeki üç Şems’den biri olan ve yaşadığı Sivas’ta çok sayıda öğrenci yetiştiren Şemseddin Ahmed Arvasi’nin Meydan Cami’ndeki türbesi ziyaretçi akınına uğruyor.

Türk-İslam tarihindeki üç Şems’den biri olan ve yaşadığı Sivas’ta çok sayıda öğrenci yetiştiren Şemseddin Ahmed Arvasi’nin Meydan Cami’ndeki türbesi ziyaretçi akınına uğruyor.


İslam tarihinde bilinen üç şemsten birisi olan gerçek adı Şemseddin Ahmed Arvasi, Kara Şems olarak da bilinen Şems-i Sivas’i Tokat’ın Zile ilçesinde 1519 yılında doğdu. 7 yaşında İslam ilmini öğrenmeye başladı. 20’li yaşlarda İstanbul’a gelerek Fatih Cami yanındaki meşhur sekiz medresenin birinde tahsiline devam eden Kara Şems burada müderrislik vazifesi yaptı. Daha sonra 1564 yılına Sivas’a yerleşen Şems-i Sivasi tarihi Meydan Cami’nde birçok öğrenci yetiştirerek çok sayıda kitap yazdı. 1597 yılında vefat eden Kara Şems’in cenazesi uzun bir süre yaşamını sürdürdüğü Meydan Cami’nin içerisinde türbeye defnedildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından da restore edilen türbe Sivaslılar’ın ve dışarıdan gelen vatandaşların akınına uğruyor.


Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı, Şems-i Sivasi’nin, Akşemsettin ve Şems-i Tebriz-i ile birlikte İslam tarihindeki bilinen üç şemsten birisi olduğunu belirterek, eserlerinden halen istifade edildiğini söyledi. Toparlı,"Ona boş yere şems dememişler şems güneş demektir, aydınlatan demektedir. O 1564 yılında zamanın Sivas valisinin daveti üzerine gelmiş ve ömrünün sonuna kadar öğrenci yetiştirmiş, kitap yazmıştır. Halen bugün Sivas’ta onun eserleri görülmektedir. Onun izleri takip edilmektedir. Sivas’a mahsus bir Ramazan ilahisi vardır. İşte o bu gelenekten gelmektedir. Şems-i Sivasi’nin İstanbul’daki makamları reddedip Sivas’a gelmesi ve Sivas’ta öğrenci yetiştirmesi bugün Sivas’ın ’emin şehir’ olma yolundaki adımlarının en güzel etkilerindendir" şeklinde konuştu.


Vasiyeti 2015 yılında yerine getirildi


Toparlı, Şems-i Sivasi’nin vasiyeti üzerine 2015 yılından itibaren valilik kararı ile Meydan Camisi’nde kendisi yazmış olduğu Mevlitin okunduğunu ifade ederek,"Şemsettin Sivas-i bir tarikat şeyhidir. 20’nin üzerinde eser yazmıştır. Bunların bir kısmı manzumdur. Bir kısmı ise mensurdur. O sürekli olarak insanlara doğru yolu göstermiştir. Rahmetli olduğu zaman cenazesine 60 bin kişi katılmıştır. Onun bir Mevliti vardır vasiyet etmiştir ’her yıl bu Mevlit okunsun’ diye. 2015 yılında valiliğimiz ve Sivas Belediyesi tarafından Şemsettin Sivas-i yılı ilan edildiğinde artık onun Mevliti yılda bir kez Meydan Cami’nde okunmaya başlandı. O bütün eserlerinde Sivaslılar için dua ediyor. Zaten onu Şemşettin Sivas-i yapan en önemli özellik yaşadığı şehrin insanlarına sürekli dua etmesidir. O Sivaslı’nın adaletten ayrılmamasını, güzel işlerle uğraşmasını ve Allah’ın rahmetine, lütfuna kavuşmasına sürekli olarak ister. Gençlerin Şemsettin Sivas-i’yi anlamaları lazım. Biz Sivas’ta onun için epey bir etkinlik yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. "dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SGB Yönetimini ağırlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alemdar: “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı N. Müjdat Çetin, Onursal Başkan Zeki Aydıntepe ve yönetim kurulu üyeleri Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Alemdar ziyarette, “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” dedi. SGB yönetimine ziyareti için teşekkür eden Başkan Alemdar, şehirdeki çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Başkan Alemdar, “Deprem, dönüşüm ve dirençli şehirler sloganı bir seçim sloganı değil. Birincisi insani bir yön, ikincisi bulunmuş olduğum bir görevin sorumluluğu, üçüncüsü herkesin geleceği. Onun için benim senin değil, şu şehirde bütün kesimin en az benim kadar mesuliyeti var. Müteahhit ve belediye deprem konusunda suçlanacak en son kısımdır. İlk suçlanacak, yer bilimciler jeoloji mühendisleridir. Plancılardır” dedi. Bir deprem olduğunda yer bilimcilerin çıkıp hepsinin konuştuğunu ve fikir beyan ettiğini ifade eden Alemdar, “Hepsi konuşuyor. Müteahhit konuşmuyor, belediye başkanı konuşmuyor. Ben rastgele bina yapılan yeri imara açtım demiyorum ki. Zemin etütcü, yer bilimci bana buradaki bütün gerçekleri söylemiş olsa, niye bunu yapayım buraya?.. Deprem hafife alınacak bir şey değil. Depreme hazırlık ben zarar ediyorum, benim kaybım var denilip yapılacak bir şey değil. Eğer dönüşüm rantsa siz alın rantı. Şehirde binaların çoğu yamuk. Biz şimdi burayı komple kaldırıp taşıma işlemini de geçtik, bunu artık yapamayız. Bu saatten sonra yapmamız gereken, alüviyon topraklara, yumuşak zeminlere, riskli bölgelere değil, sağlam zeminlere yapılar yapmalıyız” diye konuştu. “Deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir” Başkan Alemdar, “Yer bilimci, şehir plancısı, mimar, mühendis, yapı denetim, belediye, müteahhit, el ele verecek ve şehirde herkes el birliği ile dönüşümü yapacak. Yoksa ben kahraman değilim. Tek başıma ne bütçem var, ne de o kadar gücüm var. El birliği ile ada olur, mahalle olur, bölge olur, uygun bir zamanda kentsel dönüşüme girilebilir. Tek tek bu iş çözülemez, kimse birbirini kandırmasın. Ben olaya çok yönlü bakıyorum. Her taraftan bakıyorum. Her taraftan bakan birisi tek başına karar veremez. Siz de elinizi değil, gövdenizi taşın altına koyacaksınız. Gittiğim her yerde söylüyorum, Her ziyarette ifade ediyorum. Bu şehirde depremi fantezi olarak konuşmak ihanettir, bu kadar net. Bu şehirde deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir. Bu insanlığa ihanettir. Deprem için tarih verilmiyor ama tarih geldi. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Her şeyden daha önemli olan Sakarya’nın deprem gerçeği olduğudur. Yarınlara geleceğe güvenle bakmak için de önceliğimiz depreme hazırlık olmalı. Önce sağ kalalım sonrasında diğer hizmetlerimizi de yerine getiririz” şeklinde konuştu.