GENEL - 14 Ekim 2018 Pazar 10:03

Ölmeden mezarlarını kazdılar

A
A
A
Ölmeden mezarlarını kazdılar

Sivas’ta yaşayan 60 yıllık evli çift, vefat ettiklerinde konu komşuya yük olmamak için hayattayken kendi mezarlarını kazdırdılar.

Sivas’ta yaşayan 60 yıllık evli çift, vefat ettiklerinde konu komşuya yük olmamak için hayattayken kendi mezarlarını kazdırdılar.


Sivas’ın İmranlı ilçesine bağlı Kuz köyünde yaşayan Zorlu çifti, vefat ettiklerinde kimseye yük olmamak için ilginç bir şey yaptı. Dursun Zorlu (82) ve Selvi Zorlu (80), kendilerine ait arazide mezarlarını kazdırdı. Kazdırdıkları mezarların üzerini bir kapak ile örttüren çift, kimseye yük olmamak için her iki mezarı da defne hazır hale getirdi. Yaklaşık 60 yıllık mutlu bir evlilikleri olduğunu belirten çift, mezar yerini belirlerken de hassas davrandı. Çift, mezarlarını hem Selvi Zorlu’nun baba evinin bulunduğu komşu köyü hem de yaşadıkları Kuz köyünü gören hakim bir tepede kazdırdı.


Dursun Zorlu, bölgede kış şartlarının zorlu geçmesinden dolayı kış aylarında gerçekleşebilecek olası bir vefat durumunda konu komşuya yük olmak istemediklerini belirterek, “Ölüm hepimiz için. Yakın mı uzak mı bilmiyoruz. Kış aylarında mı öleceğiz yaz aylarında mı bilmiyoruz. Kış aylarında bizim köyümüzde 1-2 metre kar yağar. Yollar kapanır. Kış aylarında ölürsem beni de buraya getirmeyebilirlerdi. Ben de sağlığım yerindeyken kendi imkanlarım ile benim ve eşimin mezarını burada kazdırdım. Kimseye yük olmadım. Ölünce komşulara yük olmamak için mezarımı kazdırdım“ dedi.


Selvi Zorlu ise, “Ben eşimden razıyım. Rabbim de ondan razı olsun. İkimizin de mezarı yan yana. Yaklaşık 60 yıldır evliyiz. Mutlu bir hayatımız oldu. Ölünce kimseye yük olmamak için bunu yaptık” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.