GENEL - 13 Aralık 2018 Perşembe 23:32

Oğluna böbreğini veren baba, ameliyat parasını bulamıyor

A
A
A
Oğluna böbreğini veren baba, ameliyat parasını bulamıyor

Sivas’ta 12 yaşındaki böbrek hastası Hasan Hüseyin Şaşkın’a, babasının vermek istediği böbrek umut oldu.

Sivas’ta 12 yaşındaki böbrek hastası Hasan Hüseyin Şaşkın’a, babasının vermek istediği böbrek umut oldu. Ancak aile ameliyat parasını denkleştiremediği için nakil gerçekleşmiyor.


Sivas’ta yaşayan Ali Osman Şaşkın’ın 4 çocuğundan 2.si olan 12 yaşındaki Hasan Hüseyin Şaşkın böbrek rahatsızlıkları ile dünyaya geldi ve 15 farklı böbrek ameliyatı geçirdi. Sağ böbreği alınan sol böbreği ile hayata tutunan çocuk bu böbreğinin de yüzde 78’lik kısmını kaybetti. Kalan yeteriz böbreğini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olan küçük çocuğa babasının vermek istediği böbreği umut oldu. Kamu hastaneleri riskli gördükleri için böbrek nakliye yanaşmadı. Bir özel hastane ise aileden nakil için 27 bin TL para istedi. Aile parayı denkleştiremediği için nakil gerçekleşmedi.



Nakil gerçekleşmezse diyalize bağımlı olacak


Ali Osman Şaşkın naklin gerçekleşmemesi halinde oğlunun diyaliz cihazına bağlı yaşamak zorunda kalacağını belirterek, “Benim çocuğum doğuştan böbrek hastası. İlk doğduğu zaman böbreklerinde genişleme ve kaçak var dediler. Ama 12 yılda, 15 ameliyat olmasına rağmen çocuğumun tedavisini bulamadım. 15 sefer ameliyat ettirmeme rağmen tek böbreğinin yarısı çalışıyordu şuan da ise böbreğinin yüzde 22’si çalışıyor. Sağ böbreği ise tamamen çürüdü. Geçen yıl ben çocuğuma idrar torbası nakli yaptırdım. Şuan da ise filmleri çektirmek için ise Sivas Valiliği maddi olarak yardımcı olacak. Ama bu tedavi için yüklü bir meblağ para istendi. Özel bir hastane olduğu için 27 bin lira para istendi. Bu işlem ise sol tarafta kalan böbreği alacaklar, ben o böbrek yerine böbreğimi vereceğim. Özel hastane olduğu içinde 27 bin lira para istiyorlar. Şuan da ise benim bu parayı verme imkanım yok“ dedi.



“Param olmadığı için tedavisi yarım kaldı”


Şaşkın, paraları kalmadığı için nakil dışındaki normal tedavilerin de yarım kaldığını ifade ederek, “Daha önce ameliyat için kredi çektim, şuan da ödeyemediğim için hacizliyim. Param olmadığı için çocuğumun tedavisini yarım bıraktırdım. Çürümüş böbreğinin kalanını aldırtamadım. Tedavisini tam sağlayamıyorum. Büyüklerimizden ve yardım sever vatandaşlardan yardım bekliyorum. Ankara’da Gazi Üniversitesine gittim yapamadılar, Cerrahpaşa Üniversitesine götürdüm oradaki hocalar da yapamayacaklarını söyledi. Çocuğumun ameliyat masasından kalkamayacağını düşündükleri için yapmadılar. Masada kalır korkusuyla çocuğuma ameliyat yapmıyorlar. Özel hastaneye de param olmadığı için götüremiyorum. Şuan da 2 tane film için 2 bin 750 lira para harcanıyor. Sağ olsunlar film paralarını Sivas Valiliğimiz karşıladı. Ancak tedavinin devamı ve nakil için hiçbir gücüm yok” dedi.



“Artık ameliyat olmak istemiyor”


Henüz 12 yaşında olmasına rağmen 15 ciddi ameliyat geçiren Hasan Hüseyin Şaşkın, sağlığına kavuşup okuluna gitmek, arkadaşları gibi koşup oynamak istediğini ama artık ameliyat olmak istemediğini belirterek, “O kadar ameliyat oldum ve artık bunlar ağır geliyor. O yüzden ameliyat olmak istemiyorum. Üzülüyorum ve bu durum beni strese sokuyor. Arkadaşlarımla okula gitmek istiyorum. Okula gidiyorum ama ağrılarım yüzünden fazla ders çalışamıyorum. Ameliyat olmadan bir çözüm bulunmasını istiyorum“ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.