GENEL - 18 Nisan 2019 Perşembe 11:57

Kadınların saçları sanata dönüştü

A
A
A
Kadınların saçları sanata dönüştü

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi resim bölümü öğrencisi, 50 kadından tek tek topladığı saçları sanat eserine dönüştürerek bir sergi açtı.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi resim bölümü öğrencisi, 50 kadından tek tek topladığı saçları sanat eserine dönüştürerek bir sergi açtı.


Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencisi Yasemin Güzel, kendi saçını ve çevreden topladığı kadın saçlarını iğneden geçirip, tuvale işledi. Güzel’in kadınların değerini anlatmak ve yaşantısını yansıtmak için yaptığı çalışma yaklaşık 1,5 yıl sürdü. Güzel, yaklaşık 50 kadından topladığı ve 14 tablonun yer aldığı çalışmasını ‘Saç-Yol-Ma’ ismiyle sergi açarak sanat sevenlerle buluşturdu. Çalışmada kadın saçından yapılmış süpürge ve tespih dikkat çekti.



Kadınlardan saçları toplamak güç oldu


Güzel saçları toplamanın kolay olmadığını belirterek, "Bu serginin amacı kadının ne kadar toplumda değeri, olduğunu kadının bir saçının telinin bile ulaşılmasının ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalıştım, çünkü saçları toplamak hiç kolay değildi. Kendi arkadaşlarımdan saçlarını bağışlayanlar oldu. Kuzenimden bağışlayanlar oldu. Ailemden saçlarını verenler oldu ve yaşlı teyzelerden bile sağ olsunlar saçlarını başlayan kişiler oldu. Onların sayesinde ve kendi saçlarım çok uzundu saçlarımı kestim kendi saçlarımı da kullandım. Böyle bir çalışma ortaya çıktı. Yaklaşık olarak bir buçuk yıl sürdü" dedi.



İğneden saç tellerini geçirerek dikti


Güzel, saçları dikiş iğnesinden geçirerek tek tek diktiğini ifade ederek, "Çalışmalarımın çoğunun dikerek yaptım bildiğiniz dikişi iğnesinden saç tellerini geçirdim ve tek tek diktim bunları tablolarımı. Bazı çalışmalarımda da yapıştırma kullandım ki saç telini hem dikmek hem yapıştırmak gerçekten çok zor. Kadının toplumdaki yerini bir sanat eseri olarak tabloya dönüştürüleceğini duyunca yanımda olan insanlardan böyle bir bağış oldu. Onlara çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.



Saçlardan süpürge ve tespih yaptı


Güzel, saçları kullanarak süpürge tespih yaptığına değinerek, "Toplumda biliriz hepimiz bir deyim vardır, ’saçlarımı senin için süpürge ettim’ gerçekten öyle. Anneler fedakardır kadınlar fedakardır saçlarını çocuklar için aileleri için süpürge yaparlar. Bende o deyimi kullandım ve süpürge yapmaya karar verdim. Tespih yaptım, ’sabır’ çalışmanın adı. Sabır olmasının sebebi de hep erkekler elinde tespih taşır. Sabrederler bir şeyleri beklerken çekerler. Aslında kadınlar ömürlerini bekleyerek geçirirler o nedenle bir tespih yaptım ve onların sabrını göstermek istedim. 50 kadın belki daha üstüdür, tam net sayı veremiyorum ama yaklaşık olarak 50 kadın vardır. Tek tek topladım özenle toplamaya çalıştım. Şuan burada 14 çalışma var" şeklinde konuştu.



İki çalışması erken yaşta evlenen kadınlardan oldu


Güzel, iki çalışmanın erken yaşta evlenen kadınların saçlarından olduğunun söyleyerek, "İki çalışmam bohçalar şeklinde erken yaşta evlilik yapan kızların saçlarından alınmış çalışma. Onları bohçalara dikerek aslında kadınların hep hani böyle deyim vardır çeyiz yapman gerekiyor artık genç kız oldun moduna girerler. Aslında o çeyizleri değil de bedenlerini götürdüklerini ima etmek adına bohçaları resim yaptım ve onlara o kızlardan aldığım saçları diktim ve onların sıkışmışlığını bir çıkış aramaya çalıştıklarını göstermek için de çerçevelettirdim" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.