GENEL - 17 Mayıs 2019 Cuma 12:51

Gizemli kayaların sırrı çözülüyor

A
A
A
Gizemli kayaların sırrı çözülüyor

Sivas’ın Kangal ilçesi Sarıpınar köyünde bulunan ilginç kaya oluşumları ile ilgili açıklamada bulunan Prof.

Sivas’ın Kangal ilçesi Sarıpınar köyünde bulunan ilginç kaya oluşumları ile ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Gülpınar Akbulut Özpay, kayaların, aşınma sonucu oluşmuş olabileceğini söyledi.


Sivas’ın Kangal ilçesi Sarıpınar köyü kırsalında bulunan mantar şeklindeki ilginç kayalar ilk kez görenleri şaşkına çeviriyor. Tamamen doğal olarak farklı kayalardan destek alarak ayakta duran dev kayalar, elle yerleştirilmiş gibi bir görüntü veriyor. Kayalar köy sakinleri tarafından ziyaret yeri olarak kullanılırken kayaların yanına giderek dua edenler ve kurbanını kayalıklarda kesenlerde oluyor.


İlginç kayalarla ilgili açıklama yapan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülpınar Akbulut Özpay, kayaların özellikleri itibariyle Şahit kaya olarak tanımlandığını belirtip, “Kangal ilçesinin Sarıpınar köyü sınırlarında görülen yer şekilleri jeomorfoloji de şahit kaya olarak tanımlanır. Bu şekillerin yatay tabakalaşmış yapılarda ortaya çıkar. Dirençli ve daha az dirençli kayaçların şiddetli erozyon ve sel gibi farklı aşındırma süreçleri sonrasında oluşurlar. Aşınmadan arta kalan sap olarak adlandırabileceğimiz bu kısımlar daha önce ki yer şekillerine tanıklık etmeleri sebebiyle şahit kaya olarak isimlendirilir" dedi.



Net ifadeler için yerinde inceleme şart


Prof. Dr. Gülpınar Akbulut Özpay, kayaların oluşumu ile ilgili net ifadeler kullanabilmek için yerinde bilimsel inceleme yapılması gerektiğini vurgulayarak, “İlk izlenimlerden elde edilen çıkarımlara göre şahit kayayı meydana getiren kayaçların iki farklı kayaç bölümünden oluştuğunu, üstte şapka olarak nitelendirilebilecek olan kısımlar içinde farklı boyutlarda yuvarlak çakıllar içeren, yer yer değişik sedimanter birimlerin nöbetleştiği kum taşı ve çamur taşı, silttaşı egemen bloklardan meydana geldiğini, bloklarının olasılıkla sığ denizel veya geniş az derin gölsel bir sedimantasyon havzasına katastrofik yöntemlerle gelerek durakladığı ya da ikinci ve daha yüksek ihtimal üstteki birime özgü tabakalı kayaçlarının tümüyle aşındıktan sonra geriye sadece burada rastlanan kayaçların kaldığını söyleyebiliriz.” dedi.



Turizme kazandırılabilir


Özpay, kayaların turizme kazandırılabileceğini belirtip, “Sarıpınar şahitkaya veya mantar kayaları turizm açısından bir değer oluşturuyor. Gerçekte şahit kayaları, hemen tamamının belli bir yöne eğimli tabakaların kalıntısı izlenimi veren duruş şekilleri ile insanların dikkatini çekiyor. Yöre halkı tarafından bu şekillerin oluşumu ile ilgili de hikayeler oluşturulmuş. Kangal Balıklı Kaplıcası, Kangal köpekleri ile tanınan Kangal ilçesi, Sarıpınar Şahitkayaları ile turizm açısından yeni bir uğrak yeri kazanmış olabilir.”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.