GENEL - 28 Mart 2020 Cumartesi 11:20

Öğretmenler, 10’da 1 fiyatına siper maske üretti

A
A
A
Öğretmenler, 10’da 1 fiyatına siper maske üretti

Sivas’ta öğretmenler, satış fiyatının 10’da 1 bir fiyatına mal ettikleri siper maskeleri sağlıkçılar için ücretsiz üretiyor.

Sivas’ta öğretmenler, satış fiyatının 10’da 1 bir fiyatına mal ettikleri siper maskeleri sağlıkçılar için ücretsiz üretiyor.


Dünyayı etkisi altına alan Korona virüsü sonrası vatandaşlar ve sağlık çalışanları piyasada maske bulmakta zorlanmaya başladı. Artan maske fiyatları karşısında öğretmenler, Sivas Valiliği koordinesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde siper maske üretmeye başladı. Sivas Bilim ve Sanat Merkezinde 3 boyutlu yazıcılar ile siper maske üretmeyi başaran öğretmenler, piyasada 40 ile 50 lirası arasında satılan siper maskeleri 5 Liraya üretmeyi başardı. Üç boyutlu yazıcılar ile 2 günlük süreçte 140 siper maske üretmeyi başaran öğretmenler, 10 gün içerisinde 500 siper maske üretebilmeyi hedefliyor. Üretilen siper maskeler, ücretsiz bir şekilde sağlık çalışanlarına verilecek.


Amaçlarının Sivas’ta görev yapan bütün sağlık çalışanları için maske üretmek olduğunu belirten BİLSEM müdürü Adem Uzun, "Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğünün öncülüğünde, Sivas’ta görev yapan Bilişim Teknoloji Öğretmenleriyle ve Sivas Bilim ve Sanat Merkezinde görev yapan öğretmenlerle şuan 14 yazıcıda toplam 140 adet sağlık çalışanlarımız için siper maske üretimi yaptık. Amacımız Sivas’taki bütün sağlık çalışanlarına siper maske yapıp, onları herhangi bir virüse karşı korumayı sağlamak. 10 gün içerisinde 500 adet siper maske üreterek bunu sağlık çalışanlarının hizmetine sunmak istiyoruz. Çalışmalarımıza şuanda 2 gündür devam ediyoruz. Bu 2 günlük kapsamda da şuanda 3 çeşit maske yapıyoruz. İlki hareketli maske tasarımı, ikincisi sabit maske tasarımı ve bu maskeler herkesin kullanabileceği rahat bir yapıya sahip “dedi.



Piyasanın 10’da 1 fiyatına üretiliyor


Siper maskeleri, piyasada satılan fiyatının 10’da 1 fiyatına ürettiklerini belirten Uzun, “Hareketli maskenin yapımı yaklaşık 2 saat sürüyor. Diğer maskeleri daha kısa sürede yaklaşık 1 saatte yapıyoruz bir tanesini. Bu siper maske şuanda piyasada 45 TL’ye satılıyor. Biz bunu yaklaşık 5 TL’ye mal ediyoruz. Sabit siperlik maskeyi de yaklaşık 4,5 TL’ye mal ediyoruz. Bunlarına piyasası yaklaşık 35-40 TL. Diğer tek kullanımlık maskeyi de çok ucuza mal ediyoruz. Tek kullanımlık maskenin maliyeti de 2 TL oluyor. Bunlardan yaklaşık 10’da 1 fiyatına üretiyoruz “dedi.



Sağlık çalışanlarına ücretsiz verilecek


Üretilen siper maskelerin sağlık çalışanlarına ücretsiz verileceğini belirten Uzun, “Milli Eğitim Bakanlığı Özel Hizmetler Genel Müdürlüğünün Türkiye genelinde başlatmış olduğu sağlık çalışanları için siper maske üretimini Sivas Bilim ve Sanat Merkezi olarak yapmaktayız. Bu konuda ben özellikle sayın bakanımıza, genel müdürümüze, valimize, il milli eğitim müdürümüze destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Buradaki temel amaç, fırsatçıların şuan piyasada yaklaşık bundan 4 ay önceki maliyetin 10 katı fiyata satmış oldukları siper maskenin bizler yerli üretimini yaparak 10’da 1 fiyatına mal ettiğimiz bu ürünleri sağlık çalışanlarına ücretsiz olarak sunmayı planlıyoruz “dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.