- 13 Temmuz 2020 Pazartesi 12:13

16 yaşında idamla yargılandı, 15 Temmuz’da hain FETÖ kurşunu ile şehit oldu

A
A
A
16 yaşında idamla yargılandı, 15 Temmuz’da hain FETÖ kurşunu ile şehit oldu

15 Temmuz şehitlerden Halil Kantarcı’nın babası Ali Kantarcı ve annesi Fadime Kantarcı, hain darbe girişiminin 4.

15 Temmuz şehitlerden Halil Kantarcı’nın babası Ali Kantarcı ve annesi Fadime Kantarcı, hain darbe girişiminin 4. yıl dönümüne günler kala aldıkları Ayasofya kararı ile mutlu oldu.


28 Şubat sürecinin en genç mağdurlarından Sivas’ın Zara ilçesi Canova köyü nüfusuna kayıtlı Halil Kantarcı, 16 yaşında uğradığı bir iftira sonucu Devlet Güvenlik Mahkemesinde idamla yargılandı. Hiç bulunmadığı bir yerde alkollü bir eğlence mekanına taş attığı, İBDA-C örgütüne mensup olduğu gerekçesi ile hiçbir delil bulunmadan 8 yıl 3 ay hapis yattı. 16 yaşında girdiği cezaevinden 24 yaşında çıktı. 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimine karşı durdu. Boynundan girip böbreğinden çıkan hain bir kurşunla şehit oldu.



"Bir Halil öldü, yüz binlerce Halilleri oldu"


Şehit Halil Kantar’ın babası Ali Kantar, aradan geçen 4 yıla rağmen oğlunun yaşadıklarını yaşlı gözlerle anlatıp, “15 Temmuz hain darbe girişimi bizi üzdü, bizi derinden yaraladı, yarımızı aldı götürdü. Allah inşallah bir daha böyle bir durumla karşılaştırmaz. Temennimiz budur. Biz bir tane Halil kaybettik ama yüz bin tane Halil’imiz oldu. Yurt dışından bile, kendi isimleri ne olursa olsun, kendilerini Halil olarak kabul ederek bizi arayanlar oldu. Allah razı olsun. Bizi hiç bir zaman yalnız bırakmadılar” dedi.



Ortaokul öğrencisi 8 yıl cezaevinde yattı


Oğlunun 28 Şubat sürecinde daha 16 yaşındayken uğradığı bir iftira ile 8 yıl 3 ay hapse atıldığını anlatan baba Kantar, “Halil’in ömrü boyunca mücadele verdi. Daha 16 yaşında bir iftiraya uğradı. ‘Birahaneye taş attı’ dediler. ‘İBD-C üyesi’ dediler. Ortaokul öğrencisiyken 8 yıl 3 ay cezaevinde kaldı. O 8 sene ömrümüzün yarısı aldı götürdü bizden. Halil de biz de çok zulüm çektik. Halil’i ve bizi tanıyan herkes iftiraya uğradığımızı anladı. Bize destek verdiler” dedi.



Çocuklarına haram yedirmedi


Acılı baba çocuklarına haram yedirmediğini, yanlarında hiçbir zaman başını eğdirmediğini ifade edip, “Kaderi böyleymiş. 8 yıl 3 ay ceza evinde yattı. Çıktından sonra ömrü 10 yıl vefa etti. Kısmet böyleymiş. Kader, alın yazısının ötesine geçemiyoruz. Halil hiçbir zaman bizim yüzümüzü yere baktırmadı. Diğer çocuklarımda aynı şekilde, Halil gibi hiçbir zaman yüzümü yere baktırmadı. Allah onlardan razı olsun. Ben ömrüm boyunca çocuklarıma haram yedirmemek için gayret ettim. Ondan dolayı çocuklarım yüzümü karartmadı. Bundan dolayı çok mutluyum” dedi.



Ayasofya mutluluğu


Ayasofya Camii’nin yıllar sonra yeniden ibadete açılacak olmasından dolayı da çok mutlu olduklarını kaydeden Baba Kantarcı, “Ayasofya’nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Arzu ettiğimiz bir şeydi. Şehit aileleri olarak muhakkak ki bizi çok mutlu etti. Bu habere çok sevindik. Cumhurbaşkanımızdan ve emeğe geçenlerden Allah razı olsun” dedi.



Çevik Bir’e haklarını helal etmediler


Kantarcı ailesi 28 Şubat sürecinde dönemin Genelkurmay Başkanı Çevik Bir’e ise haklarını helal etmediklerinin altını çizerek, “Bizim çocuğumuzun da özgürlüğüne kavuşmasını Cumhurbaşkanımız sağladı. 18 yaşının altındaki çocuklar DGM’de yargılanamayacağı için onların davasını çocuk mahkemesine aldırdı. Suçsuz oldukları anlaşıldığında ise serbest bırakıldılar. Çevik Bir gitti o zaman Beşiktaş’ta DGM hakimini, DGM başkanı yapacağım vaadi ile ikna ederek bizim çocuklarımıza ceza verdirdi. Ona da hiçbir zaman hakkımızın helal etmiyoruz. İnşallah Allah öteki dünyada ona bu yaptıklarının hesabını sorar” şeklinde konuştu.



20 yıldır oğlu için gözyaşı döküyor


Şehit annesi Fadime Kantarcı, gözyaşları içerisinde yaptığı açıklamada, 20 yıldır oğlu için gözyaşı döktüğünü söyleyerek şunları kaybetti:


“Çok üzgünüz. Çok özledim oğlumu. Rabbim kabrini nur mekanını cennet etsin. Ben ona çok ağladım. 20 senedir ona ağlıyorum. Gururumuz o bizim ama onu çok özledim. Hangi birini anlatabilirim ki söyleyecek çok söz var.”


Acılı anne baba oğulları diye Türk bayrağına sarıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da Teknoloji Festivali Dumlupınar Üniversitesinde (DPÜ) heyecanla beklenen BBT Hackathon ve Teknoloji Festivali başladı. Yazılım yarışmasının merakla beklenen temasını Valimiz Sayın Musa Işın açıkladı. 48 saat sürecek yazılım yarışmasının teması, Sayın Valimiz tarafından "Akıllı Kampüs" olarak açıklandı. Vali Musa Işın, DPÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü ve Bilgisayar Bilişim Topluluğu tarafından Kütahya Valiliği, DPÜ ve DPÜ Mühendislik Fakültesi desteğiyle düzenlenen festivale katıldı. Teknolojinin günümüzde ne kadar önemli olduğunu ve Türkiye’nin geleceğinin de teknolojiye bağlı olduğunu belirten Vali Musa Işın, "Bütün dünyanın geleceği olduğu gibi Türkiye’nin de geleceği, teknoloji üzerinedir. Bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Biz teknolojide ne kadar ilerlersek kendimizi o kadar müreffeh, kalkınmış ve güçlenmiş bir ülke olarak kabul ederiz. Bugün artık savaşlar bile teknoloji üzerinden yapılmaktadır" diye konuştu. İdare olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarının da altını çizen Işın, "Yeter ki gençler üretsin ve bu konuda gayret göstersin. Onların önünde maddi olarak hiçbir engel tanımayacağız. Devletimiz ve Valiliğimiz de güçlüdür ve hepsi gençlerin emrine amadedir. Yeter ki memleketimiz için güzel şeyler olsun" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Rektör Süleyman Kızıkıltoprak ile birlikte stantları ziyaret eden Vali Musa Işın, öğrencilerle sohbet edip çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Muğla MSKÜ’de Eğitim-Öğretim Çalıştayı düzenledi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), eğitim-öğretim süreçlerini geliştirmek amacıyla ’Eğitim-Öğretim Çalıştayı’ düzenlenirken, çalıştayda eğitim-öğretim süreçlerindeki sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. MSKÜ’de geçen yıl Aralık ayında ve bu yılın Ocak ayında gerçekleştirilen AR-GE başlıklı kurumsal gelişim çalıştaylarının ardından düzenlenen etkinliğe, üniversitenin akademik birimlerinden 32 akademisyen ve yöneticiler katıldı. MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Deniz Ülgen’in yanı sıra, eğitim-öğretimden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Sülün’ün yönetiminde gerçekleşen çalıştayda, üniversitenin eğitim-öğretim alanındaki güçlü ve zayıf yönleri değerlendirildi. Öğrencilerin de katılımıyla gerçekleşen etkinlik, katılımcıların ortak aklıyla çözüm önerileri geliştirmesine imkan sağladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Sülün, Genç Kalite Topluluğu adına yapılan çalıştayın önemine vurgu yaparak, bu tür etkinliklerin üniversitenin sürdürülebilirliği ve gelişimi için kritik olduğunu belirtti. Ayrıca, gelecekte farklı konu başlıkları altında daha geniş katılımlı çalıştayların düzenleneceğini duyurdu. Bu tür inisiyatiflerin, MSKÜ’nün eğitim kalitesini artırmak ve öğrenci memnuniyetini yükseltmek adına önemli bir adım olduğu belirtilirken, benzer çalışmaların devamının beklendiği ifade edildi.
Aydın CHP’li Başkana gelen tebrik çiçekleri Abdurrahmanlar imamına ev oluyor Mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlerinde Germencik Belediye Başkanı Seçilen CHP’li Burak Zencirci’ye gelen tebrik çiçekleri ilçeye bağlı Abdurrahmanlar Köyü imamına ev oluyor. Mazbatayı aldıktan sonra Belediye Binası’na gelen yüzlerce tebrik çiçeği özel bir firmaya satılarak geliri Abdurrahmanlar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne bağışlandı. Cuma günü akşamı mesai bitiminden sonra Belediyeye gelen çiçekçiler, belediyenin girişinden başkanlık makamının bulunduğu 3. kata kadar sıralanan yüzlerce çiçeği topladı. Amaçlarının hem farkındalık oluşturmak hem de çiçeklerin kamuya yararlı bir işte kullanılmasını sağlamak olduğunu belirten Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, çiçeklerin atışından elde edilen geliri makbuz karşılığı dernek yönetimine bağışladı. Belediye Başkanı Zencirci’ye anlamlı davranışından dolayı teşekkür eden Abdurrahmanlar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Kara ve Köy Muhtarı Akif Şahan, “Başkan köye geldiğinde söz vermişti. Sağ olsun sözünü yerine getirdi. Bu bağış, köyümüzde görev yapacak imama lojman yapımında kullanılacak” diye konuştular. Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, "Seçimlerden önce muhtar beye bu sözü vermiştik. Köyümüzün bazı sıkıntıları var. O sıkıntıları gidermek adına seçimden 25 gün önce muhtarımıza, ’Seçimi kazandıktan sonra Mayıs ayının ilk haftası geleceksin. Değerli dostlarımızdan ve vatandaşlarımızdan gelen tebrik çiçeklerimizi çiçekçiye satıyoruz. Buradan elde ettiğimiz geliri de derneğe bağışlıyoruz. Dernek de o sıkıntılı buradan elde edilecek gelirle karşılayacak’ demiştik. Bugün de bu sözümüzü tutuyoruz. 30 bin TL civarında bir gelir elde ettik. Bu rakam derneğimiz için fena bir rakam değil. Bu son olmayacak. Köy derneklerimize elimizden geldiğince bu yardımlarımız devam edecek" diye konuştu.
Gaziantep 4 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Günü SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Romatoloji Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kısacık, iltihaplı bel ve kalça romatizmasının (Ankilozan Spondilit) en belirgin özelliğinin sabahları ortaya çıkan bel ve kalça ağrısı olduğunu bildirdi. 4 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Kısacık, “Mayıs ayının ilk cumartesi günü, Dünya Ankilozan Spondilit Günü olarak kutlanır. Tüm dünyada kutlanan Ankilozan Spondilit Günü’nde bu yıkıcı hastalığa dikkat çekerek, hastalığın etkilerini anlamak ve toplumu bilgilendirmek amaçlanmaktadır” dedi. Kronik iltihaplı bir romatizmadır Ankilozan spondilitin öncelikle omurgayı etkileyen kronik iltihaplı romatizma olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kısacık, toplumlar arasında sıklığı değişmekle birlikte her bin kişiden 1-10’unda bu hastalığın görülebildiğine vurgu yaptı. Ankilozan spondilitin en belirgin özelliğinin sabahları ortaya çıkan bel ve kalça ağrısı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kısacık, geceleri hastayı uykudan uyandıran bel ağrılarının da belirtiler arasında bulunduğuna dikkat çekti. Genellikle 20-30 yaşlarında ortaya çıkan bu hastalıkta diz ekleminde ağrı şişlik, topuklarda ağrı, gözde üveit olarak adlandırılan iltihabi durumların da ortaya çıkabildiğini ifade eden Prof. Dr. Kısacık, şu bilgileri paylaştı: “Hastalık tanı konmadığı zaman maalesef şekil bozukluğu, erken emeklilik ve iş gücü kaybına neden olabilmektedir. Tanı için hastalarının şikayetlerinin yanı sıra ilgili eklemlerin manyetik rezonans (MR) ya da röntgen gibi yöntemlerle görüntülenmesi gerekmektedir.” Tedavi “Ailesel geçişi oldukça yüksek olan bu hastalık, erken tanı sonrası çok başarılı şekilde tedavi edilmektedir” diyen Prof. Dr. Kısacık sözlerini şöyle tamamladı: “İlaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, kilo kontrolü gibi genel yaşam önerileri de büyük önem taşımaktadır. Ankilozan spondilit hastalarının doğru bilgi edinebilmeleri için bu konuyla yakından ilgilenen Romatoloji Uzmanları, ilgili hasta dernekleri ve Romatoloji Derneklerine ulaşmaları en sağlıklı yol olacaktır.”