KÜLTÜR SANAT - 20 Kasım 2020 Cuma 12:30

Cami 5 kez yıkıldı, minaresi 4 asırdır ayakta

A
A
A
Cami 5 kez yıkıldı, minaresi 4 asırdır ayakta

Sivas’ta 5 kez yıkılıp yeniden inşa edilen camiinin 4 asırlık minaresi zamana meydan okuyor.

Sivas’ta 5 kez yıkılıp yeniden inşa edilen camiinin 4 asırlık minaresi zamana meydan okuyor.


Kent merkezi Osmanpaşa Caddesi’nde bulunan ve miladi takvime göre 1591 yılında yaptırılan Osmanpaşa Camii, kendi dönemi içerisinde yaklaşık 5 kez yıkılıp yeniden inşa edildi. Ancak bu onarımlarda minareye dokunulmadı. 429 yıllık minare Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından da tescillendi. Kürsü ve pabuç kısmı taştan, gövdesi tuğladan yapılan minare zamana meydan okuyor. Deforme olan cami geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yıkıldı ancak tarihi minareye dokunulmadı. Hayırsever iş adamları ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün de katkılarıyla cami yeniden inşa edildi. Kaba inşaatı tamamlanan caminin çevre düzenlemesi yapıldıktan sonra ibadete açılması planlanıyor.



Camiyi yıktılar, minareye dokunmadılar


Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Osmanpaşa Camii’nin tarihi minaresine dokunmadan yeniden inşa edilmesine müsaade ettiklerini belirterek, “1958 yılında Osmanpaşa Camii yeniden yapılmış ve 1970 yılında üst örtüsü değiştirilmiştir. Ancak camide zamanın şartları içerisinde su alma, nem alma gibi sıkıntılar olmuş. Sivas eski milletvekillerimizden Orhan Taşbey’in müracaatıyla genel müdürlüğümüzün de müsaadesiyle caminin yeniden inşası mümkün olmuştur. Ancak tarihi caminin önemli olan kısmı minaresidir. Tescillidir, bundan dolayı minaresine dokunmadan caminin yapılmasına müsaade ettik. Güzel bir proje. Genel müdürlükte onay gördü. Şu an son aşamasındayız. Tamamlandı gibi’’ şeklinde konuştu.



“Caminin kendisi tarihi değil minaresi tarihidir’’


Karaca, caminin kendisinin değil minaresinin tarihi olduğunu dile getirerek, “Cami kendi devri içerisinde birkaç defa yıkılmış yapılmıştır ama biz 1958 yılında yeniden yapıldığını görüyoruz. 1970 yılında üst örtüsünün değiştirildiğini ve bugünkü halini aldığını görüyoruz. Cami zaten betonarme bir yapı. Caminin kendisi tarihi değil minaresi tarihidir. Bir de zemini vakıflara ait, vakfiye olduğu için zamanında ilk yapılırken zemin taş olmakla beraber ahşap ağırlıklı ve kerpiçten yapılmış bir bina şekli. Zaman içerisinde bu şekildeki binalar çürüyor, deforme oluyor, aşınıyor. Biz de şimdi o betonarme yapıdaki sıkıntıyı giderdik. Güzel bir cami inşa edildi. Milletimize, Sivas’a hayırlar getirsin. Ben zannediyorum biz 4. derece bir deprem bölgesindeyiz. İkincisi bizim bu tür binalar biraz daha mükemmel yapılır. Örneğin Sivas Ulu Cami minaresine baktığınız zaman çift cidarlıdır. Yani içten içe çift duvar demek bu. Kalın örülür. Bizim Ulu Cami ve Osmanpaşa Camii minarelerinin örgüleri biraz daha farklı ustalık isteyen yapıya sahiptir. O zamanki statiğe de dikkat edilmiş ve günümüze kadar gelmiş’’ ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.