EKONOMİ - 17 Nisan 2021 Cumartesi 10:02

Sivas’ta Ramazan ayının vazgeçilmezi ‘Horoz Şekeri’

A
A
A
Sivas’ta Ramazan ayının vazgeçilmezi ‘Horoz Şekeri’

Sivas’a özgü Ramazan ayı geleneklerinden ’Horoz Şekeri’ tezgahlardaki yerini aldı.

Sivas’a özgü Ramazan ayı geleneklerinden ’Horoz Şekeri’ tezgahlardaki yerini aldı.


Sivas’ta Ramazan ayının asırlık geleneklerinden birisi olan Horoz Şekeri, tezgahlarda yerini aldı. Sadece Ramazan ayında satılan bu şekeri çocuklar kadar yetişkinler de tercih ediyor. Korona virüs nedeniyle alınan tedbirler kapsamında dışarı çıkamayan çocuklarını sevindirmek isteyen aileler horoz şekerine rağbet gösteriyor. Kentin farklı yerlerinde küçüğünü 1,5 büyüğünü 5 liraya kadar satan seyyar satıcılar korona virüsü nedeniyle insanların paketlere dokunmaktan çekindiğini ve satışların azaldığını söyledi.


“Ramazan’a özel, Sivas’a özgü bir şeker”


Horoz Şekeri satıcısı Cemal Can Aydın, Horoz Şekerinin Sivas’a özgü bir şeker olduğunu belirterek, “Horoz şekeri Ramazan’a özel Sivas’a özgü bir şekerdir. Özellikle Ramazan’da yapılır Sivas’taki herkes bilir horoz şekerini buradan başka bir yerde de bulunmaz. Pandemi Ramazan’da biraz etkiledi bizi işlerimiz düştü, insanlar paketlere dokunmaktan kaçınıyorlar. Bu şekerin özelliği Sivas’a özgü olması sadece Sivaslılar yapabiliyor. Ramazan’a ait bir gelenek görenek. Malzemelerinde sadece saf şeker kullanılıyor. Glikoz yok kullanırsak zaten özelliği kaçar Sivas’a özgü olmasının özelliği gider. Fiyatları küçüklerinin ki 1,5, ortalar 2-3 lira, büyükleri de ortalama 4-5 lira olarak değişiyor” dedi.


“Torunlara jest yapalım”


Erdal Yarış, torunları için Horoz Şekeri almaya geldiğini belirterek, “Horoz şekerleri bize eskiyi nostaljiyi bizim çocukluğumuzu hatırlatıyor. Torunlara jest yapalım eski günleri hatırlayalım dedik. Eski Ramazan’lar yok ama bunlar bize eskiyi hatırlatıyor. Sivas’ın yerlileri bunu biliyor ondan alıyorlar. Sivas’ın yerli şekeri geleneksel belki de 100 yıllık vardır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.