KÜLTÜR SANAT - 31 Ağustos 2025 Pazar 11:10

4 bin yıllık şehirde süren kazı çalışmalarında Bizans izlerine rastlandı

A
A
A
4 bin yıllık şehirde süren kazı çalışmalarında Bizans izlerine rastlandı

Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Kayalıpınar köyünde, arkeolojik kazı çalışmalarının sürdüğü Kayalıpınar Samuha Antik Kenti’nde erken Bizans dönemi izlerine rastlandı.


Hititlerin önemli yerleşimlerinden ve başkentlerinden birisi olan Samuha’da 2005 yılında Sivas Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Dr. Vuslat Müller-Karpe danışmanlığında başlayan kazı çalışmaları, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında titizlikle yürütülüyor. Bu yıl 3 Temmuz tarihinde başlatılan kazı çalışmalarına 15 Eylül’de ara verilmesi planlanırken, çalışmalarda Hitit döneminin yanı sıra; eski Asur dönemine, Roma, erken Bizans ve Ortaçağ dönemine ait yeni bulgulara ulaşıldı.


Doç. Dr. Çiğdem Maner bu yıl için sona yaklaşılan kazı çalışmalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Bu yıl 3 Temmuz’dan bu yana Kayalıpınar’da çalışmaya başladık. Kazımızın 57. gününde canla başla çalışmaya devam ediyoruz . Hem Hitit dönemine, hem eski Asur dönemine, Roma, hem de erken Bizans ve Ortaçağı’na ait yeni bulgularımız var. Özellikle Doğu Kapadokya bölgesinde bulunan yerleşim içinde ve tüm bölge için önemli bilgiler elde ettik. Kazı 15 Eylül’e kadar devam edecek. Yaklaşık 2 buçuk ay çalışmış olacağız" dedi.



Erken Bizans dönemine ait önemli bulgular elde edildi


Kazı Başkanı Yardımcısı, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Bizans Sanatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgü Çömezoğlu Uzbek, bu yılki kazıda erken Bizans dönemine ait çok önemli bulgular elde ettiklerini ifade ederek, "Kayalıpınar (Samuha) çok önemli bir yerleşim. Burada Hitit dönemini takiben, Roma dönemi, bunun ardından erken Bizans diyebileceğimiz 7. Yüzyıl’a kadar tarihlendirdiğimiz dönemle ilgili çok önemli veriler elde ediyoruz. Özellikle erken Bizans dönemi ile ilgili yerleşimin alanın belirli bölgelerinde yoğunlaştığını görebiliyoruz. Bunlarla ilgili buluntularımızda genel olarak günlük kullanıma yönelik kap kaçak parçaları, cam buluntular ve bu dönemi de teyit eden sikkeler var" dedi.



Bizans mezarlığı bulundu


Prof. Dr. Özgü Çömezoğlu Uzbek, önemli buluntulardan bir tanesinin de mezar alanı olduğunu vurgulayarak, "Önemli buluntu alanlarımızdan bir tanesi de mezarlık alanı. Bu önemli bir alan çünkü burada bulunan buluntular da erken Bizans döneminde buranın da bir mezarlık bölgesi olarak kullanıldığını teyit ediyor. Bu buluntular içerisinde örneğin mezar kapaklarındaki erken dönem haç kazımaları görülüyor. Bunun yanı sıra yine erken dönem tarihinde diyebileceğimiz cam kandil parçaları, bunların da yanı sıra yine bunu teyit eden sikkeler ve mezarlık alanı çevresinde bulduğumuz bir takım objeler var. Buna örneğin bronz küpe ve bronz haç kolye ucundan bahsedebiliriz. Bunun yanı sıra erken Bizans dönemi ile ilgili bilgi aldığımız farklı alanlarda var. O da bu bölgeye yakın açmalarımız. Örneğin küçük koku şişesi parçaları, seramik ve kandil parçaları bulduk. Bu bölgenin altında Hitit dönemine ait tabletler bulmaya devam ediyoruz. Bizans dönemi ile ilgili buluntularımız yine alanın farklı bir bölgesinde daha devam ediyor. Burada Hitit duvarlarının üzerinde Roma yolu olasılıklı düşünülen bir alan bulundu. Yine aynı bölgede Hitit duvarının üzerine yapılmış bir Bizans kalıntıları bulundu. Buluntular bu alanda Bizans ve Selçuklu dönemine kadar devam ediyor. 12-13. Yüzyıl’a ulaşan eserlerimiz de var. Bu alanda yapacağımız çalışmalar önümüzdeki yıllarda da devam edecek. İleride daha çok buluntu elde edeceğimize inanıyoruz" şeklinde konuştu.



4 bin yıllık şehirde süren kazı çalışmalarında Bizans izlerine rastlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.