TEKNOLOJİ - 02 Kasım 2025 Pazar 11:11

Bir tıkla başlayan dertleşme, büyük sorunlara yol açabilir

A
A
A
Bir tıkla başlayan dertleşme, büyük sorunlara yol açabilir

Prof. Dr. Tuncay Dilci, yapay zekâyla özel bilgilerin paylaşılmasının tehlikeli olduğunu belirterek, bunun güvenlik riski oluşturabileceğini söyledi. Dilci, bu durumun bireyde depresyon, kimlik karmaşası ve intihara kadar varan psikolojik yıkımlara yol açabileceğini vurguladı.


Günlük yaşamda yapay zekâ teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte insanlar, yalnızlıklarını gidermek, dertleşmek veya duygusal destek almak amacıyla yapay zekâ uygulamalarına yönelmeye başladı. Özellikle sevgilisinden ayrılan, ailevi sorunlar yaşayan veya stres altında bulunan kişilerin, yapay zekâya özel hayatlarını anlatması dikkat çekiyor. Bu durum kısa vadede kişiye rahatlama hissi verse de uzun vadede ciddi psikolojik ve toplumsal sonuçlar doğurabiliyor. İnsanların duygusal boşluklarını doldurmak için yapay zekâya başvurması, gerçek insan ilişkilerinin zayıflamasına ve bireyin toplumsal hayattan uzaklaşmasına yol açabiliyor. Ancak bu durumun sanıldığı kadar masum olmadığını belirten uzmanlar, yapay zekânın duygusal bir varlık olmadığını ve sadece algoritmalarla programlandığını vurguluyor. Yapay zekânın, insana benzeyen ses tonları ve onaylayıcı cevaplarıyla kişiye yakınlık hissi oluştursa da, bu iletişim gerçek bir empati veya dostluk içermiyor. Bu tür yapay duygusal bağlar zamanla içsel tatminsizlik, kimlik karmaşası ve sosyal izolasyona neden olabiliyor. Gerçek insan ilişkilerinden uzaklaşan bireylerde depresyon, melankoli ve intihara kadar varabilen psikolojik yıkımlar görülebiliyor. Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci yapay zekâyla kurulan bu sanal ilişkilerin son derece tehlikeli olduğunu belirterek, "Mahrem bilgilerini kesinlikle paylaşmamalıyız. Yapay zekayı bir yoldaş değil ayna olarak görmeliyiz. Bu durum aleyhimize olabilir. Çünkü kullanmış olduğunuz telefon ve bilgisayarların IP adreslerinden zaman ve süre anlamında mekânsal adresleri de tespit edilerek kime ait olduğu çıkabilir" dedi.



"Bir algoritma ürünüdür"


Tuncay Dilci, yapay zekaya özel hayatı anlatmanın sakıncalı bir durum olduğunu söyleyerek, "Yapay zekanın hayatımıza girmesi ile beraber ciddi sorunlar olacak. Avantajları olduğu kadar sorunlarını da görmezden gelmek insanı yanıltıcı olacak bir durumdur. Dolayısıyla yalnızlığı hafifletmesi, birtakım kendini ifade etme becerileri anlamında bilişsel bir ortaklık sağlayabilir. Uyum sorunlarını da beraberinde getiren bir olguyla karşı karşıyayız. Özellikle gerçek kişi olmadığı için, sadece algoritmalara dayalı insanı andırır bir takım ses ve efektler eşliğinde bilgi vermesi yanılsatıcı bir durumdur. Neticede insana özgü ortaya konan ürünleri taklit eden bir durumla karşı karşıyayız. Bu anlamda özellikle ergen kişilerde, yalnız kişilerde birtakım depresif ya da melankolik özellikli kişilerde ihtiyaca cevap veriyormuş gibi gözükse de uzun vadede ciddi sakıncaları olan bir durumdu. Yapay zeka bir algoritma ürünüdür. Onunla bir duygusallık kurmak onun beni anlıyor şeklinde uzun süreli bir bağ kurma veya hayatta beni tek anlayan o, benimle konuşuyor, bana cevap veriyor yalnızlığı giderici durum gibi yanılgı ileri de gerçek hayata uyumu sorunun da beraberinde getirecektir. Çünkü yapay zeka adı üstünde yapaydır. Dolayısıyla onun vermiş olduğu ses, vurgu, tonlama ya da bilgi bizim için bir dost yerine koyulması mümkün değil. Yani bireyin hayattan kendini soyutlaması gerçeklikten uzaklaşması ve ben artık dijital mecralarda arkadaşlık sistemini kullanıyorum diyerek toplumda yalnızlaşmaya doğru hatta hayatta kendine de yabancılaşmaya doğru giden bir durumla karşı karşıyayız" dedi.



"Toplumsal sonuçlar ortaya çıkabilir"


Dilci, yapa zeka ile paylaşılan verilerin başkalarının da ele geçirebileceğini söyleyerek, "Kişilerin empatik, terapatik veya birtakım diyalog anlamında ortaya koyacağı hissel bir sonuç elde edilmeyecektir. Özel ve hassas travmatik durumlarımızı bir duygusal boşluk ekseninde yapay zeka ile konuşmak onunla paylaşmak için sunduğumuzda bu verilerin başkalarının eline geçme riski de vardır. Aynı zamanda bu veriler genel anlamda bir eğitimin veya bir paylaşımın aracı haline gelebilir ve toplumsal sonuçları da ortaya çıkarabilir. İnsan psikolojik ve kültürel bir varlıktır. Dolayısıyla insanın kendini ifade etmesi, karşılıklı etkileşim kurması sadece fiziksel bir temas değil aynı zamanda duygusal bağların da güçlenmesini gerektiren bir durumdur. Dolayısıyla insan davranışları birbirine bulaşıcıdır. Bu anlamda dijital nesnelerin ya da yapay zekanın davranışlarının soyut ve yüzeysel kalması kişide içsel bir yoksunluk, beraberinde tatminsizlik getirecektir. Sanallaşan tüm ilişkiler düşünceler bir kimlik erozyonuna dönüşebilecek ve beraberinde varoluşsal anlamda bireyin var olur sorunlarıyla da karşı karşıya kalmasına sebebiyet verecektir. Yapay zeka temelli bir yaşam tarzı, yapay zekayla arkadaşlık, konuşma veya gerçek hayattan uzaklaşarak yapay zeka temelli yorumlar yapma, kendini sürekli onaylama durumu söz konusudur" diye konuştu.



"Sürekli pozitif yanıt veriyor"


Dijital mecralarda ayak izlerinin olduğunu ifade eden Dilci, "Yapay zekanın soru soran kişiye hep pozitif ve onaylama yönü vardır. Oysa gerçek hayatta öyle değildir. Kişinin kimlik ve karakter aşılmasına bağlı olarak karşılıklı etkileşimden kaçacağı için hayatta var olma sürecini de sabote etmiş olacaktır. Bireyin geçekten uzaklaşması ve gerçek tatmini vermeyeceği için ciddi yıkımlar, hayal kırıklıkları ve bunun sonucunda intihara kadar varabilen bir boşlukta hissetme duygusuyla da karşı karşıya kalabilir. İçsel bir tatminsizliğin sonucu olarak dışavurumu çok sert, ani hatta kendine dönük bir şiddete bile dönüşebilir. İnsan sosyopsikolojik kültürel bir varlıktır. Dolayısıyla sosyal psikolojik kültür yönünden kendimizi besleyici arkadaş, dost, çevre edinmemiz elzemdir. Gerçek anlamda bir dertleşme değildir. Bir insanla hiç konuşmadan bir mekanda olmak bile çok faydalı bir şeydir. İnsan insana muhtaçtır, insan insanın bir nevi dostu, arkadaşı ve yalnızlığını giderici bir aile konumundadır. Duygusal bir arkadaşlıktan öte düşünce partneri ve yine mahrem bilgilerini kesinlikle paylaşmamalıyız. Çünkü dijital mecralarda ayak izlerimiz söz konusudur" şeklinde konuştu.



Bir tıkla başlayan dertleşme, büyük sorunlara yol açabilir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Afrika’da büyümesini hızlandıran Ford Trucks Senegal pazarına giriş yaptı Ford Trucks, Salvador Caetano Grubu’nu ithalatçı olarak atayarak Senegal pazarına resmi olarak giriş yaptı. Ağır ticari araç sektörünün önde gelen markalarından Ford Trucks, Afrika pazarındaki varlığını önemli ölçüde güçlendirmeye hazırlanıyor. Uluslararası büyüme stratejisinin bir parçası olarak şirket, 3 kıtada 43 ülkede faaliyet gösteren Salvador Caetano Grubu’nu ithalatçı olarak yetkilendirerek Senegal’deki operasyonlarını resmi olarak başlattı. Ford Trucks, bu yeni iş ortaklığıyla birlikte güçlü ürün gamını ve küresel hizmet standartlarını Afrika’daki müşterilere daha da yakınlaştırmayı hedefliyor. Batı Afrika lojistik ekosistemine önemli yatırım Senegal pazarına giriş duyurusu, Ford Trucks’ın büyüyen Batı Afrika lojistik ve taşımacılık sektöründeki varlığını güçlendirmeye yönelik stratejik bir hamle niteliği taşıyor. Salvador Caetano Grubu yeni tesiste satış, satış sonrası hizmetler ve yedek parça operasyonlarını kapsayan uçtan uca bir hizmet sunacak ve bölgedeki filo işletmecilerine güvenilir, erişilebilir bir çözüm ortağı olacak. Bu iş birliğinin bölgenin lojistik ve taşımacılık sektörüne güçlü bir çözüm ortağı kazandırmasının aynı zamanda Ford Trucks’ın Afrika’daki marka bilinirliğini artırması açısından küresel büyüme hedefleriyle uyumlu bir adım olarak öne çıktığı belirtildi. Lansmanın stratejik önemine ilişkin yaptığı değerlendirmede Ford Trucks Uluslararası Pazarlar Lideri Burak Hoşgören, şunları dile getirdi: "Senegal pazar açılışımız, Afrika’daki sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzda kritik bir adım. Bu hamle, yüksek büyüme potansiyeline sahip bir pazarda ilk kez varlık göstermemiz açısından da özel bir önem taşıyor. Bu adım, yalnızca yüksek kaliteli, verimli ve dayanıklı ağır hizmet kamyonları sunmamızı değil; işletmelerin güvenle dayanabileceği güvenilir satış sonrası ve yedek parça hizmetlerini de sağlayarak ‘Her Yükte Birlikte’ vizyonumuzu somutlaştırıyor. Afrika, büyük bir potansiyele sahip bir pazar konumunda ve Senegal’e yaptığımız yatırım, bölgeye ve bölgenin taşımacılık sektörüne verdiğimiz önemin altını çiziyor. Güçlü çözümlerimizle yerel ekonomiye katkı sağlamaktan ve müşterilerimizin operasyonel kabiliyetlerini güçlendirmekten gurur duyuyoruz." Küresel standartlar, yerel etki Ford Trucks, Senegal’deki yapılanmasının ve sunulacak hizmet kalitesinin markanın küresel standartlarıyla uyumlu olmasını sağladı. Açılış öncesi dönemde; organizasyonel yapılanma, satış ve servis altyapısının kurulması, eğitim süreçleri ve operasyonel hazırlık dâhil tüm çalışmalar eksiksiz biçimde tamamlandı. 13 Aralık 2025’te gerçekleşen resmi açılışla birlikte, satış sonrası hizmetlere ve yedek parça erişimine kolaylık sağlayarak bölge ekonomisine ve taşımacılık sektörüne önemli katkı sunulacak. Şirketin Senegal’deki varlığının; Ford ticari araçlarının kanıtlanmış kalitesi, dayanıklılık ve verimlilik performansına dayandığı belirtilirken, en iyi Toplam Sahip Olma Maliyeti (TCO) sunma vaadi üzerine kurgulanmış uluslararası ürün stratejisiyle desteklendiği ifade edildi. Şirket, 60 yılı aşkın tasarım ve üretim tecrübesini pazar ihtiyaçlarına özel ürün geliştirme kabiliyetiyle birleştirerek, tamamen kendi mühendisliği olan yeni motorlar dâhil olmak üzere araçlarının ana bileşenlerini kendisi geliştiriyor.
Balıkesir Büyükşehirden özel bireylere 5 bin lira nakdi destek Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni yılda özel birey olan dar gelirli vatandaşlara 5 bin lira nakdi destek sağlanacak. Destekten yararlanmak isteyenler 21 Aralık’a kadar başvurularını gerçekleştirebilecek. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yılbaşında da özel olan dar gelirli vatandaşların Yakın Kart hesaplarına yatan destekler bu yıl da aralıksız devam ediyor. "Balıkesir’imizde kimse yalnız değil" Balıkesir’i özel bireylerin rahat bir şekilde yaşayabileceği bir şehre dönüştürmek için birçok anlamlı projeyi hayata geçiren Başkan Akın, sözünü verdiği yeni yılda özel bireyli dar gelirli vatandaşlara 5 bin TL nakdi desteği önceki yıl olduğu gibi bu yıl da hayata geçiriyor. Destekten faydalanmak isteyenlerin 21 Aralık tarihine kadar başvurularını gerçekleştirmesi gerektiğini hatırlatan Başkan Akın, "Yeni yılda da Balıkesir’imizde kimse yalnız değil. Zorlu ekonomik şartlarda hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmıyoruz. Bu kapsamda özel olan dar gelirli hemşehrilerimize 5 bin TL nakdi destek sağlıyoruz. Her zaman hemşehrilerimizi önceleyen bir anlayışla hareket ediyor ve sosyal desteklerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. Yeni yılda özel bireyi olan dar gelirli vatandaşlara verilecek nakdi destek için 21 Aralık 2025 tarihine kadar 444 40 10 numaralı Yakın Çözüm Çağrı Merkezi üzerinden başvuru yapılacak. Bu destekten Balıkesir’de ikamet eden, sosyal güvencesi olmayan ve ihtiyaç sahibi özel vatandaşlar faydalanabilecek. Başvurular sonrası yapılan değerlendirmeler sonrasında 5 bin TL nakdi destek hesaplara yatırılacak.
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.