KÜLTÜR SANAT - 13 Kasım 2025 Perşembe 10:38

Bu kitaplarda sadece bilgiler değil, hatıralar da taşınıyor

A
A
A
Bu kitaplarda sadece bilgiler değil, hatıralar da taşınıyor

Sahalarda bulunan ve ikinci el kitapların içerisine yazılan notlar, bir okuyucudan diğerine aktarılıyor. Notlarda kimi zaman bilgiler aktarılırken kimi zaman ise önceki okuyucunun yazdığı anekdotları yer alıyor.



Sahaflarda yer alan ikinci el kitaplar, sadece yazarların bilgilerini değil, önceki okuyucuların o anki duygularını da taşıyor. Kitap sayfalarına alınan küçük notlar, altı çizilen cümleler ve bazen bırakılan mektuplar, bir okuyucunun duygu ve düşüncelerini bir başka okuyucuya aktarıyor. Bu notlar, kimi zaman bir dönemin ruhunu, kimi zaman da bireysel bir hissi yansıtıyor. Yeni okuyucular, kitabı okurken sadece bilgi değil, önceki sahibinin izlerini de keşfediyor. Bu durum, sahaf kültürünü yalnızca kitap ticaretinden çıkarıp bir hafıza aktarımına dönüştürüyor.


"Müşterilerim bu tarz kitaplara yoğun ilgi gösteriyor"


Yaklaşık 30 yıldır kitap toplayan sahaf Şaban Yazıcı ,"Benim dükkânımdaki tüm kitaplar ikinci el. İkinci el kitapların özelliği şu insanlar kitaplarını okuduktan sonra artık okumak istemediklerinde bize getiriyorlar. Gelen kitapları tekrar düzenliyor, tamir ediyor, cilt ve kapaklarını yenileyip raflara hazır hale getiriyorum. Daha sonra bu kitapları okuyucularla buluşturuyorum. Kitap almaya gelen insanlarda şunu fark ettim içinde not olan okunmuş kitaplar var mı diye soruyorlar. Bizim kitaplarımızın birçoğunda önceki sahipleri tarafından alınmış notlar ya da altı çizilmiş satırlar bulunuyor. Hatta bazı kitapların içinde hatıralar bile bırakılmış oluyor. Müşterilerim bu tarz kitaplara yoğun ilgi gösteriyor. Şu anda dükkânda 30 binden fazla kitap var. Ayrıca evde depoladığım kitaplar da bulunuyor. Biz burada kuşaktan kuşağa bilgi aktarmaya çalışıyoruz, eski nesilden yeni nesle bilgiyi kitaplar aracılığıyla ulaştırıyoruz." Dedi.


(SF-RM-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.