GENEL - 07 Ağustos 2019 Çarşamba 18:27

Çetindağ’dan “çiftçilerin borcu ertelensin” talebi

A
A
A
Çetindağ’dan “çiftçilerin borcu ertelensin” talebi

Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, 2019 yılının Sivas çiftçisi açısından sıkıntılı geçtiğini ifade ederek yüzde 40 oranında rekolte kaybı yaşandığını söyledi.

Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, 2019 yılının Sivas çiftçisi açısından sıkıntılı geçtiğini ifade ederek yüzde 40 oranında rekolte kaybı yaşandığını söyledi.



Rekolte düşüklüğünün en büyük sebebinin Nisan ve Mayıs aylarındaki yağış yetersizliği olduğunu dile getiren Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, döviz kuru nedeniyle gübre ve ilaç kullanılamamasının da üretim miktarını olumsuz etkilediğini belirtti. Başkan Çetindağ, “Biliyorsunuz Sivas’ta kuraklık geçen seneden başladı. Bilhassa çiftçimiz tohumunu kuru toprağa ekti. Bahar aylarında istediğimiz yağmurlar da yağmadı. Gübreyi çiftçilerimiz 2018 yılında döviz kurlarının aşırı derecede yükselmesinden dolayı pahalanması nedeniyle hemen hemen kullanamadı. Dışarıdan alınan tohumlukların çok pahalı olması, çiftçimizin yeteri kadar sertifikalı tohum kullanamaması da eklenince bu sene Sivas’ımızda yüzde 40 oranında ürün kaybı yaşandı” dedi.



“Beklentimiz çiftçi borçlarının ertelenmesi”


Türkiye’de iklimlerin değiştiğini kaydeden Çetindağ, tarım politikaları belirlenirken bu hususun dikkate alınması gerektiğini kaydederek “2019 yılı çiftçimiz açısından sıkıntılı olduğu için çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifleri’ne ve Ziraat Bankasına olan borçlarının faizsiz ertelenmesini talep ediyoruz. Bunun altını özellikle çiziyorum. Çünkü ciddi bir sıkıntı var. Yüzde 40’a yakın rekolte kaybımız var. 2018 yılında gübre ve tohum fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle kullanılamaması ve 2019’un belli aylarda kurak olması çiftçilerimizi etkiledi. Haziran ayına doğru yağmur yağdı ama biliyorsunuz rakımın yüksek olmasından dolayı Nisan ve Mayıs aylarında yağmurlar yağmadığı zaman bizim üreticilerimize büyük sıkıntı oluyor. Buna da şükür ama devletten, hükümetimizden beklentimiz çiftçi borçlarının bu sene de 1 yıl faizsiz ertelenmesi” ifadelerini kullandı.



“Kendi kendimize yeterli olmamız lazım”


Tarım sektörünün gelişmediği ülkelerde tam bağımsızlıktan söz edilemeyeceğine dikkat çeken Çetindağ, “Ülkenin karnını doyuracak sektör tarım. Ülkemizde tarım, sanayi ve hizmet sektörü önemli. Sivas’ta da en önemli sektör tarım. Yani biz dünyaya ithalat değil, ihracat yapmamız lazım. Bizim yeteri kadar insan kaynağımız var. Toprağımız, suyumuz var. Bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Etrafımız tam bir ateş çemberi. Bütün oyunlar üzerimize oynanıyor. Onun için biz 82 milyon vatandaşımızı, 5 milyon mülteciyi ve turistlerimizi de kattığımız zaman yaklaşık 100 milyon insanı doyurmaya çalışıyoruz. Bu nedenle çiftçimize sahip çıkılması lazım. Kendi kendimize yeterli olmamız lazım. Türk çiftçisine ve tarımımıza sahip çıkılması lazım. Bilhassa Ankara’da bürokratlığa liyakatli insanların getirilmesi lazım. Anadolu gençlerinin getirilmesi lazım. Araştırmacı gençlere büyük destek verilmesi lazım. Siyasi görüşüne bakılmadan arkasında dimdik durulması lazım. Ülkemizi şaha kaldıracak sektör tarım” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.