ÇEVRE - 02 Ekim 2025 Perşembe 11:13

Kalp dostu ’alıç’ meyvesi tezgâhlardaki yerini aldı

A
A
A
Kalp dostu ’alıç’ meyvesi tezgâhlardaki yerini aldı

Sivas’ta dalından tek tek toplanan kalp dostu ve şifa deposu olarak bilinen alıç, tezgâhlardaki yerini aldı.


Sivas’ta kırsal alanda kendiliğinden yetişen ve şifası saymakla bitmeyen alıç meyvesi, toplanmaya başladı. Sonbahar aylarında dalından tek tek elle toplanan alıç, Sivas’ın birçok ilçesinde ve merkez köylerinde yetişiyor. Günde ortalama 10 kilogram toplayabildiği şifa deposu alıç meyvesi, halk arasında da ’Aluç’ olarak biliniyor. Yurt dışında da birçok bitkisel takviyelerin içeriğinde kullanılan bu meyve, içerdiği flavanoid ve aminoasitler sayesinde özellikle damar sistemi ve kalp dostu olarak da biliniyor. Şifa deposu alıç meyvesi köylüler tarafından toplanarak tek tek ipe dizilerek pazarlarda da satışa sunuluyor.



"Bu meyveyi tek tek elle toplayıp bize getiriyorlar"


İç Anadolu Bölgesi’nin birçok noktasında alıç yetiştiğini ifade eden hal esnafı Ahmet Şarkışla, "Divriği, İmranlı ve Hafik gibi ilçelerin yanı sıra merkez köylerinde de kırsal alanlarda yetişmektedir. Vatandaşlarımız bu meyveyi tek tek elle toplayıp bize getiriyorlar ve biz de satışa sunuyoruz. Uzmanlar kalbe çok iyi geldiğini söylüyorlar biz de o yüzden buna kalp dostu diye hitap ediyoruz. Geçen sene olan kuraklık ve ani soğuklardan dolayı bu sene biraz meyve az. Geçen sene burada 300-400 kilogram alıç satarken, bu sene 50 kilo. Ancak bulup aldık da satıyoruz. Geçen sene 50 ila 60 TL arasında değişiyordu fiyatları. Bu sene 80 ila 100 TL bandında satıyoruz. Bir vatandaş günde ağaçları geze geze toplamak zorunda oluğu için ortalama 10 kilogram ancak toplayabiliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, bağırsaklara iyi geliyor, kalp dostu olarak biliniyor. Alıç meyvesinin sirkesi de yapılıyor. Sirkesi, diğer her sirkeden kıymetli. En fazla alan bir kilo alıp tüketiyorlar. Yaşı ilerlemiş vatandaşlarımız fiyatı ne olursa olsun almaktan vazgeçmiyorlar. Onlarda alışkanlık olmuş" dedi.



Kalp dostu ’alıç’ meyvesi tezgâhlardaki yerini aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Cuma hutbesinde ’yeni yıl ve kimlik’ vurgusu yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okunan Cuma hutbesinde toplum kimliğinin kaybolması ve yozlaşmaya dikkat çekilirken, yeni yıl akşamlarının piyango ve şans oyunlarının oynandığı bir hale dönüştürülmemesi gerektiği vurgulandı. Müslümanlara kıymetli bilgi ve öğütlerin aktarıldığı Cuma hutbesinin bu haftaki konusu "Kimliğimiz geleceğimizdir" oldu. Bu haftaki Cuma Namazı öncesinde verilen hutbede, her toplumun kendine özgü bir kimliği olduğu ve milletlerin bu kimlikle tarihteki yerlerini aldıkları hatırlatıldı. Milletlerin geleceklerini bu kimlikle ayakta tuttuklarına vurgu yapılan hutbede ayrıca yeni yıl akşamlarının Müslüman kimliğine uymayacak şekilde şans oyunları ve piyangoların oynandığı, alkolün tüketildiği gecelere dönüştürülmemesi gerektiği hatırlatıldı. Tarih sahnesinden silinen milletlerin, önce yabancı kültürlerin etkisi altına girdiği ve sonra kimliklerine yabancılaştıklarının belirtildiği hutbede yeni yıl öncesinde de vatandaşlara uyarılarda bulunuldu. Bu günlerin, Müslüman ve Türklük değerleri ve kimliği ile bağdaşmayan eğlencelerle hayatın zayi edildiği günler olmaması gerektiğinin altı çizildi. Cuma hutbesinde, "Bizi biz yapan, bizi millet kılan, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamamızı sağlayan unsurlardan biri de Müslüman kimliğimizdir. Bu kimliğin inşasında, rahmet ve merhameti, adalet ve iyiliği kuşanmak vardır. Bugün, insanlık, ahlaki bir yozlaşma ile karşı karşıyadır. Sınır tanımayan bir tarzda gerçekleştirilen eğlencelerle tertemiz yaratılan fıtrat bozulmak istenmektedir. İnsanın, zamanını ve imkanlarını harcadığı ölçüde mutlu olabileceği algısı üretilmektedir. Özüne ve kültürüne yabancı, kimliksiz nesiller oluşturulmaya çalışılmaktadır. Takvimden kopardığımız her yaprak, aslında hayatımızdan eksilen bir günün sessiz şahididir. Önümüzdeki hafta yeni bir miladi yıla girecek, ömür sayfamızdan bir yılı daha geride bırakmış olacağız. Bu günler, değerlerimiz ve kimliğimizle bağdaşmayan eğlencelerle hayatımızı zayi ettiğimiz günler olmamalıdır. Bu günler, inancımızda ve kültürümüzde yeri olmayan sembollerle evlerin, işyerlerinin ve sokakların donatıldığı bir ortama çevrilmemelidir. Bu günler, bedenimize ve ruhumuza zarar veren alkolün tüketildiği bir zaman dilimi haline dönüştürülmemelidir. Bu günler, içinde alın teri olmayan, kendisiyle hayır yapılamayan, adı ne olursa olsun kumar, piyango ve şans oyunlarının oynandığı bir hale dönüştürülmemelidir. Ömür nimetinin her anını paha biçilmez bir hazine olarak görelim. Bugüne kadar nasıl yaşadığımızı gözden geçirirken, halimizi ve geleceğimizi ebedi yurdumuz olan ahirete göre şekillendirelim. Unutmayalım ki, uzak gördüğümüz ölüm ve hesap bize çok yakındır" ifadeleri yer aldı.
Kahramanmaraş Depremde hasar alan cami yeniden ibadete açıldı Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Duraklı (Atoluğu) Camii, tamamlanan restorasyonun ardından yeniden ibadete açıldı. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Kahramanmaraş’ın önemli tarihi yapılarından Duraklı (Atoluğu) Camii’nde restorasyon çalışmaları tamamlandı. Dulkadiroğlu Divanlı Mahallesi’nde yer alan ve şehrin köklü tarihine tanıklık eden cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun şekilde restore edilerek vatandaşların hizmetine sunuldu. İbadete açılan Duraklı Camii’nde cuma namazı eda edildi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, Kahramanmaraş’ın tarihi ve kültürel mirasının yeniden ayağa kaldırılmasının önemine vurgu yaparak, "Bugün Kahramanmaraşımızın tarihi yapılarından biri olan Duraklı Camiimizi yeniden ibadete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Depremde hasar alan tarihi yapılarımızı inşallah bir bir ayağa kaldırmaya devam edeceğiz. Camimiz cemaatine yeniden kavuştu. Şehrimizin her yerinde hummalı çalışma var. Hep birlikte şehrimizin tarihi yapılarımız, yollar ve altyapılar ve üst yapılar ile daha sağlıklı bir şehre kavuşturmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı. Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte cami hem ibadet hem de Kahramanmaraş’ın tarihi kimliğinin yaşatılması açısından yeniden önemli bir merkez haline geldi.