SAĞLIK - 22 Ekim 2020 Perşembe 13:58

Kekemeliği tedavi etmek mümkün

A
A
A
Kekemeliği tedavi etmek mümkün

Prof.

Prof. Dr. Altuntaş, kekemelik hakkında yaptığı açıklamalarda kekemeliğin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi.


22 Ekim Dünya Kekemelik Haftası dolayısıyla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Başkanı, Odyoloji ve Konuşma Bozukluğu Uzmanı Prof. Dr. Emine Elif Altuntaş, kekemelik hastalığı hakkında toplumu bilinçlendirmek için önemli açıklamada bulundu. Dr. Altuntaş, akıcı konuşmayı engelleyen, genellikle çocukluk çağından başlayan ve yetişkinlik döneminde de devam eden bir konuşma bozukluğu olan kekemeliğin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirtti. Prof. Dr. Emine Elif Altuntaş açıklamasında, “Bildiğiniz gibi kekemelik konuşma sırasında takılmalar, duraksamalar kelime ya da hecelerde tekrarlamalarla giden bir tablodur. Kekemelik sanki çocukluk yaşlarında görülen bir sorunmuş gibi karşımıza çıkmakla birlikte her yaş grubunda ortaya çıkabilen bir durumdur. En çok 2 ile 6 yaş arasında çocuklarda görülüyor o yüzden aileler büyük endişeye kapılıyorlar. Genellikle bu dönem çok önemli çünkü konuşma gelişiminin olduğu bir dönem. Erişkinlerde de kekemelik ortaya çıkabilir. Kekemeliğe pek çok şey sebep olabiliyor. Kekemeliğin en çok psikolojik sebeplerden dolayı oluyor. Kötü rüya gördü veya patlama gördüğü ondan sonra kekemeye başladı gibi halkımızda bir inanış olmakla birlikte ciddi nörolojik hastalıklarda erişkinlerde gelişimsel olarak kekemelik ortaya çıkabiliyor” ifadesini kullandı.


“Kekemelik tedavisi bir ekip tedavisidir’’


Prof. Dr. Altuntaş, kekemelik tedavisinin bir ekip tedavisi olduğunu ve kekemelik tedavi edilebileceğini dile getirerek, “Çocuk yaş grubunda kekemelik tanısını genellikle çocuk psikiyatristleri koyuyor. Konunun uzmanı tarafından çocuğun değerlendirilmesi gerekiyor. Kekemeliğin altında yatan başka bir nörolojik gelişimsel başka bir hastalığın olup olmadığı ortaya konması gerekiyor. Bu hastalık psikolojiktir denip bir kenara konulmaması gerekiyor. Çocuk psikiyatristi tarafından hasta değerlendirildikten sonra konuşma terapistine yönlendirilerek bu kekemeliğin hangi aşamada olduğunu ve nasıl düzeltileceğini değerlendirmesi gerekiyor. Kekemelik tedavisi aslında bir ekip tedavisidir. Doğal akışı sırasında stres geçince kekemelik ortadan kalkabilir o yüzden bütün çocuklara kekemelikte tedavi vermiyoruz. Tedavi vereceğimiz olgularında farklı farklı tedavi yöntemleri var. Kekemelerin en çok fayda gördükleri tedavi yöntemi de konuşma terapisidir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı’nda bu tedaviyi birçok hastaya uygulayabiliyorum. Kekemelik hastalığında önemli olan hastalığın nedenini bulmak ve ona göre tedavi bulmak. Kekemeliğin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu da unutmamak gerekir ” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar lira gelir bekleniyor 1 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta erkek kuzu satışlarından yaklaşık 1 milyar TL gelir bekleniyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yaygın yapıldığı Muş’ta kesime gönderilecek 250 bin erkek kuzudan kent ekonomisine yaklaşık olarak 1 milyar lira katkı bekleniyor. Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlanacağını söyleyen Muş İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nimet Salkım, “5 ay zorlu bir kışı geride bıraktık. İlimizde 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvandan yılda ortalama 550 bin kuzu doğumu gerçekleşiyor. Doğan kuzulardan erkek olan 250 bin kuzuyu kesime göndererek kent ekonomisine yaklaşık 1 milyar lira katkı sağlıyoruz. İşimiz çok zor olmasına rağmen, biz bunu severek yapıyoruz. Zaten severek yapılmayan bir işten başarı elde etmek mümkün değil. Bu yıl yetiştiricilerimiz sektörden para kazanıyor. Devletimizin de sektöre vermiş olduğu destekler var. Bu açıdan devletimize teşekkür ederiz” dedi. Hayvanların Muş Ovası’nda farklı bitki türlerinden faydalandığını ifade eden Salkım, “Besicilerimiz hayvancılık sektöründen çok iyi para kazanıyor. Çünkü önümüzde devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine de hayvancılık sektörü ilimizde çok iyidir. Hayvancılığın merkezi diyebiliriz. Farklı farklı bitki türü bulunuyor. Hayvanlarımız bu farklı bitki türünden çok iyi bir şekilde faydalanıyor. Bu açıdan hayvancılık sektörü bu bölgede genleşmektedir. Şu an kuzularımızı anneleriyle ovada ve yeşeren meralarda otlatıyoruz. Besicilerimiz keyifli bir yaz sezonu geçirecektir. Devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine hayvancılık sektörü ilimizde çok iyi bir durumdadır. İlimiz, hayvancılık merkezi diyebiliriz. Çünkü çok farklı bitki türü yeşermektedir” ifadelerini kullandı.
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-