GENEL - 14 Ocak 2019 Pazartesi 11:18

Kendirden kanser ilacı üretmek istedi başına gelmeyen kalmadı

A
A
A
Kendirden kanser ilacı üretmek istedi başına gelmeyen kalmadı

Kendirden kanser ilacı ve çelikten 10 kat daha güçlü zırh üretmek isteyen Türk bilim adamı, nezarete atıldı, görevinden oldu yargılaması sürüyor.

Kendirden kanser ilacı ve çelikten 10 kat daha güçlü zırh üretmek isteyen Türk bilim adamı, nezarete atıldı, görevinden oldu yargılaması sürüyor.


Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaparken memleketi Sivas’ın Gemerek ilçesinde kendir üzerinde bilimsel çalışmalar yürüten Prof. Dr. Abdullah Çoban, kendirden kanser ilacı ve çelikten 10 kat güçlü zırh üretmek isteyince başına gelmeyen kalmadı. Bilimsel çalışmaları için evinin bahçesinde yola yakın bir noktada saksılar içerisinde kendir yetiştiren bilim adamı, önce gözaltına alındı, ardından nezarete atıldı, hiç uyuşturucu ve alkol kullanmadığı tespit edilmesine rağmen, kullanmak üzere uyuşturucu yetiştirdiği için ceza aldı. Bitmedi halen ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına devam ediliyor. Bilim adamı ayrıca aldığı cezalar yüzünden üniversitedeki görevinden de oldu.


Türkiye’yi kalkındıracak ürün


Prof. Dr. Abdullah Çoban, tüm yaşadıklarına rağmen kendirin Türk tarımını kalkındıracak bir ürün olduğunu belirtip, “Hint keneviri ile 3 bin çeşit ürün elde edilebilir. Türk tarımını kalkındırabilecek önemli bir üründür. Diğer bitkilerden farklı olarak en önemli özelliklerinden biri havadan aldığı fosforu toprağa vermesidir. Taban gübresine ihtiyaç duyurmayan tek bitkidir. 2-3 yıl bir toprağa kendir bitkisi ekildiğinde bir daha o toprağa tavan gübresi vermeye gerek kalmaz. Kanser, alzheizmer, Parkinson ve özellikle epilepsi hastalıklarına ekstraları faydalı olur“ dedi.


Kanser ilacı ve çelikten güçlü zırh üretecekti


Çoban, kendir ile kanser ilacı ve çelikten 10 kat daha güçlü çelik yelek üretmek için bilimsel çalışmalar yürüttüğünü belirtip, “1940 yılında Henry Ford hint kenevirinden, çelikten 10 misli daha sert olan araba kaportası yaparken ben bugün ÇDN ekiminden dolayı, böyle bir faydalı ürünün ülkemize tanıtılması, ülkemiz insanlarının bu üründen yararlanmasına verdiğimiz katkıdan dolayı yargılanıyoruz. Bundan yıllar önce ben, ÇDN’nin yani Hint Kenevirinin faydalarını gördüm. Evimin bahçesinde , yola 7 metre mesafede, 5 metre kare alan içerisinde saksılarda Hint Keneviri yetiştirmeye başladım. Jandama, Kaymakam severlerdi sayarlardı gelip burada otururduk. Neden yetiştirdiğimi de bilirlerdi. Benim yetiştirdiğim bu kendirlerden kanser ilacı yapmaya çalıştığımı, tekstil mühendisi olan oğlumun da kendirden kurşun geçirmek yelek üretimi üzerinde çalışmaları olduğunu anlatırdım” dedi.


Profesör nezarete atıldı


Bilimsel çalışmalarından dolayı uyuşturucu üretmekle suçlanıp nezarete atıldığını belirten Çoban, “Bir gün jandarmalar geldi. Bunları sökeceğiz dediler. Sonra beni akşama kadar bekletip gözaltına aldılar. Sonra nezarete attılar. İki gün nezarette kaldım. Bilimsel araştırma yaptığımı söylememe rağmen bana gözetim verdiler, Sivas’ta götürdüler. Sivas’ta bana idrar ve kan tahlili yapıldı. Uyuşturucu ve alkol kullanmadığım tespit edildi. Buna rağmen kendi uyuşturucu ihtiyacını karşılamak için kendir üretmek ile suçlandım. Hakime, ‘eğer esrar amaçlı üretim yapmak istesem bunu görülmeyecek gizli bir yerde yapardım, yolun üzerinde evimin bahçesinde yapmazdım. İyi kötü profesör olduğuma göre kafam da çalışıyor’ dedim. Uyuşturucu ve alkol kullanmadığıma dair rapor olmasına rağmen beni uyuşturucu kullanmak için ekmekle suçladılar. Suçumun sabit görüldüğüne dair karar verdiler. 10 ay hapsime, kurt dışına çıkış yasağı konmasına, denetimle gözetim ve imza yetkimin alınmasına hükmedildi” şeklinde konuştu.


“Yılmayacağım”


Yaşadıkları karşısında doğru olduğundan emin olduğu yolda yürümeye devam edeceğini belirten Prof Dr. Abdullah Çoban, yaşadığı sürece ülkeye hizmet etmeye devam edeceğini ifade edip şunları söyledi: “Ben yaptığım işten gurur duyuyorum. Benim yaptığım iş doğruydu. Cumhurbaşkanımız da bunu tasdik etti. Dolayısı ile ben hedefime ulaştım. Yılmayacağım, yine çalışmalarıma devam edeceğim. Ömrüm yettiği sürece bu memlekete hizmet benim görevimdir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”