GENEL - 14 Mayıs 2019 Salı 15:14

Keneye sigara basıp kolonya dökmeyin

A
A
A
Keneye sigara basıp kolonya dökmeyin

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Engin, kene ısırması halinde yapılması gereken doğru uygulamalara değinerek, sigara basma ve kolonya dökme gibi uygulamaları kesinlikle tavsiye etmediklerini söyledi.


Prof. Dr. Aynur Engin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) insana bir çok yolla bulaşabileceğini belirerek, “KKKA hastalığının en yaygın bulama şekli kene ile temas şeklinde. Kenelerin dışında da bulaşma yolları var. KKKA hastasının vücut sıvılarına; kanına, idrarına, dışkısına eldivensiz değersek, elimizde yara varsa hastalık bulaşabilir. Hayvanlar sağlıklı görülse de KKKA virüsü taşıyabilir. Bir hayvanın sıvısına dokunursak aynı şekilde oradan da bulaşabilir. Solunum yoluyla da bulaşabilir. Ama en yaygın olan bulaşma yöntemi kene ısırmasıdır. Hayvanın üzerindeki bir keneyi çıplak elle çıkartıp atarken de bulaşabilir” dedi.



Her kene KKKA virüsü taşımaz


Engin, her kenenin KKKA virüsü taşımadığı gibi kenelerin KKKA dışındaki mikropları da taşıyabileceğini ifade ederek, “Her kene KKKA virüsünü taşımaz. Her kene ısıran hasta KKKA hastası olmayacaktır. Keneden sadece KKKA’da bulaşmaz. Başka hastalıkları da bulaştırabilir. Bu nedenle vücudunuzda kene gördüğünüzde mümkünse size yakın bir sağlık kuruluşuna gidin. Orada ucu kıvrık pense ile çıkartılmasını talep edin. Kenenin doğru ve mümkün olan en kısa sürede çıkartılması gerekir. Eğer bir sağlık kuruluşuna gitme imkanımız yoksa aynı şekilde ucu kıvrık bir penset ile çıkartabilirsiniz. Bunu yapmak için kenenin nasıl çıkartılacağını mutlaka biliyor olmanız gerekir. Bunu yaparken keneyi parçalamamak, kusturtmamak ayrıca eldiven takmak gerekir” dedi.



Sigara basıp kolonya dökmeyin


Kenenin çıkartılmasında izlenecek doğru yöntemlerden bahseden Engin, halk arasında yaygın olan yanlış uygulamalara da değinerek, sigara basma ve kolonya dökme gibi uygulamaları kesinlikle tavsiye etmediklerini söyledi. Engin, “Kenenin çıkartılmasının zor olacağını düşünenler var. Bu nedenle keneye sigara basıp kolonya dökenler oluyor. Bu uygulamaları kesinlikle önermiyoruz. Diyelim ki kene virüsü taşıyor ve henüz vücuda vermedi. Sigarayı basarsanız belki deriyi bırakır ama bu sırada kusarak virüsü de bulaştırmış olur. Vücudundan kene çıkartılanlar 2 hafta süre ile kendilerini kontrol etsin. Ateş, bulantı, kusma, ishal, kanama veya herhangi bir rahatsızlık var mı? Bir rahatsızlığı varsa mutlaka doktora gitsin ve kendinde kene teması olduğunu mutlaka söylesin" dedi.



Ölüm oranı yüzde 5


Engin, Türkiye’de kene vakalarında ölümün yaklaşık yüzde 5 civarında olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde 2002 yılındaki KKKA hastalarının tanısı 2003 yılının başında konuldu. Dolayısıyla ülkemizde 2003 yılından buyana bu hastalık takip ediliyor. KKKA ile ilgili son verilere baktığımızda 2003 yılından bu yana 10 bin 562 vaka olduğu bununda 501’inin maalesef kaybedildiğini görüyoruz. Yani hastalıkta ölüm oranı yüzde 5 gibi. Cumhuriyet Üniversitesinde bu süre içerisinde takip ettiğimiz hastalarda bin 683 vakamız var. 127’de vefatımız var. Bizim üniversitemize çevre illerden özellikle ağır vakalar geldiği için bizdeki vakalarda ölüm oranının biraz daha yüksek olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.