GÜNDEM - 29 Ekim 2024 Salı 10:25

PKK, 28 yıl önce Sivas’ta Cumhuriyet Bayramı’nı hedef aldı

A
A
A

Sivas’ta 29 Ekim 1996 yılında bölücü PKK terör örgütü tarafından düzenlenen saldırı sonucu 3 polis ve 1 sivil vatandaş şehit olmuştu. Kanlı eylemin canlı tanığı, 28 yıl sonra o anları anlattı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği ve bütünlüğüne kast etmeye çalışan bölücü terör örgütü PKK, 29 Ekim 1996 yılında Sivas’ta Cumhuriyet bayramı kutlamalarını kana bulayarak onlarca kişinin ölümünü planlamıştı. İl dışından Sivas’a gelen biri kadın 2 terörist, polislerin dikkatinden kaçmadı. Kadın polis tören alanında görevli olduğu için kadın teröristler üzerleri aranamadan gözaltına alındı. Teröristler şehir merkezindeki Çarşıbaşı Karakolu’na götürüldü. Kendine hamile süsü verilen terör örgütü üyesi kadın, üzerinde bulunan bombayı patlattı. Meydana gelen patlamada 3 polisin yanı sıra bölgede bulunan 1 sivil vatandaş şehit oldu.

Teröristler tarafından 28 yıl önce şehit edilen Sivaslı Osman Polat’ın sınıf arkadaşı Orhan Meyveci, o gün yaşananları anlattı. Teröristlerin kalleşçe saldırı düzenlediğini ifade eden Orhan Meyveci, “Patlamanın ardından misli ile karşılık verildi. Yapılan operasyonlarda 36 terörist etkisiz hale getirilmişti.” dedi.

“Kadın teröriste hamile süsü verdiler”

Olay günü ve sonrasını anlatan emekli esnaf Orhan Meyveci, “Polis ekiplerimize bir ihbar geliyor. Erzincan’dan gelen bir araçta şüpheli şahısların olduğunu söylüyorlar. Emniyet birimlerimiz onları araştırarak gözaltına alıyor. Tam bulunduğumuz kısımda bir patlama meydana geliyor. Patlama olduğunda bende dükkândaydım. Sesin çıktığı yere geldim. Burayı gördüğümde şoke oldum. Araç tamamen dağılmıştı ve her taraf cam kırıklarıyla doluydu. Biz daha sonra öğrendik ki teröristler arabayı patlatmışlar. Bu kısımlarda bir yer de telefon kulübesi vardı. O telefon görüşmesi yapmak için gelince burada şehit oluyor. Kadın teröriste hamile süsü vermişler. Aslında hamile değilmiş, patlayıcıları yerleştirmişler. Buraya geldiklerinde karakoldaki polislerimize zarar vermek için patlatıyor. Ama Jandarmamız birkaç gün sonra güzel bir ders verdiler. İmranlı ilçesi taraflarında 36 tane leş almışlardı. Onu da burada gördüm.” ifadelerine yer verdi.

"Kadın olduğu için aranmadı"

Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci, “29 Ekim 1996’da Çarşıbaşı Karakolu’nda yapılan eylem; PKK’lı teröristler tarafından Cumhuriyet Bayramı’na gölge düşürmek, temelinden sarsmak, ülkede iç karışıklık çıkarmak için yapılan bir eylemdi. Bu olay PKK terör örgütünün intihar saldırılarından bir tanesiydi. Bu terör saldırısında 3 polisimiz ve bir Sivaslı hemşehrimiz şehit oldu. Bilirsiniz ki biz Türk milleti olarak her zaman vicdanımızla ön planda olan bir toplumuz. O gün bu eylemi gerçekleştiren teröristler kadın kıyafetleriyle geliyorlar, ekip arabasına bindiriliyorlar. Kadın olduğunu düşünüldüğü için arama yapılmıyor.” dedi.

“Bizi böyle alçakça hain saldırılarla yıldıramazlar”

Osman Polat’ın ailesi ile irtibatta olduklarını ifade eden Başkan Deveci, “Osman amcamızın şehitliğinde bir sıkıntı var. 5233 sayılı şehitlik kanunu kapsamı genişletilince ailemize o yıllarda tazminat ödeniyor. Ödenen tazminatın makbuz veya dekontu olmadığı için şehitlik konusunda sorun yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru yaptık. O gün ödenen tazminatın olmaması nedeniyle sivil şehit sayılamayacağını söylediler. Yetkililerimizden beklentimiz; kişinin şehitliğinin onanması. Ailenin maddi veya manevi bir beklentisi yok. 28 yıldır ailenin beklentisi ve bizlerin 3-4 yıldır çabalarıyla şehitliğini almaya çalışıyoruz. Bizi böyle alçakça hain saldırılarla yıldıramazlar. Biz her zaman Devletimizin ve milletimizin yanındayız. Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’ta 60’ncı eylemlerini gerçekleştirdiler. Ama Türkiye hep birlikte tek yürek oldu. Bu tarz eylemler ve bundan sonraki yapacakları eylemler bizleri yıldıramaz.” şeklinde konuştu.

Rahmi Meyveci - Yunus Çiftci

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.