SPOR - 27 Nisan 2024 Cumartesi 11:37

Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu

A
A
A
Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu

Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı.


Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor.



“Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır”


İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi.



“Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış”


Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu.



“Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor”


Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.



Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Öğrenciler unlu mamul üretim tesisini gezdi Minik öğrenciler Erzincan’da bir yufka imalathanesini ziyaret ederek, gözleme pişirip afiyetle yediler. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Erzincan Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle Demirkent TOKİ İlkokulu öğrencileri, Erzincan’da faaliyet gösteren bir işletmeyi ziyaret ederek; yufka, mantı, gözleme, erişte ve kesme kadayıfın üretim aşamalarından nasıl geçerek soframıza kadar geldiğine tanıklık ettiler. Erzincan Demirkent TOKİ İlkokulu’nun İlimizde Üretilen Ürünler Projesi kapsamında unlu mamul üretimi gerçekleştirilen bir işletmeye ziyarette bulundular. Hijyen kuralları çerçevesinde hazırlanan öğrenciler, işletmede bayanlar tarafından üretilen ürünleri yakından görme fırsatı buldular. İşletmede yufka üretimi, mantı üretimi, erişte üretimi, gözleme üretimi ve Erzincan’ın coğrafi işaretli ürünü olan kesme kadayıfın üretim aşamalarına tanıklık eden öğrencilerin heyecanı gözlerden kaçmadı. Bone, önlük ve galoş takan öğrencilerin ilgisini özellikle mantı ve yufka üretimi çekti. Soframıza kadar gelen bu ürünlerin hangi ortamlarda, nasıl üretildiğini öğrenen öğrenciler işyeri sahibi ve öğretmenlerine soru yağdırdı. İşletmede çalışanların gözetimi altında gözleme pişiren öğrenciler hem tecrübe kazandılar hem de pişirdikleri gözlemeleri afiyetle yediler. Öğrencilerin ürünlerin üretim aşamalarını görüp inceledikleri gezide öğrencilere Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, İl Müdür Yardımcısı Serkan Kütük, Demirkent TOKİ Ortaokul Müdür Yardımcısı Canan Köse Kütük, 2. Sınıf Öğretmeni Arzu Tan ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesinde görevli gıda denetmenleri eşlik ettiler.
Erzincan Hububatta sarı pasa dikkat! Erzincan’da son günlerde yoğun olarak görülen yağmurların ardından hububat ekili sahalarda sarı pas hastalığına karşı dikkatli olunması yönünde uyarı geldi. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada hava sıcaklıkları ve nem oranının sarı pas için uygun bir ortam oluşturduğu ifade edilerek çiftçilerden hububat ekili tarlalarını gezerek kontrol etmeleri istendi. Erzincan’da 2023 yılı verilerine göre 390 bin 762 dekar alanda buğday ve 243 bin 652 dekar arpa ekilişi gerçekleşmişti. 2024yılı üretim yılında bu alanlarda da çok büyük bir değişim beklenmiyor. Özellikle sulu tarım yapılan ekim alanlarında kontrollerini sürdüren Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri çiftçileri uyardı. Konu hakkında açıklama yapan Erzincan İl Müdürü Murat Şahin, "Hastalık belirtisi en erken görülen pas türü olarak dikkat çekiyor. Buğday tarlalarında ilkbaharda 10-15 derece hava sıcaklığı ve yüksek nem hastalık için uygun şartları oluşturuyor. Yaprakların üst yüzeyinde makina dikişi şeklinde ve sarı renkte püstüller görülür. Bu püstüllerden etmenin çevreye dağılımı rüzgarla olmaktadır. Hastalığın şiddetli olduğu yıllarda sporlar, başakların kavuz ve kılçıkları üzerinde de görülebilir. Mücadelesinde, Kültürel tedbir olarak önce sık ekim yapılmamalıdır. Buğday tarımında iyi hazırlanmış alana mibzer ile ekim tercih edilmelidir. Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalıdır. Fazla azotlu gübre verilmemeli, bitki besleme toprak analizi sonucuna göre yapılmalıdır. Ekim münavebesi uygulanarak üst üste hububat ekimi yapılmamalıdır” dedi. Çiftçilerin çeşit seçerken; pasa dayanıklı buğday çeşitleri ile üretim yapması gerektiğine dikkat çeken İl Müdürü Şahin, ara konukçu bitkilerin imha edilmesi gerektiğini söyledi. Kimyasal mücadelede ise buğdayda alt yapraklarda ilk belirtiler görüldüğünde ve hava şartları uygun olduğunda (% 90 nem ve 15-20 derece sıcaklıkta) hastalığa karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleriyle uygun hava şartlarında uygulama yapılması gerektiğini kaydeden Şahin, Ayrıca üreticilerin; son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye mutlaka dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, "Bu kapsamda buğday tarlalarında sarı pas görülen alanlarda bayrak yaprağa kadar bulaşıklık olmadan ve parsel içine etmen yayılmadan üreticilerimizin en yakın İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir" dedi.