ÇEVRE - 06 Ekim 2025 Pazartesi 11:22

Sivas’ta öğrenciler, Anadolu’nun aslanı kangallarla buluştu

A
A
A
Sivas’ta öğrenciler, Anadolu’nun aslanı kangallarla buluştu

Sivas’ın simgesi ve Türkiye’nin milli değeri olan kangal köpekleri, ilkokul öğrencilerinin ilgi odağı oldu. Çiftlikte yavru kangalları ellerine alıp seven çocuklar, hem doğayla buluştu hem de milli değeri yakından tanıdı.


Türkiye’nin dünyaca tanınan milli değeri, gücü ve sadakatiyle "Anadolu’nun aslanı" olarak bilinen kangal köpekleri, Sivas’ta özel bir okul öğrencilerinin ziyaretinde ilgi odağı oldu. Dünyaca ünlü kangal köpeklerini yakından tanımak isteyen yaklaşık 90 öğrenci, kangal çiftliğinde hem eğitici hem de keyifli bir gün geçirdi. Yavru kangal köpeklerini ellerine alarak seven öğrenciler, yavru kangallara mama vererek besledi. Teknolojiyle iç içe geçen günlük yaşamlarından bir süreliğine uzaklaşan çocuklar, doğayla ve hayvanlarla vakit geçirmenin mutluluğunu yaşadı. Kangal köpeklerinin insanlara olan sadakatini ve koruyucu özelliklerini yerinde gözlemleme fırsatı bulan öğrenciler, yavru kangallarla da sevgi bağı kurdu.



"Kangalları sevdik"


3. sınıf öğrencisi Kaan Alp Kaya, çok mutlu olduğunu belirterek, "Tüm okulla beraber Sivas kangallarını sevmeye geldik. Şu anda kangalı seviyorum. Kangala dokununca sanki kendi köpeğimmiş ve bir parkta onu sevdiğimi düşünüyorum. Telefon, tablet ve televizyonla vakit geçirmek yerine koruyu ve tatlı kangallımızı seviyoruz" dedi.



"Sevgi bağı kurdular"


Uzman Kangal yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, çocukların ekrandan uzak doğayla ve kangallarla buluştuklarını söyleyerek, "Bugün buraya kangalları sevmek için yüze yakın öğrenci geldi. Öğrencilerimize kangallarımızı tanıtarak ne kadar değerli olduğunu, turizm elçisi olduğunu ve karakteristik özelliklerini anlattık. Bu durum bizi ve öğrencileri mutlu etti. Çocukların ekrandan uzak buralara gelip görmeleri, bizleri ayrıca gururlandırdı. Bu durum çocukları ekran bağımlılığından uzaklaştırıyor. Çocukları, doğaya karşı sevdirmek çok önemlidir. İlerleyen zamanlarda bu gezi çocukların aklında kalacaktır. Çocukların yaşaması gereken gerçeklik bu aktivitelerdir. Çocukları ekrandan uzaklaştırarak dışarıya bırakın ve gencecik fidan olarak yetişsinler. Çocuklar ve kangallar arasında çok ciddi bir sevgi bağı oldu. Çocuklar ve minik kangallarımız birbirlerini unutmayacaklar. Bu aktiviteler tam olarak terapidir. Çocukları doğaya alıştırın" diye konuştu.



Sivas’ta öğrenciler, Anadolu’nun aslanı kangallarla buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara KOOP-DES’ten 63 kooperatife 34,8 milyon lira hibe desteği Ticaret Bakanlığı tarafından Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında 2025 yılı için 63 kooperatife 34,8 milyon lira tutarında hibe desteği sağlanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı tarafından 2020 yılından bu yana yürütülen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, kooperatiflere hibe destekleri sağlanmaya devam ediliyor. Bu kapsamda bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "2020-2024 yılları arasında 772 kooperatifimizin 826 projesine yönelik olarak alınan hibe desteği kararlarının toplam tutarı 110,5 milyon lira olmuştur. Sağlanan bu desteklerle; kooperatiflerimizin üretim altyapıları güçlenmiş, istihdam olanakları artmış, yerel ekonomilerde katma değer oluşturulmuş ve ülkemizin kalkınma hedeflerine somut katkı sağlanmıştır" ifadeleri kullanıldı. "45 ilimizden 63 kooperatifimizin 68 projesi, hibe desteği almaya hak kazanmıştır" Açıklamada, 2025 yılında sağlanan desteklere ilişkin, "Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı’nın 2025 yılı çağrı dönemine ilişkin proje başvurularının değerlendirilmesi sonucunda, 45 ilimizden 63 kooperatifimizin 68 projesi, hibe desteği almaya hak kazanmıştır. Bu kapsamda, 2025 yılı için toplam 34,8 milyon lira tutarında hibe desteği sağlanmasına karar verilmiştir. Destek sağlanacak illerimiz arasında; Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bartın, Batman, Bitlis, Bolu, Çankırı, Çorum, Denizli, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzurum, Giresun, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, Kahramanmaraş, Karabük, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Mardin, Mersin, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Siirt, Şanlıurfa, Trabzon, Uşak ve Yozgat yer almaktadır. Bu projelerle, üretimden pazarlamaya, markalaşmadan ihracata kadar geniş bir yelpazede kooperatiflerimizin rekabet gücü ve sürdürülebilirliği daha da güçlenecektir" açıklamasında bulunuldu. "Kooperatifçiliği dayanışmanın ve milli kalkınmanın temel unsurlarından olarak görüyoruz" KOOP-DES kapsamındaki destek limitlerinde önemli artışlar gerçekleştirildiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Makine-ekipman ve demirbaş alımı destek limitimiz, 2024 yılında 400 bin lira iken 1 milyon liraya yükseltilmiştir. Sergi ve fuar katılımı destek limitimiz, 60 bin liradan 150 bin liraya çıkarılmıştır. Nitelikli personel istihdamı desteğimiz, azami iki personel için yıllık 408 bin liradan 532 bin 800 liraya yükseltilmiştir. Bu artışlar sayesinde kooperatiflerimiz, üretim altyapılarını modernize etme, pazarlama kapasitelerini artırma ve daha fazla istihdam sağlama imkanına kavuşacaktır. Ticaret Bakanlığı olarak, kooperatifçiliği yalnızca bir ekonomik model değil, yerli üretimin, dayanışmanın ve milli kalkınmanın temel unsurlarından olarak görüyoruz. Bu anlayışla, Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, daha fazla sayıda kooperatifimize, daha yüksek limitlerle destek sunma yönündeki çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Üreten, istihdam sağlayan, yerel ekonomilere değer katan tüm kooperatiflerimize hayırlı olmasını diliyoruz."
İstanbul 2024 yılında oluşan atık miktarı 120 milyon ton olarak hesaplandı İmalat sanayi işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri ve hanehalklarında 2024 yılında 42,2 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 120 milyon ton atık oluştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Atık İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, araştırma kapsamındaki imalat sanayi işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve hanehalklarında 2024 yılında 42,2 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 120 milyon ton atık oluştu. İmalat sanayi işyerlerinde 4,2 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 24,4 milyon ton atık oluştu. Toplam atığın yüzde 70,1’i satıldı veya lisanslı atık işleme tesislerine gönderildi, yüzde 12,1’i tesis bünyesinde geri kazanıldı veya dolgu malzemesi olarak kullanıldı veya doğaya yeniden kazandırıldı, yüzde 10,8’i düzenli depolama tesislerine gönderildi, yüzde 2,6’sı beraber yakma (ko-insinerasyon) veya yakma tesislerine gönderildi, yüzde 2,4’ü belediye veya OSB yönetimleri tarafından toplandı, yüzde 1,8’i işyeri sahasında depolandı, yüzde 0,1 ise diğer yöntemlerle bertaraf edildi. Maden işletmelerinde dekapaj malzemesi/pasa hariç 40,5 milyon ton atık oluştu. Dekapaj malzemesi/pasa dahil oluşan 1 milyar 61 milyon ton toplam atığın yüzde 99,99’unu mineral atıklar oluşturdu. Toplam atığın yüzde 85,1’i pasa sahalarında, atık barajlarında veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edildi, yüzde 12,5’i ocak içine geri dolduruldu, yüzde 2,4’ü ise diğer yöntemlerle geri kazanıldı ya da bertaraf edildi. Termik santrallerde 10,4 bin tonu tehlikeli olmak üzere toplam 26,5 milyon ton atık oluştu. Toplam tehlikesiz atığın yüzde 84,6’sını kül ve cüruf atıkları, yüzde 15,4’ünü ise diğer atıklar oluşturdu. Toplam atığın yüzde 86,9’u kül dağı, kül barajı veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilirken, yüzde 13,1’i lisanslı tesislere gönderildi, maden/taş ocaklarının geri doldurulmasında kullanıldı veya diğer yöntemlerle bertaraf edildi. OSB müdürlüklerinin altyapı hizmetleri, atıksu arıtımı vb. idari faaliyetleri sonucu 196 bin tonu tehlikeli olmak üzere 397 bin ton atık oluştu. Oluşan atığın yüzde 95,5’i atık işleme tesislerine gönderildi, yüzde 4,5’i diğer yöntemlerle bertaraf edildi. Belediyelerde 32,3 milyon ton atık toplandı Toplam 1 401 belediyenin 1 392’sinde atık hizmeti verildiği tespit edildi. Atık hizmeti verilen belediyelerde toplanan 32,3 milyon ton atığın yüzde 88,9’u atık işleme tesislerine ve yüzde 10,9’u belediye çöplüklerine gönderilirken, yüzde 0,3’ü ise diğer yöntemlerle bertaraf edildi. Belediyelerde toplanan kişi başı günlük ortalama atık miktarı 1,09 kg olarak hesaplandı. Belediyeler tarafından işletilen atıksu arıtma tesislerinde, 353 bin ton (kuru madde bazında) atıksu arıtma çamuru oluştuğu tespit edildi. Atık işleme tesislerinde 195 milyon ton atık işlendi Atık bertaraf ve geri kazanım tesislerinde işlenen 195 milyon ton atığın 139 milyon tonu bertaraf edildi, 56 milyon tonu ise geri kazanıldı. Düzenli depolama tesislerinde 138 milyon ton atık, yakma tesislerinde de 448 bin ton atık bertaraf edildi. Beraber yakma (ko-insinerasyon) tesislerinde 4,7 milyon ton atık yakılarak enerji geri kazanımı gerçekleştirildi. Kompost tesislerinde 124 bin ton atık geri kazanılırken diğer geri kazanım tesislerinde ise toplam 51,5 milyon ton metal, plastik, kâğıt, mineral vb. atık geri kazanıldı.
Bursa Şapa karşı ’hayvanlara küflü domates yedirmeyin, idrar içirmeyin’ uyarısı Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Şentürk, şap hastalığına karşı hayvanlara küflü domates yedirilmesi ve idrar içirilmesi gibi uygulamaların yanlış olduğunu belirterek, "Yüksek konsantrasyonlu sirke de kullanılmamalı. Sirke ve yemek sodası sulandırılarak kullanılmalı" dedi. Şentürk, yaptığı açıklamada, Afrika kökenli Sat-1 virüsünün neden olduğu şap hastalığının Türkiye’de ciddi ekonomik kayba yol açtığını belirtti. Hastalıkla mücadelenin en etkili yolunun aşılama olduğunu vurgulayan Şentürk, bunun dışında alınacak bazı önlemlerle hastalıkla daha etkin mücadele edilebileceğini anlattı. Birçok üreticinin kulaktan dolma bilgilerle mücadele ettiğini duyduklarını dile getiren Şentürk, şöyle konuştu: "Bazı hurafe bilgiler var. Domates yedirilmesi ya da idrar içirilmesi gibi uygun olmayan mücadele yöntemleri uygulanıyor. Bunlardan uzak kalmalarını tavsiye ederim. Küflü domates yedirilmesini önerenler bile oluyor duyuyoruz. Domates asidik bir yapıya sahiptir. Bu virüsün en önemli özelliklerinden bir tanesi, asidik ortamlarda ve çok yüksek alkollü ortamlarda canlılığını çok fazla sürdüremez. Ama domates yedirmekle mücadele olmaz." İdrar içirilmesinin de farklı hastalıkların hayvandan hayvana geçmesine yol açabileceğine dikkati çeken Şentürk, "Çok basit uygulamaları var örneğin karbonat uygulamaları yapabilirler. Sirkeli suyla hayvanların ağızlarını dezenfekte edebilirler. Aslında en iyisi veteriner arkadaşların gösterdiği yolda ilerlemek" dedi. Sirkeli su nasıl kullanılmalı Şentürk, yemek sodası sulandırılıp ağız bölgesine uygulanmasını önererek, şöyle devam etti: "Hatalı olanlardan birisi de çok yoğun konsantrasyonda sirke uygulamaları yapılıyor. Bunlar da hayvanlarda ağız bölgesinde bazen yemek borusunda sirkenin sebep olduğu olumsuzluklara bağlı farklı lezyonların oluşmasına ve hayvanın acı çekmesine yol açabiliyor. Sirkeyle ağzı yıkayabiliyor. Evet sirke kullanabilir ama bunun sulandırılması gerekiyor. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse en azından bire 9 oranında sirkeyi sulandırıp ağız bölgesindeki lezyonlar üstüne uygulayabilirler. Yüzde 10’luk bikarbonat, yemek sodası uygulaması yine önemli etkilerden bir tanesine sahiptir." Üreticilere öneriler İşletmeye şap virüse girdikten sonra yetiştiricilerin yapacağı en önemli uygulamanın, ayak banyolarını, ayak dezenfeksiyon havuzlarını kullanmaları olacağını vurgulayan Şentürk, hastalığa yakalanan işletmelerde hayvanlara, D vitamini, çinko, A ve E vitamini verilmesini önerdi. Antibiyotik ve ağrı kesici gibi ilaçların veteriner hekime danışmadan kullanılmaması gerektiğini belirten Şentürk, şunları söyledi: "Ayaklarda ve işletmedeki dezenfeksiyon için eğer işletme sahibinin ekonomik gücü çok yüksek değilse bire 18 oranda çamaşır suyuyla ortamı dezenfekte edebilirler. Ayak lezyonları için yüzde 2’lik süt kestik veya yüzde 3-5 bakırsülfat (göz taşı) uygulaması yapabilirler. Bu virüs güneşi sevmez. Virüs güneş ışığında iki gün içinde ortadan kaybolur ama nemli ortamlarda altı ay kadar canlılığını koruyabiliyor. O nedenle yeteri miktarda güneş ışığı almayan ağırlarda küçük işletmelerde, dezenfekte etmek büyük önem taşıyor."