KÜLTÜR SANAT - 17 Mayıs 2025 Cumartesi 11:08

Tarihi dizilerde gördüler, biniciliğe merak saldılar

A
A
A
Tarihi dizilerde gördüler, biniciliğe merak saldılar

Son yıllarda ekranlarda artan tarihi dizilerde ata binen kadın karakterler, kadınlar arasında biniciliğe olan ilgiyi artırdı. Hobi amaçlı at çiftliklerine giderek biniciliğin inceliklerini öğrenen kadınlar, boş zamanlarını değerlendirmeye başladı.


Son yıllarda izleyiciyi ekran başına kilitleyen Türk tarih dizilerinde ata binen güçlü kadın karakterler, atlara olan ilgiyi artırdı. Ata binmenin Türk kültüründeki yerini fark eden birçok kadın, biniciliğe yönelerek hem atalarına duyduğu bağlılığı yeniden keşfetmeye başladı hem de hayvanlarla ve kendi iç dünyalarıyla bambaşka bir bağ kurdu. Binicilik, kadınlar için artık yalnızca bir spor değil; cesaret, özgüven ve dirilişin sembolü haline geldi. Sivas’ta at çiftliğinde her geçen gün artan kadın binici sayısı, bu ilgiyi gözler önüne seriyor. Giderek artan bu ilgi, ata sporlarının yeniden canlanmasına ve kadınların bu alanda daha fazla söz sahibi olmasına da katkı sağlıyor.



"Yüze yakın kişiye ders verdim, yüzde 60’ı kadındı"


Kadınların ata binicilik konusunda daha disiplinli olduğunu söyleyen At Eğitmeni Ekrem Çelik, "Bilindiği üzere atları ehlîleştiren Türk’lerdir. At, Türk’ün kanadıdır. Çiftlikte, özellikle bayan binici sayımız çok yüksek. Kadın binici, eğitmen eşliğinde daha iyi öğreniyor. Erkek binici ise, atı alıp kendi kendine düşe kalka öğrenebiliyor. Ata binmek, kadınların eğitmensiz öğrenebileceği bir spor değil. Bundan dolayı kadınlar eğitim alarak öğrenmeyi tercih ediyor. Yüze yakın kişiye ders verdim, yüzde 60’ı kadındı"



"O gün düştüğümde kalkıp yeniden binmeseydim, o korku belki de devam edecekti"


Atlarla kurduğu bağın genetik bir kökeni olduğuna inandığını söyleyen Meryem Bahar, "Ata binmek, çocukluğumdan gelen bir hayaldi. Üniversite okuduğum dönemde fırsat bulamamıştım. 29 yaşımda ata binmek nasip oldu. Ata binmenin, genlerimizde var olduğunu düşünüyorum. Atlarla bu yüzden sıkı bağlantı kurduğumuzu düşünüyorum. Çiftliğe geldikten sonra, ata banyo yaptırarak güne başlıyoruz. Tımarlayıp, eyerleyip doğaya çıkartıyoruz. Yaptığımız şeyler, en az ata binmek kadar keyifli oluyor. Atlarla aynı atmosferde bulunmak çok keyif verici bir duygu veriyor. At maceramda unutamadığım hatıralar içinde, düştüğüm anlar aklıma geliyor. Daha sonra korku gelişmesin diye kalkıp yeniden binmiştim. O gün düştüğümde kalkıp yeniden binmeseydim, o korku belki de devam edecekti. Kadınlar ata binmek için hiç çekinmesinler. Ata binmek, aynı zamanda cesaret isteyen bir iştir. Kadınlar, biraz cesaret ve özgüven ile birlikte en yakın at çiftliğine uğrayabilirler. Ata binmeden önce atlarla vakit geçirdikten sonra binmek isteyeceklerdir"



"Kadın olarak ata binmek beni çok değerli hissettiriyor"


Ata binmenin kendisine güç kattığını söyleyen Eda Yörük, "Ata binmenin kültürümüzdeki yerini biliyordum. Atalarımızın bu kadar üzerine düştüğü şeyi, bende deneyimlemek istedim. Sivas’ta, bir at çiftliğine gittim ve kursa başladım. Ata bindikten sonra bir daha inemedim. 5 yıldır ata biniyorum. Kadın olarak ata binmek beni çok değerli hissettiriyor. Çünkü ata binmek güç isteyen bir spor. Biz kadınlar, ata binerken erkeklere göre dezavantajlı oluyoruz. Biz kadınlarında ata binebildiğimizi ve ata hâkim olabildiğimizi görmek beni çok mutlu ediyor. Ata binmenin kültürümüzdeki değerini bilmek beni gururlandırıyor. Çiftlikte bir günümüz atımızla vakit geçirmekle başlıyor. Çünkü ilişkimiz, sadece ata bindiğimizde başlamıyor. Atı da kendimizi de hazırlamamız gerekiyor. Bakımlarını yaptıktan sonra atı binişe hazırlıyoruz. Ata bindikten sonra tekrar bakımları ile ilgileniyoruz. Çünkü ata binmek tek zamanlı bir iş değil. Bindikten ve indikten sonrası çok teferruatlı bir iş oluyor. Spor olarak güzel bir şey olmasının yanı sıra ata binmek, ruha da iyi geliyor. At biniciliği alanında kadınlarında artık söz sahibi olması güzel hissettiriyor. Kadınların ata binmesinin geç kalınmış bir durum olduğunu düşünüyorum. Bende geç keşfettim. Atı şaha kaldırmakta çok zorlanmadım. Çünkü bindiğim ata eğitimi verilmişti. Bende gerekli eğitimleri aldıktan sonra bir uyum içerisinde hareket edebildik. Attan düşme hatıralarımı unutamıyorum. Her düşüşümde farklı bir cesaretle binmeye devam ettim"



Tarihi dizilerde gördüler, biniciliğe merak saldılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Bayraktar: "2026’da Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Sakarya Gaz Sahası’nda üretimin iki katına çıkarılacağını belirterek, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2025 yılının son gününde Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Limanı’nı ziyaret etti. Bakımda bulunan Yavuz Sondaj Gemisi’nde incelemelerde bulunan Bakan Bayraktar, denizlerde görev yapan enerji emekçilerinin yeni yılını kutladı. Türkiye’nin enerji üssü haline gelen Filyos Limanı’nda bir dizi temaslarda bulunan Bakan Bayraktar’a ziyaretinde AK Parti MKYK Üyesi Mesut Özil, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan ile protokol üyeleri eşlik etti. Limanda demirli bulunan ve bakım çalışmaları süren Yavuz Sondaj Gemisi’ne geçen Bakan Bayraktar, geminin helikopter pistinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin enerji vizyonuna dikkat çeken Bayraktar, Karadeniz’de yürütülen doğalgaz üretim çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirtti. Bayraktar, "Şu anda Yavuz gemisinin helikopter pistindeyiz. Kış mevsimi oldukça soğuk bir zaman. Ülkemizin doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere tüm gemilerimizle birlikte Karadeniz’de, Sakarya Gaz Sahası’nda kendi bulduğumuz gazı üretmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu vesileyle sahada görev yapan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz" dedi. "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz". Doğalgazın sanayi ve konutlar için kritik bir yakıt olduğuna işaret eden Bayraktar, "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz. Bu kaynakları geçmişte büyük oranda ithalatla karşılıyorduk. 2020 yılında Karadeniz’de yaptığımız keşfin ardından 2023’te üretime başladık. 2025 yılı bizim için önemliydi çünkü ilk fazı tamamladık. Günlük yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgaz üretir hale geldik. Bu da 4 milyon hanenin ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’nun 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağını vurgulayan Bayraktar, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" diye konuştu. 2026 yılının petrol ve doğalgaz arama açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağını dile getiren Bayraktar, "Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin yanı sıra altı yeni keşif sondajı yapacağız. Bu çalışmalar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’i kapsayacak. İnşallah yeni müjdelerle milletimizin karşısına çıkacağız" dedi. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" Gabar’daki faaliyetlere de değinen Bayraktar, "Yılın son gününde de Gabar’da hummalı bir çalışma var. Dağlarda, yüzün üzerinde kuyuda 3 bin 500 kardeşimiz görev yapıyor. Diyarbakır’da ise 2026 yılında kaya petrolü üretimine yönelik önemli çalışmalarımız olacak. Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Karadeniz’deki deniz ve insansız hava aracı saldırılarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Bayraktar, "Çok ankonvansiyonel gelişmeler bunlar, alışık olmadık saldırı tipleri. Kritik enerji altyapılarımızın güvenliği için uzun süredir çalışıyoruz. Gemilerimiz, boru hatlarımız, trafo merkezlerimiz ve santrallerimiz için ekstra tedbirler almaya devam ediyoruz" dedi.
Bolu Bolu’da yılbaşında 2 bin 778 personel sahada Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yeni yıl tedbirleri kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Kentte yılbaşının huzur ve güven ortamında geçmesi için tüm tedbirlerin alındığını belirten Vali Aydın, "Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone ile sahada olacağız" dedi. Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yılbaşı öncesinde alınan tedbirleri yerinde incelemek ve personelin yeni yılını kutlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Vali Aydın, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni yıla girerken öncelikli hedeflerinin kentin huzur ve güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Aydın, vatandaşların yoğun olduğu alışveriş merkezleri, terminaller, meydanlar ve eğlence mekanlarında güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi. "2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır" Alınan güvenlik tedbirlerinin detaylarını paylaşan Vali Aydın, "Milletçe yeni bir yıla girmenin heyecanını ve umudunu paylaşırken; öncelikli hedefimiz, ilimizde bu geçişin huzur, güven ve esenlik içerisinde yaşanmasını sağlamaktır. Vatandaşlarımızın yeni yıl coşkusunu gönül rahatlığıyla karşılayabilmeleri adına Valiliğimiz koordinesinde, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte gerekli tüm saha tedbirleri titizlikle planlanmıştır. Bu doğrultuda alınan tedbirler kapsamında; Vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu alışveriş merkezleri, ulaşım terminalleri, meydanlar ve eğlence mekânları başta olmak üzere, il genelinde güvenlik önlemlerimiz en üst seviyeye çıkarılmıştır. Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır. Denetimlerimiz, suçun önlenmesi ve trafik güvenliğinin tesisi odaklı kesintisiz sürecektir" ifadelerine yer verdi. "Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" Gerekli hazırlıkların yapıldığını ifade eden Aydın, "Yılbaşı süresince sağlık hizmetlerinde herhangi bir aksamaya mahal vermemek adına, 178’i acil sağlık hizmetlerinde görevli olmak üzere toplam bin 489 sağlık personelimiz her türlü acil duruma müdahale için hazır bulunacaktır. Vatandaşlarımızın hem sağlığını hem de bütçesini korumak amacıyla denetim ekiplerimiz sahada olacaktır. Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz gıda satış ve tüketim noktalarında hijyen denetimlerini aralıksız sürdürecektir. Ticaret Müdürlüğümüz bünyesindeki ekiplerimiz ise fahiş fiyat uygulamaları ve fiyat etiketi kontrolleri ile tüketicilerimizin mağduriyet yaşamaması adına denetimlerine devam edecektir. Olası yangın, kaza ve afet risklerine karşı AFAD ve İtfaiye birimlerimiz teyakkuz halindedir. Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" diye konuştu. "Devletimizin tüm imkanlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim" Muhtemel acil durumlara karşı hızlı bir şekilde müdahaleye hazır olduklarını belirten Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, "Şu an bulunduğumuz 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü bünyesinde de tüm hazırlıklar tamamlanmış olup, yılbaşı gecesi yaşanabilecek olası acil durumlara en hızlı şekilde yanıt verebilmek adına 4 acil çağrı alıcı ve 20 çağrı yönlendirici personelimiz kesintisiz mesai yapacaktır. Değerli Hemşehrilerim; Devletimizin tüm imkânlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim. Sizlerden istirhamımız; alınan tedbirlere riayet etmeniz, trafik kurallarına azami hassasiyet göstermeniz ve yeni yıl coşkusunu karşılıklı saygı ve sorumluluk bilinciyle paylaşmanızdır. Bu vesileyle; 2026 yılının ilimize, ülkemize ve tüm insanlığa başta sağlık olmak üzere huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyor; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Hakkari Yüksekova’da kar ve tipi ulaşımı aksattı: Fırtınaya rağmen namazını kıldı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkilerken, karayolunda mahsur kalan bir vatandaşın fırtınaya rağmen namaz kıldığı anlar cep telefonu kameralarına yansıdı. Hakkari genelinde yaklaşık bir haftadır aralıklarla devam eden kar yağışı, günlük yaşamda aksamalara neden oluyor. Olumsuz hava nedeniyle çok sayıda köy yolu ulaşıma kapanırken, ilçe genelinde eğitime 4 gün ara verildi. Ekipler mahsur kalan araçların imdadına yetişti Yüksekova-Şemdinli kara yolunda seyir halinde olan çok sayıda araç, aniden bastıran yoğun tipi ve fırtına nedeniyle yolda mahsur kaldı. Görüş mesafesinin yer yer sıfıra indiği bölgeye sevk edilen karayolları ve İl Özel İdaresi ekipleri, yürütülen yoğun çalışma neticesinde kapalı yolları açarak araçların güvenli şekilde ilerlemesini sağladı. Tipi altında namaz kıldı Ulaşımın durduğu dakikalarda ilginç bir an da kameralara yansıdı. Namaz vaktinin girmesiyle birlikte bir vatandaş, dondurucu soğuğa ve şiddetli fırtınaya aldırış etmeden montunu karın üzerine sererek namazını kıldı. Çevredeki diğer vatandaşlar tarafından cep telefonuyla kaydedilen bu görüntüler, sosyal medyada ilgi topladı. Kar mesaisi aralıksız sürüyor Bölgede karla mücadele ekipleri, ulaşımın sürekliliğini sağlamak ve kapalı köy yollarını yeniden trafiğe açmak için kritik noktalarda 24 saat esasına göre mesailerini sürdürüyor. Yetkililer, sürücüleri zincirsiz yola çıkmamaları ve tipi riskine karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıyor.