GENEL - 29 Mayıs 2020 Cuma 10:22

Türkiye’nin en ilginç göktaşı hikayesi

A
A
A
Türkiye’nin en ilginç göktaşı hikayesi

Türkiye’nin en ilginç gök taşı hikayesinin ardında bir duayen gazetecinin, genç meslektaşlarına örnek olacak meslek aşkı yatıyor.

Türkiye’nin en ilginç gök taşı hikayesinin ardında bir duayen gazetecinin, genç meslektaşlarına örnek olacak meslek aşkı yatıyor.


Türkiye’nin en ilginç göktaşı hikayelerinden biri 1989 yılında Sivas’ta yaşandı. Hikayeyi ilginç kılan ise dönemin acar muhabirlerinden, duayen gazeteci Sirer Doğan’ın bu doğa olayını haberleştirmek ve rakiplerini atlatmak için verdiği inanılmaz mücadele. Filmlere konu olacak göktaşı hikayesi şu şekilde gerçekleşti. 1989 yılında genç bir gazeteci olan Doğan, Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Şeyhhalil köyüne göktaşı düştüğü haberini aldı. Zamanın Valisi, Maden Tetkik ve Arama Bölge Müdürü (MTA) ve DSİ Bölge Müdürünü bilgilendirip onlarla birlikte köye gitti. Düşen 40 kiloluk göktaşı bulundu. Haberini yapan Doğan, haberini özel kılmak için mesleki refleksle 40 kiloluk göktaşını alarak iş yerine götürdü. Yaptığı haberlerde hem göktaşını hem de Sivas’ın adını Dünyaya duyurdu. Göktaşı günlerce Sivas meydanında sergilendi. Ancak gözü gibi baktığı taşı MTA Genel Müdürlüğüne teslim etti. Yüzde 30’ nikel-demir, yüzde 70’i ise silikat minerallerinden oluşan taş, halen MTA Ankara Tabiat Tarih Müzesinde sergilenirken, taştan alınan 24 gramlık bir parça plakete dönüşerek Sirer Doğan’a hediye edildi. Doğan meslek hayatının en unutulmaz anlarından biri olan bu hikayenin bir kanıtı olan bu plakete yıllardır gözü gibi bakıyor.



İhbarı alır almaz olay yerine gitti


Duayen gazeteci Sirer Doğan, göktaşı düştüğü ihbarını alır almaz olay yerine gittiğini belirterek, “Ben gazetecilik ve TRT temsilciliği yaparken 30 Ekim 1989 günü bana ihbar geldi. O anda zamanın Valisi ve daire müdürleri bir köyde okul açılışındaydık. Ben haberi alınca başkaları haber almasın diye habersizce Vali beyi, MTA müdürünü ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürünü alarak Yıldızeli’nin Şeyhhalil Köyüne gittik. Taşı buldum, getirdim. Taş bende bir hafta kaldı. Sonra taşı Atatürk anıtının önünde masanın üzerine koyarak sergiledik. Sivas halkının hepsi göktaşını görme şansı buldu” dedi.



24 Milyon lira değer biçtiler


Doğan, 40 kilogramlık göktaşına İsviçre saat fabrikaları tarafından 24 Milyon Türk lirası değer biçildiğini ifade ederek, “Taş şuan MTA Ankara Tabiat Tarih Müzesinde koruma altında, sergileniyor. Fakat taş şuan da çok kıymetlendi. O zamanlarda kıymetliydi. Çünkü Japonya’dan ve Amerika’dan Sivas’a özel uçak geldi. Taşı incelemek üzere. İncelediler gittiler. Ama taş şuan da Türk parası ile ederi 24 Milyon lira ediyor. Ama bana 24 kuruş vermediler. Amerika ve Japonya’da inceleme yapıldı. MTA tarafından raporu hazırlandı. Makaleler yazıldı, kayıtlara geçildi. Şuan da 40 kilogram olarak Ankara’da sergileniyor. Bu 40 kilonun değeri de İsviçre saat fabrikaları tarafından 24 Milyon lira olarak değerlendiriliyor” diye konuştu.



Kendisine hediye edilen parçaya gözü gibi bakıyor


Doğan, MTA tarafından kendisine taştan kesilen 24 gramlık parçanın bulunduğu bir plaket hediye edildiğini ifade edip, “ Bana 24 gramlık bir plaket verdiler. Sağ olsunlar beni unutmadılar. 50 yıllık gazetecilik, 30 yıllık TRT’çilik hayatımda en önemli hatıralarımdan bir tanesi de bana hediye ettikleri bu göktaşı plaketi. Tabi onu saklıyorum. Gök cisimleri ile ilgilenenler istediler. Mümkün değil vermedim. Hatıra bana. Her şey para değil. Para için elindeki hatırayı vermenin bir anlamı yok” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Devlet desteği ile kuruldu: Kadınlar modern serada üretime başladı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde Kaymakamlık tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle kurulan serada kadın kooperatiflerine üye kadınlar, üretime başladı. Serada üretilen ürünler kadınların ekonomik kazanç elde etmelerini sağlayacak. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde, İnebolu Kaymakamlığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) iş birliğinde yürütülen “Serada Üreten Kadınlar” projesinde desteklenen kadın kooperatiflerine üye kadınlar, serada ekim yaptı. İnebolu Kaymakamlığı tarafından ilçede kurulumu gerçekleştirilen seralarda günlerde çilek fidesi dikildi. Akabinde kadın kooperatiflerine üye kadınlar, topraklı alanda da domates, fasulye, biber ve salatalık fidesini toprakla buluşturdu. Yetiştirilecek ürünlerin satışından elde edilecek gelirle, kadınların ekonomik gelir elde etmesi sağlanacak. Aynı zamanda verilecek modern tarım eğitimleri ile ilçedeki çiftçilerin üretim kapasitesini arttırması sağlanacak. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan, serada fide dikimi yapan kadınları ziyaret etti. Ziyarette kadınlarla bir süre sohbet eden Kaymakam Baycar, İnebolu’da üretim yapmak isteyen her kadını eğiterek üretime kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. "Tarıma elverişli arazinin az olması seraya olan rağbeti arttırıyor" Proje çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 2 dönümlük bir seranın kurulduğunu söyleyen Kaymakam Baycar, “İnebolu, Kastamonu’da sera potansiyeli en fazla olan ilçemizdir. İnebolu, 650’ye yakın sera ile iştigal eden ve 115 bin metrekare sera alanımız buluyor. Kastamonu’nun tarıma elverişli arazisinin az olması seraya olan rağbeti arttırıyor. Çünkü başka hububat noktasında herhangi bir tarım yapacak alan kıtlığımız var. Dolayısıyla da serada da ciddi bir verimlilik var. Vatandaşlarımızın geleneksel olarak böyle bir eğilimi var ve serada pazarlama sıkıntısı yaşanmıyor. Gerekse İnebolu’da köylü pazarında gerekse yerel marketlerde gerek ise İstanbul’daki İnebolu pazarında satışları çok kolay oluyor” dedi. "Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik" KUZKA’nın destekleriyle İnebolu’da sera kurulumunu tamamladıklarını söyleyen Kaymakam Baycar, “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen İnebolu Seracılık Projemizin son aşamasına geldik. İnebolu’da kurduğumuz kadın kooperatiflerimizle birlikte topraklı kesimdeki üretimde bugün son aşamasını da gerçekleştirdik. Topraklı kesime biber, domates, salatalık ve fasulye ekimlerimizi yaptık. Kadın kooperatifindeki üyelerimizle birlikte bu ekimleri gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık 2 hafta öncesinde de topraksız kesime çileklerimizi ekmiştik. Çileklerimiz şu anda çiçek açtılar. İnşallah iki veya üç hafta içerisinde artık çilek toplama aşamasına geleceğiz. Artık iki yılın burada emekleri bulunuyor. Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın ve Sayın Valimizin Özel İdareden destekleriyle bu seranın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bugün ki bütçe ile 67-70 milyon liraya yapacağımız bir tesis var. Buradaki amacımız modern tesis yöntemlerini kullanmak. Toprak analizi olmak üzere, modern sulama, gübreleme yöntemlerini İnebolulu çiftçilerimize rehberlik niteliğinde bir uygulama kazandırıp, uygulama tarım serası alanına dönüştürmek. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim de veriyoruz. Burada da pratik eğitimi de gerçekleştireceğiz. Tarım Müdürlüğümüzden ziraat mühendislerimiz yaklaşık 2 aydır teorik eğitimler veriyorlar. Uygulamalı seracılık eğitimini de başlatacağız” diye konuştu. "Kadınların ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz" “Tarım İnebolu” adı altında bir marka oluşturmak için çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakam Baycar, “Aynı zamanda Tarım İnebolu diye bir marka oluşturuyoruz. Pazarlama stratejilerini de belirleyip kadınların biraz daha ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz. Buradaki konteynerlerde paketleme makineleri de olacak. Bu şekilde hem İnebolu pazarında hem de İstanbul’daki köy pazarında satışını sağlayacağız. Kadın kooperatiflerimize ve ilçemize seramızın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Antalya Muratpaşa afet gönüllülerine, AFAD’dan eğitim Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin kısa adı MAG olan afet gönüllüsü programına katılan 32 kişi, AFAD eğitim ve tatbikatını başarıyla tamamlayarak GEA Arama Kurtarma ekibinin üyesi oldu. Muratpaşa Belediyesi’nin Türkiye’yi sarsan ikiz deprem felaketi sonrası her mahallede afet gönüllü grubu oluşturmayı hedefleyen Muratpaşa Afet Gönüllüsü (MAG) programı devam ediyor. Felaket sonrası 297 gönüllüsüyle İskenderun ve Antakya’da arama kurtarma çalışmalarına katılan ve 40 depremzedeyi göçük altından kurtaran GEA Arama Kurtarma Antalya ekibiyle yürütülen program kapsamında 420 gönüllüye eğitimler verildi. Olması muhtemel bir doğal afet anında ilk müdahalecinin yapması gerekenlerin anlatıldığı eğitim 8 hafta devam etti. İlk müdahale, afet bilinci, afet anatomisi, gönüllülük, ilk yardım, arama kurtarma gibi teorik eğitimlerin tamamlanmasının ardından 63 MAG üyesi AFAD Eğitim ve Tatbikat alanında 6 saat süren arama kurtarma tatbikatına katıldı. MAG üyelerinden 32’si ise ulusal bir afet durumunda gönüllü olabilecek düzeye ulaşması üzerine GEA Arama Kurtarma ekibine dahil edildi. Muratpaşa Belediyesi, MAG programının yanı sıra depreme dayanıklı bir kent için Protection Civile Federation isimli Fransız sivil savunma derneğinin desteğiyle Muratpaşa’nın 10 ayrı noktasına temel arama kurtarma malzemelerinin yer aldığı ‘Dayanıklılık Merkezleri’ de kuruyor.
Nevşehir 2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı Başladı Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen ‘2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı başladı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın katılımlarıyla Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen konferansa NEVÜ’yü temsilen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mutluhan Akın, Kalite Ofisi yardımcıları Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Bengü Aksu Ataç, Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yasin Polat katıldı. Konferansın açılış töreninde konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, evrensel düzeyde geleceğe yön veren yenilikçi ve rekabetçi bir yükseköğretim sistemi kurmayı hedeflediklerini belirterek; uluslararasılaşma ve kalite çerçevesinde üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmak, uluslararası sıralamalardaki üniversite sayısını yükseltmek, akademisyenlerin yer aldığı uluslararası projelerle nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmayı amaçladıklarını ifade etti. Mevcut istatistiklere göre Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu belirten Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. Ana teması ’Yükseköğretimde Kalitenin İyileştirilmesi’ olarak belirlenen ve yükseköğretimde kalite güvencesi alanındaki bilimsel gelişmeleri, yenilikleri, deneyimleri ve farklı bakış açılarını bir araya getirmeyi amaçlayan konferans çerçevesinde; ’Kalite Güvencesi Uygulamaları ve Sorunları’, ’Kalite Güvencesinin Etkileri’, ’Kalite Güvencesinde İyi Uygulama Örnekleri’ ve ’Kalite Güvencesinin Geleceği’ ana başlıklarında oturumlar düzenlenecek. 25-26 Nisan tarihleri boyunca 16 farklı oturumda bildiri ve sunumların gerçekleştirileceği konferansta; uluslararası ve ulusal düzeyde kalite güvencesi ajansları, akreditasyon kuruluşları ve yükseköğretim kurumları gibi paydaşlar bir araya gelecek.
Denizli CHP lideri Özel’den Başkan Çavuşoğlu’na övgü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ziyarette, Başkan Çavuşoğlu’na başarılar dileyerek, “Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Denizli’ye geldi. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği kırmızı motorsiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Genel Başkanım şehrimize, Denizli’mize hoş geldiniz. Sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Türkiye’de başlattığınız değişim yolculuğunun Denizli’de taçlanıyor olması bizim açımızdan bir keyif. Bu sürecin içinde gerek şahsıma, gerek Denizli örgütüne duymuş olduğunuz güvenden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Bizler de umarım sizleri mahcup etmemişizdir ki bu yolculuğumuzun sonunda sizleri Denizli Büyükşehir Belediyemizde ağırlıyoruz” dedi. “Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, seçim sonrası 2018’de Çorlu’da yaşanan tren kazası davasını takip etmek için gittikleri Tekirdağ’dın ardından ilk ziyareti Denizli’ye yaptıklarını ve keyifli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti. CHP lideri Özel, “Dün gece Denizli’de kaldım bu sabah Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği Denizli Büyükşehir ve Merkezefendi ilçesinde uyandım, birazdan hemen yanımızda olan Pamukkale’miz var. Denizli’de 4 küçük ilçe belediyesi hariç bütün belediyeleri CHP kazandı. Bunu tek başına partiye mal etmiyoruz, Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı. Denizli’deki uzun yıllardır mücadele eden çok sevgili sosyal demokratlar, Cumhuriyet Halk Partililer Denizli ittifakını kurdular. Her görüşten insanlarla bu ülkenin vatanına, bayrağına saygılı olan herkesle el ele, omuz omuza kazandık. Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” ifadelerini kullandı. “Başkanlık makamına Denizlililer kimi seçtiyse, O oturur” Genel Başkan Özel, Başkan Çavuşoğlu’nun makam koltuğuna oturmasını rica ettiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti; "Başka siyasi partilerin liderleri geliyorlar ve belediye başkanın koltuğuna oturuyorlar. Bu koltuğa bir kişi oturabilir, Denizlililer kimi seçtiyse O oturur. Cumhuriyet Halk Partisi lideri olmak, siyasi parti lideri olmak kamu görevini yapan birisinin partisinden seçilmiş olduğu koltuğunu hak etmiş anlamına gelmez. Bu koltuğa 5 yıl boyunca Denizlililer Nuri Çavuşoğlu’na otur dedi. Bu koltuk onun koltuğudur. Nuri Başkan bu koltukta oturdukça tüm Denizli’ye karşı sorumluluğu vardır. Oy veren, vermeyen herkese karşı sorumludur " diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun hiçbir ayrım etmeksizin kent geneline hizmet edeceğini vurgulayan Genel Başkan Özel konuşmasına şöyle sürdürdü; “Ben kendisini biliyorum. İl Başkanlığı yaptığı süreçte, parti meclisindeki görevinden, Denizli Büyükşehir Belediyesi adaylığı sürecinden biliyorum. Son derece enerjik ve çalışkan bir arkadaşımız. Denizli’nin de birikmiş sorunlarını çözecek. Kamuoyunda çokça konuşulan borçlarını ödeyecek, hizmeti aksatmadan sürdürecek” dedi. Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediyesi Şeref Defterini imzaladı.