TEKNOLOJİ - 06 Kasım 2025 Perşembe 11:26

Uzmanı açıkladı: "Dijital diyet hayat kalitesinin artırıyor"

A
A
A
Uzmanı açıkladı: "Dijital diyet hayat kalitesinin artırıyor"

Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde bireylerin dijital dünyayla olan ilişkilerini kontrol altına almaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital diyetin teknoloji kullanımını sınırlayarak dikkat dağınıklığı, uyku bozukluğu ve sosyal ilişki problemlerine karşı koruma sağladığını vurguladı.


Günümüzde teknolojinin hayatın her alanına girmesiyle birlikte dijital bağımlılık oranı da giderek artıyor. Sosyal medya, akıllı telefon ve dijital oyunlara aşırı maruz kalmanın bireylerde dikkat dağınıklığı, odaklanma bozukluğu, uyku sorunları ve sosyal ilişkilerde kopukluk gibi problemlere yol açabiliyor. Özellikle yatak odasında telefon ve tablet bulundurmak, melatonin hormonunun yeterince salgılanamamasına neden olarak uyku kalitesini düşürüyor. Ayrıca sürekli bildirimlere maruz kalmak, kişilerin sabırsızlık, acelecilik ve dürtüsel davranışlar sergilemesine yol açabiliyor. Bu durum da dijital farkındalığın önemini daha da artırıyor. Bu sorunların önüne geçebilmek için önerilen ‘dijital diyet’, bireyin dijital temasını sınırlı, bilinçli ve amaçlı bir şekilde yönetmesini sağlayan bir yöntem olarak öne çıkıyor. Dijital diyet ise bireylerin gün içerisinde ne kadar süreyle, hangi amaçla ve kimlerle dijital etkileşimde bulunduğunu fark etmesini hedefliyor. Bu süreç, dijital araçların gereksiz kullanımını azaltarak daha dengeli ve sağlıklı bir yaşam alışkanlığı kazandırmayı amaçlıyor. Bilimsel araştırmalar, dijital diyet uygulayan bireylerde farkındalık seviyesinin yüzde 30 ila 35 oranında arttığını ve buna bağlı olarak yaşam kalitesinin yükseldiğini gösteriyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital diyetin üç aşaması olduğunu ve ilk olarak haftalık farkındalık çalışması yapılması gerektiğini söyleyerek, dijital yaşam risk haritasının çıkarılması gerektiğini söyledi.



"Çeki düzen gerekiyor"


Zayıflamak için beslenme ve doğru ilaç kullanımı gibi etkenlere dikkat edildiğini ve dijital nesnenin verebileceği zararlara karşı da diyet yapılması gerektiğini söyleyen Tuncay Dilci, "Yoğun bir dijitalizm çağı içerisindeyiz ve hiç beklemediğimiz yeni bir yaşam dönüşümüyle dijital sosyalizme giden bir boyutun içerisindeyiz. Bu noktada dijital diyet; bireyin yaşamını kontrol altına alabilmek adına dijital temas alışkanlıklarını kontrollü, amaçlı ve bilinçli bir şekilde hareket etmesini sağlayan süreçtir. Bu anlamda sınırlı ve sorumlu davranabilen bir takım uygulama silsilelerini ifade etmektedir. Bir nevi halk arasındaki perhiz yapma gibidir. Nasıl ki zayıflamak veya sağlık için doğru beslenme ve doğru ilaç kullanımı gibi alışkanlıklarımızı kontrol altına almak zorundaysak, aynı şekilde dijital nesnenin verebileceği zararlara karşı kendi yaşamımızı minimalize etmek ve bu minimum uygulamalar içerisinde her türlü temas alışkanlıklarımıza çeki düzen vermek gerekir. Dijital diyetin amacı; dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemi gibi sorunlara karşı daha farkında hareket etmek. Bunun dışında sosyal ilişkilerimizi sabote ettiği için bu konuda yine bir farkındalık oluşturmak. En önemlisi de uyku. Özellikle dijital nesnelerin zorunlu kullanımı ve yatak odasında kalmasından dolayı melatonin hormonunun yeterince üretilememesinden kaynaklı sağlıksız bir durumla karşı karşıyayız. Yine zihinsel yorgunluğun ortaya koymuş olduğu bir takım odaklanma problemleri, ilişki, iletişim sorunlarından bahsedebiliriz. Zorunlu dijital nesne kullanımından kaynaklı en büyük sorunlardan bir tanesi de sabırsızlık, acelecilik ve dürtü bozukluğu ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla insanların bu hal ve hareketlerine çeki düzen vermesi gerekiyor" dedi.



"Farkındalık çalışmaları gerekiyor"


Kişi sorun yaşıyorsa profesyonel destek alınması gerektiğini belirten Dilci, "Dijital diyetin üç aşaması var. İlk olarak yapmamız gereken şey haftalık farkındalık çalışması. Bir hafta boyunca nelerle temas halindeyiz, hangi amaçla giriyoruz, ne kadar düzeyde giriyoruz ve kimlerle muhatap oluyoruz? Bunların süresiyle birlikte dijital yaşam risk haritamızı çıkarmamız gerekiyor. İkinci aşama ise sınırlama evresi. Gereksiz ve amaçsız 5 saatin üzerinde temas halindeysek gerçekten ciddi bir dijital yaşam sorunumuz var demektir. Üçüncüsü ise sessiz moda almak. Dijital nesnenin herhangi bir şekilde uyarıcı niteliği olan imge, simge, ses ve mesajları sessize alarak biz istediğimiz zaman bakabileceğimiz moda getirmek. Yani farkındalıktan kurtuluşa doğru evirilen yeni bir yaşam biçimine dönük süreçleri başlatmamız ve bunun bir yaşam kültürü haline gelmesi. Bu konuda başa çıkma sorunu veya dijital diyet dediğimiz uygulamaları aşamalı bir şekilde gerçekleştirmekte sorun yaşıyorsak profesyonel bir destek almak gerekir" diye konuştu.



"Yaşam kalitesi artacaktır"


Dijital diyetle yaşam kalitesinin arttığını ifade eden Dilci, "Bu konuda yapılan birçok çalışma var. Dijital diyetle ilgili yapılan çalışmalarda yüzde 30 ila yüzde 35 arasında kişinin farkındalığı arttığı ve bu farkındalığa bağlı olarak da yaşam kalitesinin arttığı görülmüştür. Daha mutlu, nezih bir yaşam sürdüğü ve dijital nesneleri de daha sağlıklı ve kontrollü kullanma becerisinin arttığı yönünde sonuçlar bilimsel ve deneysel çalışmalara yansımıştır" şeklinde konuştu.



Uzmanı açıkladı: "Dijital diyet hayat kalitesinin artırıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adli emanetten silahları çalan katibin ifadesi ortaya çıktı İstanbul Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına ait Suç Eşyası ve Emanet Deposu’nda yapılan denetimde 9 adet silahı çalan zabıt katibinin ifadesi ortaya çıktı. Tutuklanan katip, "2023 yılının sonbahar aylarında emanet memurluğundan 1 adet silahı gizlice aldım. İlk aldığım silahın markasını ve seri numarasını hatırlamıyorum" dedi. İstanbul Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait Suç Eşyası ve Emanet Deposu’nda yapılan rutin denetimlerde 12 adet silahın kayıp olduğu belirlendi. Eksikliği tespit edilen silahların, İstanbul Bölge Polis Kriminal Laboratuvarı’nda incelemede mi olduğuna ilişkin yazı gönderildi. Kayıp silahlardan 3’ünün yeniden incelemeye alındığı ortaya çıktı. Bu silahlardan ikisinin 2 Ekim 2023’te Emanet İşlemleri Bürosunda zabıt katibi olarak görev yapan U.E. isimli kişinin üzerinden temin edildiği, bir diğerinin ise terör ve örgütlü suçlar kapsamında yürütülen bir soruşturma sırasında şüpheli başka bir şahsın ikametinde bulunduğu öğrenildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 9 silahı sattığı belirlenen ve tutuklanan zabıt katibinin ifadesi ortaya çıktı. "1.5 milyon TL kadar borcum bulunmaktaydı" Zanlı U.E. savcılık ifadesinde, "Emniyette vermiş olduğum ifademi kabul etmiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum. Ben şu anda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak görev yapmaktayım. Tam tarihini hatırlamamakla birlikte 2023 yılının Mart ayında Adalar Cumhuriyet Başsavcılığında zabıt katibi olarak görevlendirildim. Görev yaptığım süre içerisinde eşim ile olan sıkıntılarım nedeniyle zor bir dönemden geçmekteydim. Aynı zamanda yaklaşık 1.5 milyon TL kadar borcum bulunmaktaydı. Adalar Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan iş bölümü doğrultusunda Emanet İşlemleri Bürosu’nda görevlendirildim. 2023 yılının sonbahar aylarında emanet memurluğundan 1 adet silahı gizlice aldım. İlk aldığım silahın markasını ve seri numarasini hatırlamıyorum. Aldığım silah ile Tuzla ilçesinde bulunan ikametime geldim. Amacım bu silahla intihar etmekti. Ancak o gün buna cesaret edemedim. Silahı Tuzla ilçesindeki ikametimde bırakarak ertesi gün Adalar Adliyesi’ndeki görevime devam ettim. Günün sonunda intihar düşüncemin ağır basması nedeniyle emanetten bu kez başka bir silah aldım. Tuzla Aydınlı bölgesindeki ormanlık alana gittim. Ancak yine intihar etmeye cesaret edemedim" şeklinde konuştu. "Görevini yerine getiren polis memurlari tarafından durduruldum" 2 silahı yakalatmasını anlatan U.E., "İlk silah hala uhdemde iken yeniden ikinci bir silahi almamdaki amaç eve uğramak istemememden kaynaklıdır. İlk aldığım silah ikametimde bulunduğundan eşimin olmadığı yerde intihar etmek istedim. Az önce ifade ettiğim gibi intihar etme cesaretini bulamadığımdan amacım iki adet silahı da alıp Adalar Adliyesindeki emanete kimsenin haberi olmadan geri bırakmaktı. 2 ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde Adalar Adliyesine gitmek amacıyla Kartal sahiline gittiğimde devriye görevini yerine getiren polis memurlari tarafından durduruldum. Yapılan aramada elimde poset içerisinde iki adet silahın tespit edilmesi üzerine adli işlemlerin devamı için beni polis merkezi amirligine götürdüler. Ruhsatsız silah bulundurduğum gerekçesiyle hakkımda kamu davası açıldı" dedi. "Üzerime atılı suçlamayı kısmen kabul ederim" Suçlamaları kısmen kabul eden U.E., "Kaybolduğu iddia edilen diğer silahlarla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Herhangi bir maddi menfaat teminim olmamıştır. S.K. ve N.K. isimli şahısları tanımam. Emanette bulunması gereken silahın nasıl bu şahıslardan temin edildiği hususunda bilgi sahibi değilim. Üzerime atılı suçlamayı kısmen kabul ederim. Bunun yanında kolluk görevlilerince el konulan cep telefonumda whatsapp uygulamasını yasa dışı bahis hususunda yazışmalarım bulunması nedeniyle sildim. Temin edilemeyen silahların akibeti ile ilgili herhangi bir yazışma içeriği bulunamamaktadır. Söyleyeceklerim bundan ibarettir" ifadelerini kullandı. "Silahlar yerden aldığım kutudan çıktı" Daha önceden benzer konudan hakkında davası olduğu öğrenilen U.E., "Bu suçlamaları kabul etmiyorum silahlar üzerinde parmak incelemesi yapılabilir. Hakkımda açılmış olan dava konusu olan silahlar içerisinde kitapların olduğunu görerek yerden aldığım karton poşetin içerisinden çıkmıştır. Herhangi bir tasarrufum yoktur suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.