SAĞLIK - 12 Kasım 2025 Çarşamba 15:12

Uzmanı uyardı: "Hafife alınan zatürre ölümünüze neden olabilir"

A
A
A
Uzmanı uyardı: "Hafife alınan zatürre ölümünüze neden olabilir"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kemal Kaya, zatürrenin soğuk algınlığı ile karıştırılamaması gerektiğini ve her öksürüğün de hafife alınmaması gerektiğini ifade etti.


Sivas Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kemal Kaya "Zatürre" olarak bilinen Pnömoni’nin, virüs, bakteri veya mantar kaynaklı mikroorganizmaların neden olduğu akciğer dokusunun iltihabı olarak tanımlandığını söyledi. Kaya, "Her öksürük basit bir soğuk algınlığı değildir. Zatürre, erken tanı konulmadığında ölümcül seyredebilen ciddi bir akciğer enfeksiyonudur. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üzeri bireylerde, kronik kalp, böbrek ve akciğer hastalığı bulunanlarda ağır seyredebilir. Bu nedenle belirtiler başladığında vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekir" diye konuştu.



"Zatürre tedavi edilebilir bir hastalıktır, ancak ihmale gelmez"


Zatürreye karşı korunma yöntemlerinden en etkilisinin aşı olduğunu dile getiren Kaya, "Hastalığın en yaygın belirtileri yüksek ateş, öksürük, balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve halsizlik, erken tanı tedavinin başarısını büyük ölçüde arttırıyor. Zatürreye karşı en etkili korunma yönteminin zatürre (pnömokok) ve grip aşısı vurdurmak. Aşı, hastalığın hem görülme sıklığını hem de ölüm oranlarını ciddi ölçüde azaltır. Özellikle risk grubundaki bireylerin her yıl düzenli olarak aşı yaptırması hayati önem taşır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenme, hijyen kurallarına dikkat edilmesi, sigara ve alkol kullanımının bırakılması lazım, Zatürre tedavi edilebilir bir hastalıktır, ancak ihmale gelmez. Unutmayın, her öksürük masum değildir" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.