SPOR - 10 Ocak 2019 Perşembe 09:28

E-Spor’dan 150 bin dolar kazandı

A
A
A
E-Spor’dan 150 bin dolar kazandı

Çin’de düzenlenen E-Spor Dünya Şampiyonasında birinci olan Kaan Çekli, İHA’ya özel açıklamalarda bulundu.

Çin’de düzenlenen E-Spor Dünya Şampiyonasında birinci olan Kaan Çekli, İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Çin’de düzenlenen turnuvada 150 bin dolar birincilik ödülü alarak dönen Çekli, Türkiye’nin E-Spor’da iyi bir durumda olduğunu söyledi.



Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan, Yeditepe Üniversitesi’ni tam burslu olarak kazanan E-Sporcu Kaan Çekli, hem E-Spor’da önemli başarılar elde etmeyi hem de üniversiteden mezun olmayı da başardı. Geleceğe dair planları olan ve oynadığı oyunda kullanıcı adı ‘Fujitora’ olan Çekli, E-Sporcuların en büyük sorununun vize sıkıntısı olduğunu belirtti. E-Sporculukla alakalı sosyal medya hesabından çok mesaj aldığını belirten Çekli, E-Sporcu olmak isteyenlere de önemli tavsiyeler verdi.



İlkinde çeyrek finalde yenildim


E-Sporla tanışma sürecini anlatan Çekli, “Ben zaten küçüklüğümden beri bilgisayar oyunlarıyla içli dışlıydım. Üniversite birinci sınıf zamanında böyle ‘Hearthstone’ adlı bir oyuna başladım. O oyunun da küçük turnuvaları oluyordu. Normalde eğlencesine oyun oynayan biriydim. Birkaç turnuvası olmuştu bu oyunun Türkiye’de… Gittim ilkinde çeyrek finalde yenildim, sonrakinde kazandım falan derken işte bu oyunda kulüpler oluyor, Milli Takım gibi, Galatasaray, Fenerbahçe gibi ama bazıları o kadar büyük olmuyor. Yani isimleri farklı oluyor. Yine Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kulüplerin de E-Spor dalında takımları var. İşte dediler ki ‘bizim formamızı giyer misin? Şunları şunları veririz sana’ diye. Daha o zaman 4-5 yıl önce olduğu için olanaklar daha kısıtlıydı. Ben de olur dedim. Zaten bana negatif getirisi olacak bir şey değildi. Öyle oynamaya başladım profesyonel olarak. Bundan para kazanmaya başlayarak oynamaya başladım yani.” dedi.



“Bir oyunda kendinizi geliştirdiğiniz zaman başka bir oyuna yönelmeniz zor”


Profesyonel bir E-Sporcunun bir bilgisayar oyunundan başka bir bilgisayar oyununa geçmesinin pek sağlıklı olmadığını ifade eden Çekli, “Profesyonel futbolcu gidip birden profesyonel voleybol oynamaya başlayamaz. O kişi futbolun gerektirdiği yeteneklerinde kendini geliştirmiştir. Bu oyunlar da verdiğim örnek gibidir. Bir oyunda kendinizi geliştirdiğiniz zaman, profesyonel olarak da oynadığınız zaman başka bir oyuna kayma durumu biraz zor oluyor. Olsa da başarı elde edilemez zaten. Benim oynadığım oyun ise stratejik bir oyun. Satranç oyununa benziyor biraz. Size belli bir süre veriliyor, o süre dahilinde bir hamle yapıyorsunuz ve rakibin hamlesi oluyor. Genelde oyunlar şöyle olur, ‘Klavyeyi hızlı mı kullanıyorsun, mouse hızlı mı çeviriyorsun’ şeklinde reflekslerine, parmak hızına bakar. Ama benim oynadığım oyun daha çok satranca benziyor. Bekliyorsun, bir tuşa tıklıyorsun. Bir hamle yapıyorsun. Öyle bir oyun yani…” ifadelerini kullandı.



Oyun oynayarak 150 bin dolar kazandı


Turnuvalara katıldıktan sonra önemli başarıları hep ucundan kaçırmaya başladığını ve bu durumun kendisini çok hırslandırdığını kaydeden Çekli, para kazanmaya başlayınca yaptığı işe daha ciddi ve profesyonelce bakmaya başladığını belirtti. Önemli dereceleri ucundan kaçırmanın kendisini hep kamçıladığını vurgulayan Çekli, kendisinin de dünya şampiyonu olduğu Çin’deki Dünya Şampiyonası hakkında şu bilgileri verdi: “Geçen sene büyük bir turnuva oldu. Çin’de Alibaba diye büyük bir şirket düzenledi. Bu turnuva 9 ay sürdü. Bizim turnuva sistemleri şöyle, herkes katılabiliyor. Kayıt yaptırdıktan sonra kulüp işin içinde yok aslında. Sen kulübün sadece formasını giyiyorsun. Yani reklamını yapmış oluyorsun. Ama şuan yolda bir kişiyi çevirsek benim oynadığım oyunda üyeliği varsa girip turnuvada oynayabiliyor. Ama oynar ve elenir. Genelde bizim oyunu oynayanlar bu işten para kazananlar oluyor. Profesyonel oynayan kişilerle oynuyorsun. Ama arada tek tük, atıyorum bin kişi katılmıştır ilk rauntta tanımadık bir rakip gelebilir. Ama ikinci, üçüncü raunttan sonra hep tanıdığın oyuncular oluyor zaten. İşte Çin’de böyle büyük bir turnuva duyurdular. Türkiye elemesi oldu. Türkiye elemesinde Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan vatandaşları elemede kapıştı. Ben bu elemelerde Türkiye birincisi oldum. Bu internetten yapıldı. Sonra Türkiye birincisi olduğum için beni Barselona’ya çağırdılar. Barselona’da da bütün Avrupa’daki ülkelerin birincileri vardı. İşte Fransa birincisi gelmişti, Finlandiya birincisi gelmişti. Yani her eleme bölgesinden birinciler gelmişti. Diğer ülkelerin birincileriyle birlikte 24 kişiydik. 24 kişiden 12 kişi Çin’e gidecekti. Yine orada da eleme yapıldı. Ben orada ilk 8’e kaldım. Yani doğal olarak ilk 12’ye kaldığım için Çin’e davet edildim. Çin’de de 32 olacak toplam. Yani Avrupa’dan 12 kişi, işte Amerika şampiyonası yapıldı Los Angeles’ta. Asya’dan, Afrika’dan, 170 ülkeden eleme yapıldı. Bu elemelerin sonunda 32 kişi Çin’e geldi. Geçen sene (2018) Mart ayının başında gittim Çin’e. 11 gün falan kaldık orada. Final maçım 18 Mart’taydı. Orada da işte birinci oldum. Birincilik ödülü 150 bin dolardı.”



Vize bizim en büyük problemimiz


Dünya Şampiyonası’ndan sonra turnuvalara katılmaya devam ettiğini belirten Çekli, Türkiye’deki E-Sporcuların en büyük sıkıntısının vize ve pasaport işlemleri olduğuna dikkat çekti. Yabancı ülkelerde düzenlenen turnuvalara katılmak için vize işlemlerine büyük bir zaman ayırdığını kaydeden Çekli; “Bordo Pasaport olduğu için sürekli vize sorunu yaşıyordum ve halen yaşamaya devam ediyorum. Bir yere gideceğim zaman vize işleriyle çok uğraşıyorum. Yani gitsem bile sürekli vize işleriyle uğraştığım için turnuvaya zaten düzgün hazırlanamıyorsun. Çünkü sürekli konsolosluğa gidiyorsun, ajansa gidiyorsun, işte belge hazırlıyorsun, onun fotokopisi, bunun bilmem nesi… Bu durum zaten turnuvaya hazırlanmayı engelliyor. Ya da gidemiyorsun vize çıkmadığı zaman. Yani ben mesela Çin’e giderken vize sürecim 1 ay sürdü. Mesela Almanya’daki bir adam Çin’e gideceği zaman yarım saatte internetten vize alıyor. Ben bir ay uğraşıyorum, gidiyorum işte Spor Bakanlığı’ndan kağıt alıyorum, gidiyorum Çin’den davetiye alıyorum, ‘Yok o olmaz, belediyeden onaylanması lazım’ diyorlar, onu alıyorum başka bir şey yapıyorum. Sürekli belge peşinde koşuyorum ki artık o kadar çok vize aldım ki bu vize alma olayını çok iyi bilen biriyim, çok hazırlıklı gidiyorum yine de uzun sürüyor. Mesela Amerika’ya bir turnuvaya gidecektim. Onda da vizem ret edildiği için gidemedim. Norveç’e gidecektim, vizem yetişmedi gidemedim. İtalya’ya gidecektim vizem yetişmedi gidemedim. Yani gittiğim kadar gidemediğim turnuvalar da oldu. Şu an en büyük problemimiz vize sorunu…”



Türkiye E-Spor’da iyi durumda


Türkiye’nin E-Spor’da Amerika, Almanya, İsveç gibi ülkelere göre 5 sene gibi geride olduğunu ama genele göre iyi durumda olduğunu ifade eden Çekli, “Türkiye’de büyük ihtimalle bilgisayar oyunların izleyen, futbolu izleyenlerden daha çok kişi vardır. Öyle söyleyeyim yani. Kesin diyebilirim çünkü atıyorum, League Of Legends’ın bir maçı oluyor Cumartesi günü, bir tane site var, oyunla ilgili her şeyi takip edebildiğiniz bir site, o siteye girdiğin zaman 50 bin kişi aynı anda izliyor. En dandik maç olsa bile en az 50 bin kişi izliyor. Tamamen futbolu nasıl izliyorsa insanlar, bunu da öyle izliyor. Bu oyunları izlemenin bir de şöyle farklı bir yanı var; futbol izlerken mesela senin yapamadığın bir şeyi başkası yapıyor diye keyif alarak izliyorsun, ‘Ne kadar iyi futbol oynuyor’ diye, bilgisayar oyunlarında adamı izleyerek sen de onun gibi oynayabiliyorsun. Başkasını öğrenmek amacıyla da izleyebiliyorsun.” dedi.



‘E-Sporcu olma’ diyorum


E-Spor ile ilgili kendisine çok mesaj geldiğini belirten Kaan Çekli, “Liseye giden arkadaşlardan genelde mesaj geliyor. Diyor ki, ‘Abi benim derslerim kötü, yapamıyorum okulu sence E-Sporcu olayım mı’ diye. Ben de, “olma” diyorum. Çünkü şöyle bir şey; ‘Ben olayım mı’ dediğiniz zaman olabileceğiniz bir şey değil. Bu işi yapamadım, şu işe kalkışayım bari gibi bir şey değil. ‘Abi ben futbolcu olmak istiyorum’ demek gibi bir şey yani. Zaten bunu soran biri olamaz. ‘Ben basketbolcu olmak istiyorum’ diyen 20 yaşındaki bir adam gibi. Sen zaten 20 yaşına gelmişsin. Bu işin içinde birden kendinizi buluyorsunuz yani. Olmak isteyip de olabileceğiniz bir şey değil. Denk gelmesi gerekiyor.” diye konuştu.



Önemli E-Sporcular var


Türkiye’de kurulan E-Spor Federasyonu’na da seslenen Çekli, “Türkiye’de şu an çok denilecek seviyede ismini duyurmuş, yurt dışında farklı oyunlarda önemli başarılar elde etmiş E-Sporcu var. Dünya çapında 30-40 sporcumuz vardır, federasyonun onlarla bir görüşme ayarlayıp soru-cevap şeklinde bir süreç ayarlanabilir. Çünkü oyuncularla Federasyon arasında bir iletişimin olması lazım. Federasyonda çalışan insanlar bizim kadar bu işin içinde değiller yani. Bizim gördüğümüz sorunları görmüyorlar, yaşadığımız sorunları yaşamıyorlar. En iyi bizden duyarak federasyonu geliştirebilirler.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.
Isparta Başkan Başdeğirmen: “Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir” Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, pazar günü Antalya’da saat 18.00’da İzmir Buca ile oynayacağı yarı final karşılaşması öncesinde Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ı ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, müsabaka öncesinde sporculara başarı dileklerini iletti. Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. Sporcularla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Başdeğirmen, “Futbol tabii ki sporun en önemli dallarından bir tanesi. Bir çok sporun dalları var ama futbol en önemlisi en önde gelen, insanların en çok değer verdiği bir kol. Gençlerimiz haliyle orada çok daha başarılı olmak için bir mücadele veriyorlar. Sizler nereye giderseniz her şeyden haberim var. Sizlerle beraber gidip geliyorum sanki. Amaç sizlerin başarılı olup şehrimizin ismini üst planlara çıkarması. Bu bir sevgidir, bu gönülden gelir herkes yapamaz. Futbol sevgisi spor sevgisi farklı bir şey. Herkesin yapacağı bir şey değil. Sağ olsun böyle bu işe gönül veren abilerimiz olduğu sürece de sporumuz çok daha ileri gidecektir. Tabii sizlerin burada başarılı olması hocalarımızın ve başkanımızın göğsünü daha çok kabartacak, bizleri mutlu edecek. Ispartaspor’da sizler oynarsanız biz çok gurur duyacağız. Ispartaspor maçını izlerken içerisinde bir tane bile Ispartalı varsa Ispartalı seyirci ona karşı farklı bir duygu hissediyor. Benim memleketimin çocuğu diyor. Yani Ispartalı derken Isparta’da doğmuş anlamını düşünmeyin. Burada yaşayan bir gencimiz o takımın içerisindeyse biz farklı bir heyecan duyuyoruz. Avrupa’da da böyle. Avrupa maçlarını izlerken eğer o oyuncuların içerisinde bir tane Türk oyuncu varsa o maçı izliyorum, diğer maçlarına bakmıyorum. Niye orada Türk olduğu için değer veriyorum. Benden birisi. Ispartaspor’un içerisinde de bu memlekette yaşayıp büyüyen bir çocuğumuz varsa, benden birisi diye farklı bakıyorum” dedi. Yarı finale kalan U 19 takımını tebrik eden Başkan Başdeğirmen, “Tebrik ediyorum. Çok büyük bir başarı. Ispartaspor’da güzel başarılı maçlardan sonra böyle kıl payı play-off’u kaybetti. Bugünkü geldiği yerde çok önemli ve çok başarılıydı. Bu başarıyı biz sizlerle daha ileriye götürmek istiyoruz. Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir. Hem maddi hem manevi bu çok değerli bir şey. Kendi çocuğumuzun olması kendi bölgemizin evladı olması bizi çok daha farklı bir coşturuyor. Şimdi sizlerin Buca maçınız var. Antalya’da inşallah o maçı kazanarak finale kalacaksınız. Ondan sonra da finali yapacağız. Dileğimiz şampiyon olmak. Sizleri inşallah orada o şampiyonluk kupasını kaldırırken görmek istiyoruz. Nasip olursa şampiyonluk maçınızda bizler de orada olmak isteriz. Biz de Isparta Belediyesi olarak aslında spora en yakın kişilerden birisiyiz. Sporu yapan kişilere ve gençlerimize bugüne kadar amatör kulüplere verilmediği kadar desteği, profesyonel takıma verilmediği kadar desteği veren bir yönetim olarak bulunuyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde her türlü hizmeti vereceğiz. Bu başarılı çalışmalarından dolayı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Buca maçında başarılar diliyorum, o maçı alacağınıza inanıyorum, inşallah finalde beraber olacağız” dedi.
Denizli Denizlispor, 2. Lig’e mağlubiyetle veda etti TFF 2.Lig Kırmızı Grup 38. hafta karşılaşmasında Belediye Derincespor, matematiksel olarak ligden düşen Denizlispor’u 2-1 mağlup etti. TFF 2.Lig Kırmızı Grup’ta sezonun son maçına çıkan Belediye Derincespor, matematiksel olarak geçen hafta ligden düşmesi kesinleşen Denizlispor’u ağırladı. Ev sahibi sahadan 2-1’lik skorla galip ayrılmasının ardından, Etimesgut-İnegölspor maçının bitmesini bekledi. Ankara oynanan mücadelenin 1-1 berabere bitmesi sonrası Kocaeli ekibi sahanın ortasında ligde kalmanın sevincini yaşadı. Hakemler: Eren Özyemişçioğlu, Denizcan Şahin, Eren Öksüzler Belediye Derincespor: Hüseyin Yılmaz, Canberk Ömer Özdemir, Alaattin Hamza Ok, Alpay Çelebi, Fatih Cerlek (Erdi Can Şehit dk.60), Murat Arda Ayhan (Ünal Emre Durmuşhan dk. 82), Berat Ali Genç (Yusuf Balcı dk.90+3), Tarık Mayhoş, Volkan Altınsoy, Taha Aydınlı (Ege Özkayımoğlu dk. 60), Melik Derin Denizlispor: Ali Eren Yalçın, Emre Yıldırım, Emirhan Kaşçıoğlu (Ahmet Tekin dk. 46), Alihan Kalkan (Mehmet Ali Ulaman dk.68), Samet Emre Gündüz (Mehmet Eren Sıngın dk. 61), Oktay Kısaoğlu (Muhammed Eren Kıryolcu dk. 82), Gökhan Süzen, Emre Sağlık, Emir Toprak Dinç, Alaattin Öner, Mustafa Kaçan (Yusuf Emre İnanır dk .61) Goller: Melik Derin (dk. 45+1), Berat Ali Genç (dk. 89) (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (dk. 32) (Denizlispor) Sarı kartlar: Berat Ali Genç (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (Denizlispor)
Muş Muş’ta "6. Lale Festivali" düzenlendi Muş’un Korkut ilçesinde gerçekleştirilen 6. Lale Festivali’nde Japon sanatçı Yamada Tamaru, bestelediği Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirdi. Korkut ilçesinde düzenlenen 6. Lale Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festivalin en dikkat çeken anlarından biri, Japon sanatçı Yamada Tamaru’nun Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirmesi oldu. Tamaru’nun performansı izleyicilerden büyük beğeni topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, Korkut Belediyesi ve Korkut Kaymakamlığı işbirliğiyle kentte doğal olarak yetişen ve endemik bir tür olan Muş lalesine dikkat çekmek için Lale Meydanı’nda düzenlenen festivalde konuşan Muş Valisi Avni Çakır, “Buraya atanmadan önce ’Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur’ türküsü daha sonra da Muş lalesi aklıma geldi. Korkut ilçesinde lale festivalini duyunca çok mutlu oldum. Değerli hemşehrilerim, sevgili kardeşlerim bu tür etkinlikler semboliktir ama anlamı ve çarpan etkisi çok büyüktür. Hem ilçedeki vatandaşları bir araya getirme, hem gurbetteki hemşehrilerimin memlekete gelmesi için güzel bir faaliyet. Unutmuş olduğumuz bazı değerleri hatırlama, kültürlerimizi, halk oyunlarımızı, folklorumuzu, türkülerimizi ve manileri bu tür etkinliklerde yaşatıyoruz. Bundan dolayı çarpan etkisi çok büyük. Bizde valilik olarak tüm başkanlarımızın her zaman yanındayız. Tüm kurum ve kuruluşlar olarak amacımız halkımıza hizmettir. ‘Halka hizmet Hakk’a hizmet’ düsturu olduğuna inanıyoruz ve bu uğurda da tüm ekiplerimizle beraber uyum içinde çalışıyoruz" dedi. Korkut Belediye Başkanı Haşim Arık ise ilçede düzenledikleri 6. Lale Festivali’nin hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Lalenin bölgemizde ve ilimizde çok tarihi bir öneme haiz olduğunu belirtmek istiyorum. Lale, Osmanlı’da gönül birlikteliği, vefa ve ferahlık anlamına geliyor. İlçemizde bundan sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, İlçe Kaymakamlığı ile festivali her yıl düzenleyeceğiz. Allah’ın izniyle elimden gelen bütün hizmetleri yapacağıma ilçe halkımın huzurunda söz veriyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Muş Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün folklor ekibi sahne alırken, vatandaşlar da halay çekerek günün tadını çıkardı. Festivalde sahne alan yerel sanatçılar, Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirdikleri festivalde Muşlu Fotoğraf Sanatçısı Adem Kapan da bir sergi açtı. Türk Kızılay Muş Şubesi, festivale gelen vatandaşa çorba ve su ikramında bulundu.
Kastamonu Kastamonulu öğrenciler Makedonya ve Almanya’da staj yapacak Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan Erasmus+ Programı çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen, Makedonya ve Almanya’da staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürüttüğü Erasmus+ Programı çerçevesinde Araç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 1 öğretmen 3 hafta boyunca Makedonya’da sağlık hizmetleri alanında, Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 2 öğretmen 3 hafta boyunca Almanya’da motorlu araçlar teknik alanında, Şenpazar Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 5 öğrenci ve 2 öğretmen de 3 hafta boyunca Makedonya’da çocuk gelişimi ve eğitimi alanında staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. 15 öğrenci ve 5 öğretmen İtalya’ya gidecek 2023-1-TR01-KA121-SCH-000147985 Erasmus+ Okul Eğitim Akreditasyon Projesi ile öğrencilerin grup hareketliliği çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen programa dahil edildi. Program çerçevesinde Kastamonu Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şehit Burak Kapucuoğlu Ortaokulu’ndan 3 öğrenci ve 2 öğretmen, Kastamonu Vali Aydın Arslan Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şerife Bacı Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, 7 gün boyunca İtalya’nın Milano şehrinde öğrenim faaliyetlerinde bulunacak. “Gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz” Erasmus+ projeleri çerçevesinde Makedonya, İtalya ve Almanya’ya gidecek olan öğrenci ve öğretmenler, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş’ü ziyaret etti. Gümüş, her iki proje çerçevesinde 32 öğrenci ve 10 öğretmenin faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere gerekli ön bilgilendirmelerin yapılmasının ardından Avrupa’ya gideceklerini belirterek, “Gerek öğrencilerimize, gerekse öğretmenlerimize yönelik bir uluslararası eğitim fırsatı sunan Erasmus+ Programı’ndan yararlanmamız bizi değişen dünyayı takip ederken ve gelişmeleri gözlemlerken avantajlı bir konuma getirmektedir. Bunun yanında ülkemiz de ikinci asrına girerken her alanda ivme yakalamış, teknolojide, eğitimde, kültürde ve bilimde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Sizler gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Milli değerlerimiz bizi maziden atiye taşıyacak, Türkiye’miz 21. yüzyılda dünyanın lider ülkeleri arasındaki yerini alacaktır. Bu şuurla faaliyetlerinizi gerçekleştireceğinize eminim. Tüm katılımcılara iyi yolculuklar ve başarılar diliyorum” dedi.