EKONOMİ - 21 Ocak 2021 Perşembe 14:33

Süleymanpaşa Belediye işçilerinin sözleşme sevinci

A
A
A
Süleymanpaşa Belediye işçilerinin sözleşme sevinci

HAK-İŞ Genel Sendikası ile Süleymanpaşa Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi töreni düzenlendi.

HAK-İŞ Genel Sendikası ile Süleymanpaşa Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi töreni düzenlendi. Sözleşmeye göre Süleymanpaşa Belediyesinde çalışan personellerin maaşı en alt limit olarak 3 bin 500 TL olarak belirlendi.


Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezinde düzenlenen toplu iş sözleşmesi törenine HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, belediye başkan yardımcıları ve çok sayıda belediye personeli katıldı.



En düşüğü 3 bin 500 lira maaş alacak


Toplu iş sözleşmesi imza töreni öncesi konuşan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, “Şuna yürekten inanın bunu gönülden söylüyorum. Devletin bize verdiği hak toplam bütçenin yüzde 40’ını aşamazsın. Eğer ki yüzde 40’ını aşarsan bunu hukukçulara sorabilirsiniz, fazla verdiğiniz maaş doğrudan belediye başkanına zimmet olarak çıkıyor. Bu sendika sözleşmesine imza atarken, yüzde 39.95’e kadar hakkımızı zorladık. Yani yüzde 40’a dayandığınızda ne personel alabiliyorsunuz, ne de ekstra bir zam verebiliyorsunuz veya tazminat ödeyebiliyorsunuz. Biz aklımızda olan ilk rakam 2 bin 600 lira bandında olan maaşı, 3 bin 300’e çekelim demiştik. Sonra genel başkanımız, siz bunu 3 bin 500 bandına çekin dedi. Biz de 3 bin 500 bandına çektik. Bundan sonra en düşük maaş alan personel kardeşimiz, 3 bin 500 lira maaş alacak. Onun üzeri zaten 3 bin 500, 3 bin 600, 3 bin 700, 3 bin 800 sınıflara göre meslek erbabına göre kendiniz bundan sonra geliştirmenizi tavsiye ederim. Herkes bu maaşı alacak ama meslek erbabı olacağı için biz ona ekstra para vereceğiz. Biz bu toplu iş sözleşmesini imzaladıktan sonra herkesin kendini geliştirebileceği, çalıştıkça daha fazlasını alabileceği, milletimize bir verenin benden iki alacağını herkesin aklına yazması gerekir” dedi.



"Devletin bana verdiği kanuni bütçenin neredeyse yüzde 100’ünü kullandım"


Başkan Yüksel konuşmalarının devamında, “Biz eskiden bayramlarda 75 TL veriyorduk. Şimdi iki bayramda 500 TL vereceğiz. Yani 75 TL olan 250 TL olmuş oldu. Kurban ve Ramazan Bayramında. Her yıl bin TL ikramiye alacaksınız. Her yıl 1 Mayıs ikramiyesi alacaksınız. Öğrenim gören çocuklarınız için ilkokula giden çocuklarınız için 100 TL, ortaokul okuyan çocuklarınız için 100 TL, lise okuyan çocuklarınız için 150 TL, üniversite okuyan çocuklarınız için 150 TL para alacaksınız. Çalışanlarımızın mezuniyetlerine göre 2 yıllık mezunlar maaşlarına ilaveten 50 TL, 4 yıllık mezunlar maaşına ilave 100 TL alacak. Bir müjde daha vermiş olayım. Bu ücreti alacak, yani giriş taban ücretini alacak sadece 325 kişi gerisi tamamı yüksek maaş alacak. Yani size verilen sosyal haklarla birlikte 3 bin 700 TL civarında cebinize para girmiş olacak. Bu rakamları hazırlarken, devletin bana verdiği kanuni bütçenin neredeyse yüzde 100’ünü kullandım” diye konuştu.



“1 milyon kişi taşeron sistemden kurtulup kamunun ve belediyenin çalışanı oldu”


Daha sonra kürsüye davet edilen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, “Yaklaşık 15 yıldır gerek belediyelerde, gerekse kamudaki taşeron sistemin sona ermesi için büyük bir mücadelenin içindeydik. Bu mücadelenin her aşamasından HAK-İŞ olarak hükümetimizle, bakanlıklarımızla, Cumhurbaşkanı’mızla da doğrudan temas kurarak bu taşeron sisteminin belediyeler açısından da, belediyeler açısından da sürdürülebilir olmaktan çıktığını mutlaka bunun değişmesi gerektiğine inandı ve bunu her zaman üst düzey yetkililerle paylaştık. Belediyelerimiz bütün hizmetlerini taşerona veriyor, taşeronda ihaleyle işi alıyor sonrada bunlara yüzde 18 KDV ödeniyor. Bu işleri belediyemiz kendi çalışanlarıyla yapsa maliyetin daha düşük olacağına inandık. Bir de işçilerin işlerine olan aidiyet duygusunun da artacağına inanıyorduk. Bugün kamuda, üniversiteler de yerel yönetimlerde yaklaşık 1 milyon kişi taşeron sistemden kurtulup kamunun ve belediyenin çalışanı oldular. Bu çok büyük bir reformdur. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çalışma hayatına yönelik en büyük reformdur. Kararname çıkmadan önce taşeron sistem devam ederken Türkiye’de belediyeler, üniversiteler, bakanlıklar ve kamuda çalışan kadrolu işçi sayısı 180 bindi. Biz bu kararnameyle bu 180 binin üzerine bunun beş katı kamu çalışanı bulduk. Bu gerçekten çok büyük bir reformun sonucudur” diye konuştu.



İşçiler büyük sevinç yaşadı


Toplu iş sözleşmesiyle en düşük olarak belirlenen 3 bin 500 lirayı duyan personeller büyük bir sevinç yaşadı. Konuşmaların ardından HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ile Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel toplu iş sözleşmesini imzaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.