GENEL - 17 Ocak 2012 Salı 15:24

İÇ ORGANLARI GÖĞÜS KAFESİNDE DÜNYAYA GELDİ

A
A
A
İÇ ORGANLARI GÖĞÜS KAFESİNDE DÜNYAYA GELDİ

Diyaframının olmaması sebebiyle mide, bağırsak, dalak gibi iç organları sol göğüs boşluğunda dünyaya gelen Fırat bebek, henüz dünyaya geldikten 24 saat sonra geçirdiği ameliyat ve 75 günlük yoğun bakım tedavisinin ardından hayata tutundu. Fırat bebek, yoğun bakım ünitesinden çıkarılan ailesine teslim edilerek hastaneden taburcu edildi.
Hülya ve Ayhan Erol çiftinin 2. çocukları olarak 2 Kasım 2011 tarihinde Kırklareli Devlet Hastanesi’nde dünyaya gelen Fırat bebek, doğumunun hemen ardından solunum sıkıntısı nedeniyle Özel Çorlu Reyap Hastanesi’ne sevk edildi. Burada diyafram olmaması (Konjenital Diafragma Hernisi) teşhisi konulan Fırat bebek dünyaya geleli henüz 24 saat olmuşken ameliyata alındı. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yeliz Kart tarafından ameliyat edilen Fırat bebek, ameliyatın ardından 75 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde
tutuldu. Mucize bebek bu sürenin sonunda yoğun bakımdan çıkarılarak ailesine teslim edildi ve hastaneden taburcu edildi.
Fırat bebeğin, Kırklareli Devlet Hastanesi’nden hastanelerine geldiğini ve ameliyatın ardından Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alındığını belirten Op. Dr. Yeliz Kart: "Diyaframı olmadığı için iç organları göğüs kafesindeydi bu durum nedeniyle akciğeri de gelişememişti. Bu 5 bin doğumda bir görülebilen ender bir vaka. Fırat’ın durumunda olanlarda yaşama şansı çok düşük. Bu tür vakalar, yüzde 80 - 90 oranında ölümle sonlanıyor" dedi.
Op. Dr. Kart, ameliyatın ardından iç organların olması gereken yerlerine yerleştirildiğini belirterek, "Ameliyatın ardından Fırat bebek, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi hekimlerinden Uzm. Dr. Filiz Tilki yönetiminde tedavisi sağlandı. 75 gün süren tedavinin ardından Fırat bebek sağlığına kavuştu ve ailesine teslim edilerek taburcu edildi" dedi.
Bebeğinin yoğun bakım ünitesinden doktorların kucağında getirilerek kendi kucağına verilmesinin ardından anne Hülya Erol, çok mutlu olduğunu belirterek, "Hocalarıma çok teşekkür ediyorum, bebeğimi sağlığına kavuşturdukları için kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.