KÜLTÜR SANAT - 29 Haziran 2022 Çarşamba 10:01

Binlerce yıllık ölüm kültürünü yansıtıyorlar: Zenginliğin ve soyluluğun sembolüydüler

A
A
A
Binlerce yıllık ölüm kültürünü yansıtıyorlar: Zenginliğin ve soyluluğun sembolüydüler

TEKİRDAĞ (İHA) – Soyluluk ve zenginlik göstergesi olan binlerce yıllık lahit mezarlar, Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde milattan önce ve sonrasındaki ölüm kültürünü günümüze taşıyor.

TEKİRDAĞ (İHA) – Soyluluk ve zenginlik göstergesi olan binlerce yıllık lahit mezarlar, Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde milattan önce ve sonrasındaki ölüm kültürünü günümüze taşıyor.


Helenistik Dönemden Traklara, Roma Döneminden Osmanlı İmparatorluğuna uzanan tarihi ile adeta bir açıkhava müzesi olan Tekirdağ’da bulunan eserler ziyaretçilerini bekliyor. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde yer alan eserlerin arasında heykeller, takılar, dönemine ait mutfak eşyalarının yanı sıra en çok dikkat çekenler ise lahit mezarlar göze çarpıyor. Soyluluk ve zenginlik göstergesi olan binlerce yıllık lahit mezarlar, milattan önce ve sonrasına ait mezar kültürünü yansıtıyor. Marmaraereğlisi ilçesindeki Perinthos Antik Kentinden çıkarılan bu lahit mezarlar, binlerce yıllık ölüm kültürünü günümüze taşıyorlar.



Mezarlar ilgi çekiyor


Müzenin içerisinde ve bahçesinde bulunan lahitler ile ilgili açıklamada bulunan Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, “İlimiz Arkeoloji ve Etnografya Müzesi gerçekten adeta bir Arkeopark şeklinde. Oldukça çok önemli eserlere sahip. Traklar Dönemi, Bizans Dönemi, Roma Dönemi, Osmanlı Dönemi mezarları mevcut ve mezar taşları mevcut. Aslında bir bütün olarak baktığınızda, Trakya çok eskiden beri tümülüslerin varlığı ile zaten doğal mezar alanların çok olduğu bir yer. Örnek, ilimizde bizim 240 tane bilinen tümülüs var. Bunlardan 122 tanesi tescilli ve bunlarda Trakların mezar yerleridir aynı zamanda. Ama Arkeoloji ve Etnografya Müzemizin bahçesindeki lahitler şehir kültürünün olduğu yerlerin buraya gelinmiş taşınmış haldeki mezarlarıdır. Lahitlerde; Latince yazıları olanlar Roma Dönemine aittir. Bildiğiniz gibi, Roma dönemi milattan sonra birinci yüzyıldan başlar. Yazıları olmayanlar daha eski dönemlere, Helenistik döneme ait olan lahitler vardır. Bizim zaten Arkeoloji ve Etnografya Müzemizde en fazla ilgiyi çeken bu Arkeopark şeklinde müzemizin bahçesinde sergilenen, hatta bir kısmı da müzemizin içerisinde olan mezarlardır” dedi.



Hepsi birer kültür varlığı


Hacıoğlu, lahitlerin oldukça ilgi gördüğünü belirterek, “Kimisi Roma Dönemi, kimisi Bizans Dönemi olan bu mezarlar ilgilileri tarafından, bu işe ilgi duyanlar tarafından Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni en fazla gezme sebeplerinden bir tanesidir. Dolayısıyla bunlar milattan önce altıncı yüzyıldan başlayarak hatta milattan sonra yedinci yüzyıla kadar olan süreçte değişik bölümleri kapsayan mezarlardır. Dediğim gibi yazısız olanlar Helenistik döneme ait. Latince yazılı olanlar Roma dönemine ait Çünkü o dönemin gereğidir. Altını çizerek söylüyorum bunların hepsi Herakleia diye de bilinen Marmaraereğlisi ilçemizdeki Perinthos Antik Kentinden çıkarılan mezarlardır, lahitlerdir ve buraya taşımışlardır. Bunların hepsi birer kültür varlığıdır, tescillidir. Amacımız bunları hem tanıtmak hem de gelecek kuşaklara aktarmaktır” ifadelerini kullandı.


Lahitlerin soyluluk ve zenginlik göstergesi olduğunu ifade eden Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, “Lahit şeklinde olanlar üst tabakadaki insanların mezarlarıdır. Yani o şehrin yöneticilerinin aristokratların, ekonomik yönden de çok gelişmiş zengin insanların mezarlarıdır. Halk mezarları değildir. Sıradan bir vatandaş mezarı değil, önemli devlet adamları ve aristokratların mezarıdır. Taştan olması azametini gösteriyor. O bir zenginliği gösteriyor. Yani o lahdi oluşturmak, yapmak, oyma olarak işlemek, bir bütün haline getirmek zenginliğin ifadesidir. O yüzden zenginliğin ifadesi olarak bu haldedir bu lahitler” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.