- 15 Temmuz 2019 Pazartesi 10:04

Motosikletle gideceği Balkanlarda Osmanlı’nın izlerini sürecek

A
A
A
Motosikletle gideceği Balkanlarda Osmanlı’nın izlerini sürecek

Tekirdağ Çerkezköy’de Birdal Kanmış isimli vatandaş, motosikletiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıl hüküm sürdüğü balkan topraklarını gezerek, tarihe ışık tutacak.

Tekirdağ Çerkezköy’de Birdal Kanmış isimli vatandaş, motosikletiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıl hüküm sürdüğü balkan topraklarını gezerek, tarihe ışık tutacak.


Kanmış, ‘Ardımızda bıraktıklarımız-Tuna Boyu ve Balkanlar’ isimli projesi kapsamında Osmanlı’nın 600 yıl hüküm sürdüğü Balkan topraklarına giderek, tarihe ışık tutacak. Motosikletiyle yapacağı balkan turuna 18 Temmuz’da çıkacak olan Kanmış, Osmanlı’nın izini sürecek.


Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden etkilenerek böyle bir proje ürettiğini açıklayan Kanmış, projesi hakkında yaptığı bilgilendirmede; “Amacımız Osmanlı’nın Balkanlarda bıraktığı tarihi eserleri incelemek. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi referans alınarak, Osmanlı Devleti’nin Tuna Boylarından Avrupa içlerine uzanan yolculuğunun izlerini sürmek. Kaybolan ve muhtemelen kaybolacakların envanterinin belge ve bilgilerle gelecek kuşaklar için kalıcı ve erişilebilir hale getirilmesi, farkındalık çalışmalarına kaynak oluşturulması” diye konuştu.



“En çok başlık bulmada zorlandım”


Projeyi oluştururken en çok başlığı bulmakta zorluk çektiğini belirten Kanmış, “Bu projeye uygun başlık ararken bile saatlerce dalıp gittiğim olmuştur. Başlık kısa ve öz olsun istiyordum. Ama bu imkansızdı. Sonunda ‘Ardımızda bıraktıklarımız’ da karar kıldım. Tuna Boyu ve Balkanlar, her türlü çeşitliliği ile pek çok gezginin ilgisini çekmiştir. Bu rotalar, pek çok yazara da ilham olmuştur. Patrick Leigh Fermon, Krijnie Nelly Ciggar, Richard A. Tomlinson ve daha niceleri…” dedi.



“İyi ki Evliya Çelebi var”


Sokakları adım adım günlerce gezmek ve tarihini araştırmak istediğini belirten Kanmış, “Günümüzde pek çok seyahat acentesi, kültürel turlar ile buraları birkaç müze ve şaşaalı kutlamalar ve yemekleri ile gezdiriyor. Ama okuduğum hiçbir yabancı yazar ve gezgin buraları bu şekilde gezmemiş. Tam tersine; sokakları adım adım günlerce gezip, kayıt altına almışlar. Her türlü medeniyetten neyi bulabilmişlerse kayıt etmişler. Daha da ötesi, Batı kendi kültürü için ne araştırmalar yapıyor anlatamam. Bana ‘Yok artık’ dedirten mesela ‘Çöpleri’ ile ilgili sosyoekonomik çalışmalar yapmışlar Bizans hakkında. Bizde ise maalesef hala böyle bir çalışma, böyle bir farkındalık için 21. Yüzyıl olmasına rağmen, her türlü imkana rağmen yok. Ben işin eleştiri yönüne gitmek istemiyorum. Tek söylemek istediğim; iyi ki Evliya Çelebi Ortaçağ’da gezmiş ve bize muhteşem bir eser bırakmış. İyi ki Ekrem Ayverdi Hocamız 70’li yıllarda çok kısıtlı imkanlara rağmen elinden geldiğince gidip, resmedip bize elinden geldiğince bir şeyler bırakmış. Elli seneden bu yana hiçbir şey yapılmamış maalesef” dedi.



“Çok ilginçtir bu topraklar”


Avrupa’daki Türk Köylerine gideceğini ve Osmanlı’nın izini süreceğini söyleyen Kanmış, “Oralardan çekilirken ağlaya ağlaya ne türküler yakmışız, çocuklarımıza memleketlerimizin adlarını vermişiz ama bugün artık bir ihmalkarlık, umursamazlık almış bizi. Her türlü imkan ve kabiliyetimiz olmasına rağmen kendi kabuğumuza çekilmişiz. Çok ilginçtir bu topraklar. Adını İngiltere’de duyduğumuz Keltler’in burada ne işi var? Yine muhteşem bir imparatorluk olan Roma da burada eşsiz ve binlerce eser bırakmıştır. Bunların hiçbirisi buralar gezilirken unutulmamalıdır. Ya 2. Viyana Kuşatması sonrası esir edilen ve Almanlaştırılan binlerce Osmanlı yeniçerisine ne demeli? Ya Avrupa’daki Türk köyleri?” ifadelerini kullandı.



“5 yıl önce bu kadar hazır değildim”


5 yıl önce gezisini planladığını fakat farklı sebeplerden dolayı gezisini ertelemek zorunda kaldığını söyleyen Kanmış, “Beş yıl önce tasarladığım fakat farklı sebeplerden ötürü bugüne kadar ötelediğim bu gezim için binlerce dakika ve kitap arasında yıllarca kayboldum durdum. İş motosiklete atlayıp sürmekte değil yalnızca, hissetmek lazım gerçekten ‘Görmek’ lazım. Sadece tek başına görmek bencillik bence. Bundan daha da önemli olanı ise paylaşmak ve farkındalığı ortaya çıkarmaktır. Ben mümkün olduğunca bu farkındalığı ortaya çıkartmak ve bizim de Avrupa’da izler bıraktığımızı ve en az onlar kadar Avrupalı olduğumuzu göstermek için yola çıkıyorum bu sefer” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.