POLİTİKA - 17 Şubat 2018 Cumartesi 14:17

Bakan Özhaseki: "Sakal uzatıp DEAŞ’cı, kestirip PYD’li oluyorlar"

A
A
A
Bakan Özhaseki: "Sakal uzatıp DEAŞ’cı, kestirip PYD’li oluyorlar"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "DEAŞ diye bir bela var.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "DEAŞ diye bir bela var. Güya bütün batı ve Amerika DEAŞ’la mücadele ediyor. Ne bu DEAŞ çok net söylüyorum proje bir örgüt. Koydular oraya onu bahane ederek toplandılar oraya. Sakalını uzattırıyorlar DEAŞ’çı oluyor kestiriyorlar taşıyorlar öbür tarafa PYD oluyor" dedi.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Tokat’ta düzenlenen ve 18 ilden 215 belediye başkanının katılımıyla gerçekleşen ’Yerel Yönetimler Karadeniz Bölge Toplantısı’na katıldı. ’AK Belediyeler 2019 Yolunda’ temasıyla gerçekleşen toplantıya 12 bakan yardımcısı ve ilgili bakanlıkların üst yöneticileri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, Tokat milletvekilleri ile birlikte partililer katıldı. Toplantıda bulunan yerel liderler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gönderilen video mesajı dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada; 2019’da yapılacak seçimlerin AK Parti farklı bir amacının olduğuna dikkat çekerek, bu seçimlerin en çok oy oranının yakalanması gereken seçimler olduğunu söyledi.


Bakan Özhaseki, yaklaşan yerel seçimler öncesinde belediye başkanları ile tecrübelerini paylaşarak hizmetin daha iyi yürütülmesi anlamında önerilerde bulundu. Belediyeciliğin önemine değinen Bakan Özhaseki, "İş yapıktan sonra bulu lütuf olarak görmeyin hizmet vatandaş için bir haktır. Sizler seçilmişler olarak bu hakkı yerine getiriyorsunuz. Önce altyapı belediyeciliğiyle başladık. Sonra üst yapıya ardından da sosyal belediyeciliğe başladık. Sosyal belediyeciliğin ne olduğunu emin olun Türkiye AK partili belediyelerden öğrendi. Çok şükür çıta yükseliyor şuanda hamd olsun. Hizmet alınır, çiğnenir, yutulur, doyulur, sonra yeniden ister. Hizmette sınır yok. Her zaman bir öncekinden daha iyisi, daha güzeli. Bu psikolojiye alışmak lazım. Şehri geleceğe taşıyacak ne varsa yapmak zorundayız. İşin birincisi bu işi sevmektir. Size gelen istekler sonrasında yüzünüzü buruşturmamaktır. İnsanoğluna hizmeti Allah’a bir ibadet olarak görmektir. İyi niyet işin başıdır. Sonra çalışma. Bir modern işletmecilik mantığını ortaya koyma. Para yönetimiz, insan yönetimi, mekan yönetimi olmazsa olmazlar. Para yönetimini bilemiyorsak beceremiyorsak sağ ile sol ile istişare ederek kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Şehirlerin geleceği yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Eğer siz ufukluysanız, çalışkansanız ve hedefleriniz varsa o şehir gelişiyor. Değilse öylece kalıyor" dedi.


Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Özhaseki, "Son 3 yılda yaşanan zorluğu hiç bir dönemde yaşamadık. Gezi olayları, parti kapatma davaları, Cumhuriyet mitingleri, 17-25’ler onlardan bahsetmiyorum. Bunların her birisi bir engel zorluktur. Ama bir PKK belası vardı. Bu PKK belası dışarıdan ayar verilen para verilen silah verilen akıl verilen dünyanın en eski vahşi kabilelerinden kalmamış derecede cahil güya sosyalist olduğunu söyleyen ama kapitalistlerin kucağına oturmuş bir teşkilat.Bunlar senelerdir bu ülkede kan kusturuyorlardı insanlara. Seçim öncesinde de özellikle parti olarak bağımsız bir parti gibi girip AK Partiyi iktidardan düşürüp öz yönetimler ilan ederek paçavralarını da bayrak diye asarak bağımsızlık peşinde koşuyorlardı. Kocaman bir plan vardı. Arkasında dev ülkeler, akıl para. Bunlarla mücadele etti. Hamd olsun ülkemizin içi temizlendi. Şimdi dışarıda temizlik yapılıyor. Rabbım Mehmetçiklerimize yardım etsin. Bizler inşallah onlara yardım edenlerden oluruz. Hiç bir şehit haberi aldırmasın diye dua edelim. Ama ülkemizin bekası için önemli bir iş bu. Sonra bir FETÖ belası atlattı. Vücudu adeta bir kanser uru gibi sarmış. Hepimize gelmişler sırıtık bir yüzle hizmet eriyiz diye ama bildiğimiz İslamı kayideleri ters düz ederek, inandığımız ne varsa hepsinin dışında işler yaparak örgütlenmiş bir yapı. Onu temizlemekte kolay değildi. Bizden başkada onu temizleyecek başka bir Allah’ın kulu bir ortam bir kurum partide yoktu. Çok şükür oda temizlendi. DEAŞ diye bir bela var. Güya bütün batı ve Amerika DEAŞ’la mücadele ediyor. Ne bu DEAŞ çok net söylüyorum proje bir örgüt. Koydular oraya onu bahane ederek toplandılar oraya. Sakalını uzattırıyorlar DEAŞ’çı oluyor kestiriyorlar taşıyorlar öbür tarafa PYD oluyor. Böyle bir örgüt ve orada varlar. Sormayacak mıyız bunlara niye varsınız burada. Soruyoruz elbetteki. Geçmişiniz mi var bu ülkede? Sınırımız mı var Suriye ile orta bir kültürünüz mü, akrabalığınız mı var, tarihiniz mi var. Niye buradasınız, 10 bin kilometre öteden niye geldiniz buraya. Elbette sorguluyoruz. Niye bölmeye uğraşıyorsunuz asrın başında bu coğrafyayı cetvelle zaten böldünüz. Kendiniz bir arada durmak için çırpınıyorsunuz. Avrupa Birliği 28 ülke birçok federasyon var içinde, ayrılmamak için çırpınıyorlar. Katılanlar bizim size ihtiyacımız yok azıcık kenarda duracağız dedikleri zaman bütün Avrupa ayağa kalkıyor. Peki burayı niye bölmeye uğraşıyorsunuz? Bırakın ülke ülke bölmeyi artık şehir şehir bölüyorsunuz. Niye geldiniz buraya? ’Efendim insan haklarını geliştirmek, demokrasiyi inşa etmek için geldik’ Yapma ya, bizi o kadar mı akıldan yoksun zannediyorsunuz. Aklımızla alay mı ediyorsunuz. Nereye gittiniz de demokrasi geldi. Afganistan’a mı, Mısır’a mı, Libya’ya mı, Irak’a mı geldi nereye geldi? İnsan hakları nerede gelişti. Kan, gözyaşı, zulüm götürdünüz ve orada ayrılıp parçalanmayı götürdünüz. İşte bunları ciddi olarak sorguladığımız günlerdeyiz. İnsan kavgaya girdiği zaman biraz kendisine güvenecek birazda arkası güçlü olacak. Eğer bu yoksa işiniz zor. O zaman böyle bir ortamda hem kendi ülkesinin çıkarları için hemde bütün mazlumların sesi olmuş bir Türkiye’nin bu noktada dimdik ayakta olması hep birlikte, beraber olması icap eder. Hepimize iş düşüyor. Bizler üzerimize düşeni yapmak zorundayız" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.