GENEL - 15 Eylül 2018 Cumartesi 13:12

(onay bekliyor) Dokuz yıllık öğretmen engelinden dolayı görevinden alındı

A
A
A
(onay bekliyor) Dokuz yıllık öğretmen engelinden dolayı görevinden alındı

Tokat’ta 9 yıl ana sınıfı öğretmenliği yapan Filiz Begiş Naz (40), velilerin şikayeti üzerine konuşma güçlüğü çektiği gerekçe gösterilip öğretmenlikten alınarak farklı bir göreve atandı.

Tokat’ta 9 yıl ana sınıfı öğretmenliği yapan Filiz Begiş Naz (40), velilerin şikayeti üzerine konuşma güçlüğü çektiği gerekçe gösterilip öğretmenlikten alınarak farklı bir göreve atandı.


Tokat’ta doğuştan serebrpalsi (SP) hastası olan Filiz Begiş Naz, Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi okul öncesi öğretmenliği bölümünü birincilikle kazandı. Bir yıl Konya Selçuk Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi okul öncesi öğretmenliğine yatay geçiş yaptı. 2004 yılında mezun olduktan sonra Tokat’ta ücretli öğretmen olarak göreve başladı. 2010 yılında engelli kadrosu kontenjanından sınava girerek kadro alan Naz, eş durumundan dolayı 2015 yılında Mersin’in Tarsus ilçesine atandı. Tarsusta Doktor Mehmet Şanlı Anaokulunda göreve başlayan Naz, 1 yıl burada görev yaptıktan sonra hamile olduğu için izne ayrıldı. İzin dönüşü velilerin şikayeti üzerine Tarsus Anaokuluna görevlendirilen Naz, okulun ilk günü müfettiş raporu ile görevinden alınarak memur olarak görevini ifa etmesine karar verildi. Verilen karara karşı mahkeme yoluna başvuran Filiz Begiç Naz, yeni eğitim öğretim yılına kısa bir süre kala yaşadığı duyguları dile getirdi.



"Öğretmenlik görevimin yeninden verilmesini istiyorum"



Naz, velilerin ön yargıları nedeni ile çok sevdiği mesleğinden alındığını ileri sürerek, “Velilerin şikayeti ile beni en sevdiğim öğretmenlikten alıp sadece düz memurluğa verdiler. Oysaki kanunlar, öğretmenlikten alırsanız idareciliğe vermeniz gerekiyor diyor. Ama beni düz bir memur yaptılar. Şundaki okulumda bir odam bile yok. Her gün bir yerdeyim, aşağılayıcı bir haldeyim” dedi.


Okulların açılacak olması nedeni ile öğretmenlik mesleğini yapamayacağı için duygusal anlar yaşayan Naz, “Öğretmenlik görevinin yeninden verilmesini istiyorum. Düz memur olarak çalışmak istemiyorum. Çünkü öğretmenlik benim çocukluk hayalimdi. Bütün ömrümü o hayale göre şekillendirdim ve o hayale göre kendimi eğittim” diye konuştu.


Eşinin engelinden dolayı bir ayrımcılığa uğradığını ileri süren Sosyal Bilgiler Öğretmenini Savaş Naz, “Milli Eğitim bu konuda daha farklı bir uygulama yapabilirdi. Eğer fiili olarak ders anlatması istenmiyorsa özlük hakları saklı kalmak kaydı ile başka bir göreve verilebilirdi. Bu yapılmadı ama direk alt göreve alındı. Başkan bir şekilde değerlendirilebilirdi. ARGE biriminde görev yapabilirdi. Şu anki görev düz memur, geri hizmete alında bir anlamda. Daha önce 9 yıl başarı ile görev yapmış bir öğretmenin böyle bir muameleye maruz kalması son derece anlamsız. Tamamen insanların dış görünüşe bakarak ön yargılı davranması” ifadelerini kullandı.



Çocukluk hayali idi



Kızının öğretmenlik mesleği çocukluk hayali, yaşama sevinci olduğunu ifade eden anne Fadik Begiş ise şöyle konuştu: “Kızımın öğretmenliği elinden alındı. Çok üzgünüz. Öğretmen olabilmek için çok çalıştı. Çok başarılı idi. 9 yıl öğretmenlik yaptı, görevinden aldılar. 15 yıl ben kızımı sırtımda taşıdım okuttum. Küçükken bile öğretmenlik oynuyordu”



Veliler şikayet etti



Öte yandan velilerin Tarsus Anaokulu Öğretmeni Filiz Begiş Naz’ın “İradesi dışında konuşma ve ses bozukluğu, konuşmasının anlaşılması zor olması, öğrencilerle iletişim kuramaması, öğrencilerin bu durumdan olumsuz etkilenmesi ve okula gitmek istememeleri” iddiadaları üzerine başlatılan inceleme doğrultusunda müfettiş raporunda velilerin iddialarının sübuta erdiği sonucuna ulaşıldığı ifade edilerek, “Tarsus Anaokulu Öğretmeni Filiz Begiş Naz’ın engelli gurubundan atandığı, sağlık özrünün sürekli ve kalıcı olduğu, görev yaptığı okullarda soruşturma sonucu 3 defa görev yerinin değiştiği, çalıştığı diğer okullarda da aynı sorunları yaşadığı kanaati oluşmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin 58. Maddesi gereğince diğer hizmetler sınıfındaki durumuna uygun kadroya atanmasının uygun olacağı yönündeki kanaatimi arz ederim” şeklindeki ifadelere yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.