ÇEVRE - 16 Nisan 2019 Salı 18:50

Tokat Ballıca Mağarası UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi

A
A
A
Tokat Ballıca Mağarası UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi

Tokat Valisi Ozan Balcı, Ballıca Mağarası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girdiğini açıkladı.

Tokat Valisi Ozan Balcı, Ballıca Mağarası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girdiğini açıkladı.


Tokat Valiliğinin ‘2023 Tokat Vizyonu’ doğrultusunda gerçekleştirilen başvuru ile Ballıca Mağarası UNESCO Geçici Dünya Miras Listesi’ne alındı. UNESCO Dünya Mirası Listesi Yolunda Ballıca Mağarası Projesi kapsamında, son beş yılda 400 binden fazla kişinin ziyaret ettiği Ballıca Mağarası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesi ile birlikte mağaranın tanınırlığının artması bekleniyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tokat Valisi Ozan Balcı, Ballıca Mağarasının Tokat için Türkiye için bir değer olduğunu kaydetti. Bu anlamda Ballıca Mağarasının UNESCO Geçici Dünya Miras Listesi’ne alınması için yaptıkları başvurunun kabul edildiğini belirten Vali Balcı, “Bu anlamda Ballıca Mağarasının daha çok tanıtımı olacak böylece ziyarete gelecek olan yerli ve yabancı turist sayısının artması konusunda önemli katkısı olacak, Türkiye’mizin Tokat’ın tanıtımına katkı sağlamış olur” dedi.



Dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından


Milyonlarca yılda oluşan doğa harikası mağaranın henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri ile gizemini korumayı sürdürüyor. Yaşı yaklaşık 3.4 milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, şimdiye kadar tespit edilen tüm mağara oluşumlarına sahip olmanın yanı sıra, özgün Soğan Sarkıtları ile de uluslararası önem taşıyor. Dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından birisi olan Tokat Ballıca Mağarası ziyarete açılan 680 metre uzunluğunda 8 salonu ile ziyaretçilerini hayran bırakıyor. Mağaranın ziyarete açılan bölümlerinde dolaşmak, her adımda hayrete düşüren, heyecan veren gizemli bir yolculuğa çıkmak gibi geliyor. 1995 yılında turizme açılan mağara büyük damla taşlar salonu, sütunlar salonu, mantarlı salon, fosil salon, çöküntü salonları ile ziyaretçilerini hayran bırakıyor.



Koah hastaları tercih ediyor


Ballıca Mağarası, temiz oksijenli havası ile KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve astım hastaları şifa buluyor. Tokat’ın Pazar ilçesine bağlı Ballıca Köyü’nde, deniz seviyesine göre 1.085 m. rakımda yer alan Ballıca Mağarası yaz-kış ortalama sıcaklığı 18 derece ve nem oranı yüzde 54 seviyesinde. Mağaraya erken saatlerde gelen hastalar belirli noktalarda oluşturulan banklarda 3-4 saat oturarak bol bol oksijen alıyor. Dışarıda oksijen tüpü ile dolaşan hastalar mağarada oksijen tüpü takamadan rahat nefes alabiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.