EKONOMİ - 06 Ekim 2020 Salı 11:35

Hobi olarak çiçekçiliğe başladı, kurduğu seralarda taleplere yetişemiyor

A
A
A
Hobi olarak çiçekçiliğe başladı, kurduğu seralarda taleplere yetişemiyor

Tokat’ta hobi olarak çiçek yetiştirmeye başlayan 3 çocuk annesi ailesinin desteği ile sera kurarak taleplere yetişmeye çalışıyor.

Tokat’ta hobi olarak çiçek yetiştirmeye başlayan 3 çocuk annesi ailesinin desteği ile sera kurarak taleplere yetişmeye çalışıyor.


Tokat’ta sınıf öğretmeni Meliha Mert (57) ile belediyede makine ikmal bölümünde Mehmet Mert (57) emekli olduktan sonra bir bahçe kiraladı. Kiraladıkları bahçeye hobi olarak çiçek üreten çift kısa sürede yoğun ilgi gördü. Çok beğenilen bahçelerinden yola çıkan aile çiçekçilik mesleğine yöneldi. TOKİ köprüsü yanında Milli Emlak’tan arazi kiralayan girişimci aile proje yaparak yaklaşık 2 dönümlük arazide sera kurdu. İl merkezindeki çiçekçilerin yanı sıra birçok ilden çiçek toptancıları ile çalışmaya başlayan Mert, hobi olarak yaptıkları işte profesyonel olma yoluna önemli mesafe kattı. 2’si kız 3 çocuk annesi Mert’in küçük kızı süs bitkileri ve peyzaj bölümünden mezun olurken büyük kızı da Samsun’da mesleki eğitim aldı. Seralarında yıllık olarak yaklaşık 10 bin adet kesme çiçek üretimi yapmaya başlayan aile yurt içinden gelen talepleri karşılamaya çalışıyor.



Hobi olarak başladı, talepler çoğaldı


Komşularının teşviki ile çiçekçiliğe başladıklarını ifade eden Mert, “Oğlum çiçeğe hevesli idi biz de aile olarak çiçekleri seviyorduk. Çiçek yetiştirerek çiçekçilere yetiştirmeye başladık. Hobi olarak başladık meslek olarak devam ediyoruz. Önce şehrimizdeki çiçekçilerle çalıştık. İşlerimiz ilerleyip talepler çoğaldıkça sera ihtiyacı duyduk. Seralarımızı kurduk, teknolojik seralar kurmayı hedefledik. Küçük bir bahçemizde bu işe başladık. Daha sonra Milli Emlak’tan arazi kiraladık. Teknolojik seralarımız kuruldu. Canla başla çalışırken talepler çoğaldı” dedi.



İki kez kalp krizi geçirdi, üretime ara vermedi


Sağlık sorunların rağmen çiçek işi ile uğraşmaktan kendini alamadığını ifade eden Mert, “Çocuklarım canla başla çalışıyor, eşim kol kanat geriyor. Ben kalp, şeker, tansiyon hastasıyım. Bu yıl iki kez kalp krizi geçirdiğim halde yine seramdan çıkmadım, yine üretimime devam ettim. Ölene kadar da devam edeceğim. Seralarımızda birçok cins çiçek ürettik. İmkanlarımız el verirse daha da üretime geçmek istiyoruz” diye konuştu.



Çiçeklerine müzik dinletiyorlar


Çiçekleri ve müziği çok sevdiğini belirten Mert, “Sabah geliyoruz çiçeklerimizin bakımını, sulamasını, gübrelemesini yapıyoruz. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz, gün bize yetmiyor. Biz çiçeklerimiz çok sevdiğimiz gibi müziği de çok seviyoruz. Çalışırken seralarımıza Türk Sanat müziği, halk müziklerimizi çiçeklerimize dinletiyoruz. Onlarda bizlerle neşe içindeler. Onlarda sevgilerinden dolayı hiç durmadan açıyorlar. Biçmemizin açma zamanı gelmediği halde müzikle çalıştığımız için erken açacakları için korku içindeyiz” ifadelerini kullandı.



Anne ve babası ile çalışıyor


Anne, babası ve kız kardeşi ile işlerini severek yaptıklarını belirten Saliha Mert ise çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Rabbim izin verirse çabalarımızla işimizi daha da büyütmeyi istiyoruz. Serada çalışmak çok zevkli. Dışarıdan bakıldığında bir sauna ortamı gibi gözükse de bizim için mükemmel zevkli. Çünkü çiçeklerimizi çok seviyoruz. Hava sıcak olduğunda seramızın üstünü açmayı bile müzikle zevkli bir hale getirebiliyoruz. İşimizi seviyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.