YEREL HABERLER - 07 Mart 2014 Cuma 13:15

Tarihi Niksar Kalesi'nde Öğrenciler Temizlik Yaptı

A
A
A
Tarihi Niksar Kalesi'nde Öğrenciler Temizlik Yaptı

Tokat’ın Niksar ilçesinde lise öğrencileri tarihi kalede çevre temizliği yaptı.
Niksar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri “Toplumsal Hizmet Çalışma Projesi” kapsamında sınıf rehber öğretmenleri Necati Güneş ve Canan Güneş öncülüğünde Türkiye’nin ikinci büyük kalesi konumunda bulunan Niksar Kalesi'nde çevre temizliği yaparak toplum hizmeti bilincini geliştirmek ve çevre bilincini kazandırmayı hedefliyor. Kalede sağa sola atılan çöpleri tek tek toplayan öğrenciler vatandaşlara da mesajlar vererek çevreyi temiz tutmaları konusunda uyarılarda bulundular.
Sınıf rehber öğretmenlerinden ve proje sorumlusu Necati Güneş, toplumdaki çevre bilincini geliştirmek için böyle bir çalışma içerisinde olduklarını belirterek, “Öğrencilerimizle birlikte tarihi Niksar kalesi ve eteklerindeki piknik alanında çevre temizliği gerçekleştirdik. Amacımız, öğrencilerimize sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde çevre bilinci kazanmalarını sağlamak. Bunu yaparken vatandaşlarımıza da örnek olmak. Tarihi kalemizi çok kirletilmiş olarak bulduk. Elimizden geldiğince temizlemeye çalıştık. Vatandaşlarımızdan daha temiz bir çevre için duyarlılık bekliyoruz. Dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızın, torunlarımızın mirasını yiyoruz. Bu sebeple büyük sorumluluğumuz var” dedi.
Öte yandan yapılan çevre temizliğinin yanı sıra kalede bulunan demirden Atatürk heykeli de boyanarak daha güzel bir görünüme kavuşturuldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.