KÜLTÜR SANAT - 30 Nisan 2024 Salı 11:21

Drakula’nın hapishanesi Tokat Kalesi’nde 15 yıldır restorasyon sürüyor

A
A
A
Drakula’nın hapishanesi Tokat Kalesi’nde 15 yıldır restorasyon sürüyor

Tokat Kalesi, film ve romanlara konu olan Drakula olarak bilinen Romanya Prensi ve Eflak Voyvodası’nın 15’inci yüzyılda 4 yıl boyunca esir tutulduğu iddialarıyla tarihi ve eşsiz bir yapı olarak öne çıkıyor. 2009 yılında başlanan restorasyon çalışmaları nedeniyle kale kapılarına zincir vurulduğunu söyleyen tarih araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu, “Drakula’nın esir tutulduğu kale Tokat’tadır. Fatih’in elinde Drakula’nın kellesinin bulunduğu heykel ile restorasyonun


tamamlanarak bu kalenin yeniden açılmasını bekliyoruz” dedi.


Drakula olarak bilinen ve film ile romanlara konu olan Romanya Prensi ve Eflak Voyvodası 3’üncü Vlad Dracul’un 15’inci yüzyılda 4 yıl boyunca esir tutulduğu iddialarıyla tarihi ve eşsiz bir yapı olarak öne çıkan Tokat Kalesi’nde, 2009 yılında başlanan restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyaretçilerine kapılarını kapattı. Aradan geçen 15 yıla rağmen restorasyon çalışmalarında bir ilerleme olmayınca tarihi kale açılacağı günü bekliyor.


“Drakula’nın esir tutulduğu yer Tokat Kalesi’dir”


Eflak Voyvodası Vlad Tepeş’in Tokat Kalesi’nde esir tutulduğunu ve Drakula efsanesinin kaynağının buradan geldiğini vurgulayan tarih araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu, “Eflak vilayetinin beyinin oğlu Vilad Tepeş’in bulunduğu Tokat Kalesi’ndeyiz. Namı değer Kazıklı Voyvodadır. Biliyorsunuz Fatih Sultan Mehmet Han ile aynı sarayda büyümüştür. Ve ihanet sonucunda bu zindanlarda tutulmuştur. Bu zindanların altında geçitler mevcuttur. Fatih Sultan Mehmet Han o dönemde Kazıklı Voyvoda Vilad Tepeş’i buraya getirdiğinde şehri doğrudan götürmüyor. Buradaki mağara ve geçitleri kullanarak şehrin içinde gezdiği de söyleniyor. Yurt içi ve yurt dışında insanlar Tepeş ile alakalı Romanya’da doğdu büyüdü ve oraları mekânı olarak göstermeye çalışıyorlar. Vilad Drakula’nın esir tutulduğu kale Tokat’tadır. Bu adam vampir film, hikâye ve romanlarına esin kaynağı olmuştur. Bu esin kaynağının sebebi de o dönemde yaşayan Türk atalarını kazığa germiştir ve kanlarını içmiştir. Bu durum neticesinde de Fatih Sultan Mehmet Han onun kellesini alarak İstanbul’da gezdirmiştir. Bizim dileğimiz de buraya bir heykel yapılmasıdır. Fakat bu heykelin de Fatih’in heykeli olması yönündedir. Fatih’in elinde Tepeş’in kellesinin bulunduğu bir heykel olabilir. Böyle bir heykel ile Tokat kalesi turizme açılabilir. Tokat Kalesinde 8 yıldır süren restorasyon çalışmasından ötürü kaleye bir türlü gelemiyoruz. Geldiğimiz neticede kapıları da görüyorsunuz zincirli buluyoruz. Restorasyonun bir an önce başlayarak başlayıp bitmesi için mücadele ediyoruz. Biz Türk halkı olarak Tokat Kalesinde bir heykel yapılmasını talep ediyoruz. Buradan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Turizm Bakanlığı ve bu alanda görevli olan mercilere sesleniyorum. Bizim tarihimiz Fatih’tir, Osmanlı’dır. Biz bu tarihimizin yaşatılmasını istiyoruz. Kont Drakula Tokat Kalesi’nde esir tutulmuştur. Biz de Fatih’in heykelinin yapılmasını istiyoruz. Heykel de istediğimiz özellikler de şunlardır. Heykelde Fatih Sultan Mehmet Han’ın elinde Drakula’nın başının bulunduğu şekliyle bir heykel talep ediyoruz. Biz tarihimize sahip çıkıyoruz ve biz tarihimizle güçlü bir milletiz ve güçlü olmaya da devam edeceğiz” dedi.


Gazioğlu, Tokat Kalesi’nin dünya çapında bir özelliği olduğunu belirterek, Drakula’nın burada esir tutulduğunun ve atalarına verdiği zararın bedelinin ödenmesi gerektiğini vurguluyor. Restorasyonun bir an önce tamamlanmasını isteyen vatandaşlar, bu tarihi yapıya dünya genelinde daha fazla dikkat çekilmesi için heykel talebinde bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’da Ntcham hariç sakatlığı bulunan futbolcular çalışmalara başladı Samsunspor’da sakatlığı bulunan futbolculardan Olivier Ntcham hariç Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel, salon veya saha çalışmalarına başladı. Samsunspor, uzun süredir sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen futbolcular hakkında bilgilendirmede bulundu. Bu kapsamda AEK Atina maçında sakatlanan Ntcham’ın tedavisinin devam ettiği açıklanırken, Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel’in saha veya salon çalışmalarına başladığı ifade edildi. Kulüpten futbolcuların sakatlıklarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Oyuncularımızın sağlık durumlarıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sağlık ekibimizin kontrolünde planlandığı şekilde devam etmektedir. Olivier Ntcham’ın sol uyluk arka kas grubunda (hamstring) tespit edilen evre 2 yaralanma nedeniyle tedavi ve rehabilitasyon süreci sürmektedir. Tanguy Coulibaly’nin sol diz iç yan bağında (Medial Collateral Ligament) oluşan evre 3 tam kat yırtık nedeniyle rehabilitasyonu devam etmekte olup, salon ve saha çalışmalarına kontrollü şekilde devam etmektedir. Celil Yüksel’in sol el 4. tarak kemiğindeki (metakarp) kırık nedeniyle uygulanan alçı sonlandırılmış, thermoplast atel ile saha çalışmalarına başlanmıştır. Afonso Sousa’nın sol ayak bileğinde Anterior Talofibular Ligament ve Deltoid Ligament’i kapsayan çoklu bağ yaralanması ile birlikte kemik ezilmesi ve kemik ödemi (bone bruise) tespit edilmiş olup, tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmektedir. Salon çalışmalarına başlanmıştır. Bedirhan Çetin’in sağ diz ön çapraz bağında (Anterior Cruciate Ligament) oluşan total rüptür nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmekte olup, salon çalışmalarına başlanmıştır." Kırmızı-beyazlılarda Olivier Ntcham 16, Tanguy Coulibaly 7, Bedirhan Çetin ile Celil Yüksel 6’şar ve Afonso Sousa da 3 maçta süre almıştı. Yakın zamanda sakatlıklarını atlatan Lubo Satka ve Eyüp Aydın kısa süre önce takıma katıldı.
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.